Hükümetin emlak piyasasını canlandırmak için başlattığı birinci el ve ikinci el konutlara yönelik uygun faizli kredi kampanyasını fırsata çeviren mülk sahipleri, mevcut mülklerine yüzde 10 ile 20 arasında zam yaptı. Düşen konut faizlerine rağmen artan konut fiyatları tepkilere neden oldu. 15 yıla varan yüzde 0,64 faizli kredi ile birlikte emlak piyasasının hareketlenmesi bekleniyorken, fırsatçılar yüzünden beklenen hareketliliğin yaşanmadığı ortaya çıktı. Emlakçılar krediden önce 150 bin TL olan evin 170 bin TL'ye, 500 bin TL olan evin 600 Bin TL’ye çıktığını da söyledi. 0.64 ve 0.74 oranı ile 12 ay geri ödemesiz, 180 aya varan ödeme fırsatlı düşük krediler ev almayı düşünenlerin yüzünü güldürdü. Ancak düşen faizler mülk sahiplerini de harekete geçirdi. 100-110 metrekarelik bir dairenin fiyatı hangi bölgede olursa olsun yüzde 10, yüzde 20 arasında bir artış gösterdi. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Uluslararası Emlak Uzmanı Eski İkinci Başkanı, Ankara Emlak Müşavirleri Derneği Eski Başkanı ve Güçlü Anadolu Gazetesi Yazarı Salim Taşçı, evi olmayanlar için 0,64-0,74’ten verilen kredilerin bulunmaz bir fırsat olduğunu fakat satıcının fırsatı kendi lehine kullandığını söyledi. Rekabet Kurulu’nun Fırsatçıları kontrol etme imkanı olmadığını dile getiren Taşçı, konunun vicdan sorunu olduğunu belirtti.  Konuyla ilgili tepkilerini dile getiren Genç Emlak sahibi İhsan Tilbe ise, Hükümet'in vatandaşı gayrimenkul sahibi yapmak için bir ekonomik paket hazırladığını ama konut fiyatlarını 30, 50 ve 100 bin TL arasında zamlayan fırsatçıların buna izin vermediğini söyledi. “ORTADA BİR AHLAK VE VİCDAN SORUNU VAR” ‘Bankadan alınan ucuz krediyi, mülk sahipleri sanki alıcı bu krediyi bedavadan alıyormuş düşüncesiyle, 100 bin liralık evi 125 bin liraya, 150 bin liralık evi 175 bin liraya, 500 bin liralık evi ise 600 bin liraya kadar çıkardılar’ diyen Taşçı, Rekabet Kurulu’nun duruma müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Ancak Rekabet Kurulu’nun ev ev gezip; ‘sen evini pahalı satıyormuşsun’ deme imkanı da olmadığını söyleyen Taşçı, kanunun insanın vicdanı olması gerektiğini belirtti. Taşçı, “Kanunu şu an vicdana bırakıyoruz. Başka bir çaresi yok. 81 vilayette Rekabet Kurulu’nun kontrol imkanı olmadığı için, ki serbest piyasa ekonomisi de var. Buna da mani olamazsın. Dolayısıyla ortaya çıkan insanların vicdanıdır. Sen 500 bin liralık evi krediler düştü diye, alıcı krediyi düşük alıyor diye 100 bin lira üzerine koyarsan, bunun serbest piyasa ekonomisi ile ilgisi kalmıyor, bu ahlak sorunu olur. Ev alıp da kredi alan kişi havadan mı oraya para ödüyor? Sen yüzde 15-20 arası evlere zam yapıyorsun. Bu furya kalkar bir ay geçer ondan sonra da ellerindeki mallar tekrar kalıp balon oluşturduğu zaman, ‘eyvah biz ne yaptık diyecekler’. Hükümetin almış olduğu iyi bir karardır. İnşaat sektörü ivme kazansın diye kredileri düşük tuttu. Evi olmayanlar için bu krediler bulunmaz bir fırsattır. Ama bu fırsatı satıcı kendi lehine kullanmaya başladı” ifadelerini kullandı. “KREDİYİ ALIRKEN AYAĞINIZI YORGANINIZA GÖRE UZATIN” Kredilerin bir fırsat olduğuna vurgu yapan Taşçı, ev almak isteyenlere ise şu tavsiyelerde bulundu: “Ev almak isteyenlerin öncelikle iyi bir araştırma yapması gerekir. Gidip bir evi beğenip de, ben bu evi alıyorum demesin. Yoksa aleyhine olur. En az on tane eve bakılmalı, on ev gezilmeli ve kredisine uygun olanı almalıdır. Kredi alırken ayağını yorganına göre uzatacak. Aldığı evin iskanı var mı? Buna bakmalıdır. Kat mülkiyetine geçilmiş mi? yoksa 20 yıllık bina