Türkiye'ye 30 Aralık'ta getirilen 3 milyon dozluk CoronaVac aşısını yaptıranların sayısının 1 milyonu geçtiği Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandı. Korona virüs aşısına ilişkin konuşan Dr. Muharrem Köse, virüsü bitirecek tek kaynağın aşı olduğunu ve aşı karşıtlığı yerine herkesin aşıya güvenmesi gerektiğini ifade etti. Köse, aşılanmanın başlaması ile normal hayata hemen dönülemeyeceğini ifade ederek, aşının sadece aşılanan kişiyi koruduğunu, fakat virüsün bulaştırıcılığının hala devam ettiğini bildirdi.

Türkiye’de kullanılmaya başlanan CoronaVac aşısına ilişkin konuşan Dr. Muharrem Köse, “Aşı sadece aşı olan kişiyi korona virüsten koruyacak ya da virüsü hafif atlatmasını sağlayacak. Yani aşı kişinin virüsten dolayı ölme riskini azaltacak. Fakat aynı zamanda kişinin virüsü bulaştırma ihtimalini bitirmeyecek. Bundan dolayı da Türkiye’de aşılamanın başlamış olması salgının bir anda bittiği anlamına gelmemeli. Önceden hangi önlemleri aldıysak aynı şekilde o önlemlerle yaşamaya devam edilmeli” dedi.  

“AŞIYI KİMİN ÜRETTİĞİNDEN ÇOK FAYDASINA BAKILMALI”

Dr. Muharrem Köse, “Aşı Çin’de üretildiği için bir önyargı söz konusu fakat kimin ürettiğinden daha çok aşının nasıl bir fayda sağlayacağına bakmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Grip aşısı gibi birçok aşının Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde üretilip getirildiğini fakat bu korona virüs aşısı kadar konuşulmadığını ifade eden Köse sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fakat daha önce aşının hangi ülkede üretildiği bu kadar sorun olmamıştı. Çin’in aşısının iyi ya da kötü yorumunun dışında Çin için bu ciddi paraların yatırılıpp, istihdam yaratılan bir çalışması. Bundan dolayı tüm dünyaya zarar verecek bir girişimde bulunacağını sanmıyorum. Yeni aşı ile ilgili bir çok soru işareti olabilir fakat aşıyı hangi ülkenin ürettiğinden ziyade bilinen yöntemlerle üretilen ve Türkiye’de yapılan çalışmalar neticesinde ciddi bir yan etkisinin de görülmediği bir aşı olduğunu bilmek gerekiyor.”

Aşının sadece aşı olan kişiyi korona virüsten koruyacağını böylelikle de kişinin virüsü hafif atlatmasını sağlayacağını ifade eden Köse, “Yani aşı kişinin virüsten dolayı ölme riskini azaltacak.” dedi.

Kendisinin de ilk gönüllü grupta yer aldığını ve aşılandıktan sonra korona virüs geçirdiğini belirten Köse, “Ben korona virüsü aşı olduktan sonra geçirdim ve bahsedilen riskli grubun içerisinde ben de yer alıyordum. Fakat aşı olduğum için virüsü daha kolay atlattım. En azından hastanede yatmadım, evimde dinlenerek bu süreci geçirdim” dedi.

Tüm bunlara rağmen aşının virüsü bulaştırma ihtimalini bitirmeyeceğine dikkat çeken Köse konuşmasına şöyle devam etti: “Bundan dolayı da Türkiye’de aşılamanın başlamış olması salgının bir anda bittiği anlamına gelmemeli. Salgın başladığından bu yana günlük hayatımızda hangi önlemleri alıyor, neye dikkat ederek yaşıyorsak aynı hassasiyeti göstermeye devam etmeliyiz. Çünkü henüz aşının virüsü bulaştırma riskini ortadan kaldırdığına ilişkin bir veri yok, buna dair böyle bir açıklama da yok.”

“BİR AŞI İLK KEZ BU KADAR ÇABUK BULUNDU”

Köse, aşı ile ilgili çalışmaların salgın başladığından bu yana yapıldığını, fakat aşının bulunması ve insanların aşılanmaya başlaması henüz çok yeni olduğunu ifade ederek, aşıya ilişkin yorumlar yapmak, eleştirilerde bulunmak için çok erken olduğunu aktardı.

