Kristof Kolomb, 1451’de dünyaya geldi. 1492’de Amerika’yı keşfedeceği yolculuğuna çıktı. 1503’te Küba’yı keşfetti. 1506’da hayatını kaybetti. Kristof Kolomb kimdir? Size Kolomb’un kim olduğunu anlatacağım bu yazımda. 

Amerika’yı ilk keşfeden kişi olduğuna inanılan Kristof Kolomb, yolculuğa çıkmadan önce seyahatini finanse edebilmek için birçok hükümdardan maddî yardım istemiş ama İspanya dışında bütün ülkelerde kapılar yüzüne kapanmıştı. Kolomb’un destek talebinde bulunduğu hükümdarlar arasında Osmanlı Sultanı II. Bayezid de vardı. Söylentilere göre hükümdarın huzuruna bir papazın refakatinde çıktı, “Sultan’ın adına yeni ülkeler keşfedebilmek için” emrine gemiler verilmesini rica etti ama II. Bayezid karşısına çıkan denizcinin hayalperest olduğunu düşünerek talebi reddetti.

Kristof Kolomb, 1451 yılında İtalya, Cenova’da doğmuştur. Asıl adı Cristovao Kolombo’dur. Babası Domenico Colombo, annesi Susanna Fontanarossa’dır. Gençliği, tutkuyla bağlı olduğu denizlerde ve denizci aileleri arasında geçmiştir. Babası dokumacılık işi yapmaktaydı. Fakir oldukları için okuyamayan Kristof Kolomb bir gemide tayfa olarak işe girmiştir. 1476’da İngiltere yolculuğundan sonra Lizbon’a geçerek okuma yazmayı ve gemicilik sanatını öğrendi. Kardeşi Bartholomeo ile hidrografik haritalar yaparak geçimini sağladı. 

1477’de İrlanda ve İzlanda’ya yolculuk yaptı. 1478’de Cenovalı tüccarlardan birinin adına Madeira Adaları’na (Atlas Okyanusu) şeker almaya gitti. 1479’da Madeiralı zengin bir kadınla evlenerek üç yıl orada yaşadı. Özellikle Floransalı fizikçi ve kozmografyacı Toscanelli ile konuşmalarından etkilenerek, dünyanın yuvarlak olduğunu ve gemiyle hep batıya gidildiğinde Hindistan’a ulaşılabileceğine inanıyordu. Bu tasarımını gerçekleştirmek için ilk kez 1484’te başvurduğu Portekiz Krallığı harcamaları karşılayamayacağı gerekçesiyle reddetti.

1502’de 4 gemiyle kardeşi, oğlu Fernando ve eski dostlarıyla, sağlığı bozuk olarak yola çıktı. 21 günde Martinique Adası’na ulaşarak, krallığın buyruğunu dinlemeyip Santa Domingo’ya yanaştı. Ancak yeni vali karaya inmesine izin vermedi. Büyük bir fırtınaya yakalanarak, o zamanlar henüz bilinmeyen Batı Karayip Denizi’ne yöneldi. Honduras’ı geçerek Nikaragua ve Kostarika kıyılarına vardı, doğudan Panama Kanalı’na yöneldiğinde, Kızılderililerle çatıştı ve iki gemisini yitirdi. 

Bu sırada takas yoluyla yerlilerden oldukça altın elde etti. 1503’te yeniden Küba’ya geçti. Gemisi çürüyen ve sağlığı iyice bozulan Kolomb, Santa Gloria adını verdiği şimdiki St. Ann’s Koyu’na (Jamaika) sığındı. Bir yıl sonra gönderilen bir gemiyle geri kalanlar, kardeşi ve oğluyla 1504’te İspanya’ya döndü. Bu dördüncü ve son gezisi, altın yükü ve getirdiği bilgiler yönünden oldukça başarılı olmasına karşın, Kolomb Kraliçe İsabella’nın ölümü nedeniyle saraydaki etkinliğini yitirdi. 1505’te kendisine verilen birçok haklar kral tarafından geri alındı. Sürekli başvurularından bir sonuç alamadığından parasal sıkıntıya düştü. Öldüğünde, bir işe yaramayan amiral ve genel valilik unvanları oğlu Diego’ya geçti. Önce Valladid’e gömüldü, 1509’da Sevilla’ya aktarıldı. 1541’de oğluna bıraktığı vasiyet gereğince, kemikleri Santa Domingo’da bir katedrale yerleştirildi.

Editör: TE Bilisim