hala arsa tapusu mu gözüküyor? Bunlar çok önemli bunlara kesinlikle bakılmalıdır. Ayrıca alacağı daire kendi işyerine, çocuklarının okuluna yakın mı? Burada da lokasyon önemlidir. Yönetici ile konuşacak ve mülkü satan kişinin geçmişe yönelik borcu var mı? Bunların tamamını sorması gerekir. Tüm bu söylediklerim dikkate alınarak ev bakılmalıdır.” “150 BİN TL OLAN DAİRE 170 BİN TL’YE ÇIKTI” Mülk sahipleri tarafından yapılan zamlardan kaynaklı kredi fırsatının geri tepebileceğine işaret eden İhsan Tilbe,”Fırsatçıların önüne geçilmesi gerekir. Hatta kredi fırsatı çıkmadan önce böyle bir durumun yaşanılacağını tahmin ediyorduk. Düşük faizli konut kredileri balamadan bu duruma çözüm üretilebilirdi. İki yıldır satamadığımız ve neredeyse kuş yuvasına dönen 150 Bin TL değerindeki daire, mülk sahibi tarafından 170 bin liraya çıkarıldı. Ev sahibine bu şekilde bu dairenin satılamayacağını söylediğimizde de, evi kendi satmak istediğini söylüyor. Bu bir fırsatçılıktır. Bir dairenin rayiç değerinin belirlenmesi, o bölgede yaşayan emlakçılara ve esnafa verilmesi gerekir. Başka bir bölgeden gelen bir eksper firması bizim bölgedeki rayiç bedelini bilemez” diye konuştu. “DAİRE ALMANIN TAM VAKTİ” Herkesin daire alma vakti olduğunu belirten Tilbe, “20 yıldır bu işi yapıyorum. Daire almanın tam vakti diyorum. Ama fırsatçılara kesinlikle dikkat edilmesi gerekir. İlk defa 15 yıla kadar çıkan bir kredi çıktı. Bu kredi büyük bir fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu süreçte bankaların faiz konusunda müteahhitlere pozitif ayrımcılık uyguladığını görüyoruz. Aynı konumda aynı bölgede olan daire için bize 0,74’ten kredi çıkaran banka, müteahhitlere 0,64’ten kredi çıkarıyor. Eğer hepimiz bu ülkenin vatandaşı isek, herkese eşit davranılması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. “FIRSATÇILARIN ŞİKAYET EDİLMESİ GEREKİR” Konut kredi faizlerin düşmeden önce ev almaya karar verdiklerini dile getiren alıcı Zeynep Yılmaz “Kredi faizlerinin düşmesinden bir ay öncesine kadar birçok eve baktık. Baktığımız evlerin fiyatlarını gerek internet üzerinden,  gerekse emlakçılarla görüşerek kaydettik. Kafamızda bir şeyler oluşturmaya çalışıyorduk. Daha sonra konut kredi faizlerinin düşmesi bizi sevindirdi. Ama bu sevincimiz çok uzun sürmedi. Çünkü konut kredi faizlerinin düşmesinden bir gün sonra ev sahipleri ve emlakçılar bizim baktığımız ilanları kaldırıp ve aynı ilanlara en az 40 Bin TL, en fazla ise 120 Bin TL zam yaptılar.  Zaten bu evlerin birçoğunun emlakçılar tarafından al-sat yapıldığı için kredi faiz oranları da uygun değildi. Keşke konut kredi faizleri düşmeseydi de fiyatlar böyle artmayıp gerçekten eve ihtiyacı olan ev almak isteyen insanlar ev alabilseydi.  Bence toplumun bu fırsatçıları şikayet etmesi gerekir. Elinde eski ve yeni fiyatlar olan kişilerin ilgili mercilere şikayette bulunması yerinde olacaktır” açıklamasında bulundu. “ALICI DEĞİL BAKICI DURUMUNDAYIZ” Yaklaşık bir yıldır ev fiyatlarına baktığını belirten Türkan Çatal Yıldız ise şunları söyledi: “Ev fiyatlarına yabancı değilim. Fiyat araştırdığım bölgede ev fiyatlarının artırıldığını fark etmek mümkün. Geçtiğimiz kış 300 bin lira olan evin fiyatını şuan 350 ila 400 bin arasında görmek mümkün. Şu durumda ev almak bizim gibi orta gelirli insanlar için yine hayal haline geldi. Fırsatçı ev sahibi ve emlakçılardan dolayı alıcı değil bakıcı durumundayız. Evlere bakıyoruz, beğeniyoruz fakat fiyatından dolayı pazarlık dahi edemiyoruz. Umarım fırsatçılara bir çare bulunur.” Haber-Fotoğraf/Kadir GÜRHAN

Editör: TE Bilisim