Bebek sahibi olmak amacıyla korunmasız ilişki yaşayan her 100 çiftten 15’i hayal kırıklığına uğruyor. Uzm. Dr. Gurur Polat; ülkemizde 2.5 milyondan fazla kişinin kısırlık sorunu yaşadığını, bunun başarısızlık değil sağlık sorunu olduğunu söyledi. Korunmasız ilişkiye girdikleri halde bebek sahibi olamayan çiftlerin sayısı giderek artıyor. Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Gurur Polat, doğal yollarla çocuk sahibi olmak isteyen her 100 çiftten 15’inin hayal kırıklığına uğradığını, ‘gebe kalamama’ sorununun başka sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi. Dr. Polat, kısırlığın kadın veya erkek açısından bir başarısızlık değil, tıbbi bir mesele olduğunun altını çizdi. KISIRLIK SADECE KADINLARIN SORUNU DEĞİL, ERKEKLERİN DE SORUNU “Erkeklerde oranın arttığını, 2.5 milyondan fazla insanın kısırlık sorunu yaşadığını ifade eden Polat; “Ancak özellikle toplumsal önyargılar, çevresel ve ailesel faktörler bebek sahibi olamayan çiftlerin psikolojisini olumsuz etkiliyor. Bu etkinin bilhassa kadın üzerinde daha fazla yoğunlaştığını söylemek mümkün. Kısırlık sadece kadınların sorunu değil, erkeklerin de sorunu. Günümüzde erkeklerde kısırlık oranı hızla artarak, yüzde 40’ın üzerine çıktı. Verilere göre bugün ülkemizde 2.5 milyonun üzerinden insanın kısırlık sorunu var. Kısırlık nedeniyle bebek sahibi olamayan çiftlerin yaşadığı hayal kırıklığı, suçluluk duygusu, stres, üzüntü, endişe ve korku hem psikolojilerinin hem de sosyal yaşamlarının sekteye uğramasına yol açabiliyor.” diye konuştu. “VAKİT KAYBETMEDEN TEDAVİYE YÖNELMEK GEREKİYOR” Dr. Gurur Polat; çok istemelerine rağmen bebek sahibi olamayan çiftlerin duygusal açıdan yaşadıkları olumsuzlukların bebek tedavisini etkileyebildiğine de dikkat çekti. İnfertilite yani kısırlık nedeniyle karamsarlığa sürüklenen ve mutsuz bir yaşam sürdüren çiftlere, vakit kaybetmeden tedaviye yönelmeleri önerisinde bulunan Dr. Polat, “Günümüzde kısırlık ve tüp bebek tedavilerindeki gelişmeler hakikaten baş döndürücü. Tüp bebek tedavisi; spermi olan, yumurtası ve rahmi olan bütün çiftlere uygulanabilir. Bu yöntemlerle tedavi olan çiftlerin hayal ettikleri bebeğe kavuştuklarını, psikolojik ve fizyolojik olarak sağlıklı günlerine döndüklerini görmek mutluluk verici” dedi. (Demet Şen)  

Editör: TE Bilisim