Henüz aşının analizlerinin dahi çıkmadığına değinen Köse, “Bir aşının dünyada bulunması için normal şartlarda neredeyse 1 buçuk yıl bekleniyor, sonrasında dünya piyasasına sunuluyor. Fakat dünyada pandemiden kaynaklı 6 ay içerisinde aşı bulundu ve tüm dünyaya sunuldu. Bunun için dünyada bir ilkin yaşandığını da söylemek mümkün. Çünkü daha önce bu kadar hızlı bir şekilde aşı çalışması yapılmadı. Pandemiden kaynaklı devletler de aşı izni verirken acil kodu ile veriyor” diye konuştu.

Aşının ilerde beklenmeyen yan etkilere de neden olabileceğini fakat bütün riskler hesaplanarak ülkelerin aşının kendi ülkelerinde kullanılmasına karar verdiklerini söyleyen Köse, “Çünkü henüz riskler konusunda kimse net bir bilgiye sahip değil” dedi.

Dr. Muharrem Köse

“ŞUAN AŞI REDDİNİN ZAMANI DEĞİL”

“Sağlık Bakanlığı bu süreci iyi yönetememekten kaynaklı sorunlar yaşıyor olabilir ama buna sadece Türkiye’nin Sağlık Bakanı’nın yürüttüğü kötü politika olarak bakmamak gerekiyor” ifadelerini kullanan Köse konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yani birisine kızıp da toplumun tamamını daha fazla zarara sokacak bir hataya düşmemek gerekiyor. Ortadaki doğruyu görmezden gelmek olmaz, yapılabilecek en doğru şey ise üretilen aşıya güvenerek onun şuan tek doğru şey olduğuna inanmaktır. Şu süreçte aşı reddi yapılabilecek en son şey olmalıdır. Aşı karşıtlığını düşünen bir kişi sadece kendisini değil toplumdaki birçok kişiyi de tehlikeye sokmaktadır. Bu kendi ailesi bile olabilir. Şuan savaştığımız virüs hafife alınabilecek bir virüs değil ve etkileri de bir hayli büyük. Tüm bunları yaşamaktansa aşılanmak en doğrusu…”

3 milyon aşının kitle bağışıklığını sağlaması için yetersiz olduğuna değinen Köse, kitle bağışıklığının kazanılması için aşının koruyuculuk değerinin de önemli olduğunu ifade etti. Aşının koruyuculuğu anlamında da soru işaretlerinin olduğunu ve her ülkenin bu konuyla ilgili farklı açıklamalarının olduğunu söyleyen Köse, Türkiye’de bununla ilgili analiz değerlerinin henüz açıklanmadığını belirtti. Köse, Türkiye’deki analiz değerleri çıktıktan sonra elde edilen istatistikle toplumun yüzde kaçının aşılanacağına karar verileceğini de sözlerine ekledi.

“AŞILANAN KİŞİ SAYISI 1 MİLYONU AŞTI”

Çin merkezli Sinovac şirketinin geliştirdiği koronavirüs aşısına Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun acil kullanım onayı vermesinin ardından aşılama programı başlatıldı. Türkiye'nin 50 milyon doz sipariş verdiği CoronaVac aşısı Türkiye’ye ilk etapta 3 milyon getirildi.  Türkiye’de aşılanmanınbaşlaması ile Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan https://covid19asi.saglik.gov.tr/ internet sitesinde aşıya ilişkin güncel veriler yer alıyor. Sitede yer alan bilgilere göre aşılanan kişi sayısı 1 milyonu aşmış durumda. Bakanlık tarafından kurulan internet sitesinde aşıya dair bütün merak edilenler de yer alıyor.

Bakanlığın sitesinde yer alan açıklamalara göre bugüne kadar COVID-19 aşılarına yönelik gerek yürütülen klinik çalışmalarda gerekse mevcut aşı uygulamalarında ciddi yan etkilere rastlanmadığı ifade edildi. Aşılama sonrasında görülen yan etkilerin ise sıklıkla hafif olduğu belirtildi.

Görülebilecek yan etkilerin ise şunlar olabileceği ifade edildi: “Yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem ağrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi hafif yan etkilerdir. Ancak nadir de olsa alerjik reaksiyonların olabileceği göz ardı edilmeden aşı uygulamasından sonra bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ve hekime yakın zamanda aşı olunduğu bilgisinin iletilmesi unutulmamalıdır.”

(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim