Dünyanın üzerine kâbus gibi çöken koronavirüs’ün “ateş ve solunum sıkıntısı” dışında güçlü bir belirtisi daha ortaya çıktı. KBB ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, ani koku kaybı gelişen hastalarda, yeni tip koronavirüs saptanabileceğini bildirdi. Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dünya genelinde yüzbinlerce kişiye bulaşırken, hastalığın belirtilerine ilişkin bugüne kadar bilinenlerin dışında yepyeni bir semptom daha tespit edildi. Türk doktor Esin Yalçınkaya’nın yıllardır üzerinde çalıştığı ve bu alanda dünyadaki en kapsamlı eser niteliğinde olan ‘Koku ve Tat Algısı’ adlı kaynak kitapta yer verdiği “gribal enfeksiyon yapan virüsler koku kaybı yapabilir” tezi,  koronavirüste de ispatlandı.  “SADECE KOKU KAYBI HASTALIĞIN İLK BELİRTİSİ OLABİLİR…” Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı, Doç. Dr. Esin Yalçınkaya; solunum sıkıntısı, ateş, öksürük ve ishal gibi belirtiler gösteren Koronavirüs’ün, koku alma bozukluğuna da yol açtığını belirlendiğini bildirdi. Hiçbir başka belirti göstermeden öncelikle koku kaybı şikâyeti gelişen Kovid-19 hasta sayısının giderek arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Esin Yalçınkaya, şunları söyledi: “Koronavirüs bulaşanların çok ağır, çok keskin kokuları dahi alamadıkları ortaya çıkmıştır. İngiliz Rinoloji Derneği’nin açıklamalarına göre de Güney Kore, Çin ve İtalya'da Kovid-19 enfeksiyonu olan çok sayıda hastada anozmi (hiç koku alamama) ve hipozmi (koku duyusunun azalması) geliştiğine dair güçlü kanıtlar vardır. Almanya'da, teyit edilen her 3 vakadan 2'sinde anozmi yani hiç koku alamama şikayeti olduğu bildirilmiştir. Testlerin daha yaygın olduğu Güney Kore'de, test sonucu pozitif çıkan hastaların yüzde 30'unda, hafif vakalarda ise en önemli belirti olarak anozmi görülmüştür. Bütün bunların önemli bir kısmında başka ciddi belirti yoktur…”  “TEST KRİTERİNE ALINMALI, HASTA İZOLE OLMALI” Doç. Dr. Esin Yalçınkaya; salgının yaygın olduğu İran ve Fransa ile Amerika’daki kliniklerden de benzer raporlar gelmeye başladığını bildirdi. Bu ülkelerdeki hastaların da genellikle koku alamama dışında hiçbir semptomu olmayan kişilerden oluştuğuna dikkat çeken Dr. Yalçınkaya, şu uyarılarda bulundu: “Söz konusu kişilerin toplumda virüsün yayılım hızını en fazla arttıran taşıyıcı grup olabilecekleri düşünülmektedir. Buna karşın test için uygun sayılan güncel kriterler arasında koku alma bozukluğu yer almamaktadır. Koku alamama şikâyetinin test yapılma kriterlerine eklenmesi ve koku alma bozukluğu yeni başlayan kişilerin kendilerini 14 gün izole etmesi büyük önem taşımaktadır…” (Rozita Merve Hamidi Cizreli)