Eğitimci, Yönetici, Sendikacı Mustafa Kır Suriyeli kadınların yaşadıklarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Kır, 8 Mart’ın şov yapma günü olmadığını, empati yapma günü olduğunu ifade ederek, “Bugün sesimizi yükseltme, bugün yetkilileri uyarma günüdür.  Suriyeli kadınlarımız özgür olana kadar eylem startını başlatma ve sürdürme günüdür” dedi. “6,1 MİLYON SURİYELİ ÜLKE İÇİNDE GÖÇE MARUZ KALDI” Mustafa Kır açıklamasında, Suriye'de 15 Mart 2011 tarihinde daha fazla demokrasi ve özgürlük, daha fazla refah ve huzur talep etmek amacıyla halkın başlattığı barışçıl gösterilere Suriye rejiminin silahla karşılık vermesiyle birlikte iç savaşın startının verdiğini ifade ederek, “Geçen 8 yıllık süreç içinde DEAŞ gibi cellatların bölgeye salınması, PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG gibi terörist unsurlara emperyalist ABD tarafından yapılan silah ve lojistik destek sayesinde bölgede özellikle ülkemiz aleyhine büyük bir istikrarsızlık baş göstermiştir” dedi. Kır, 22 milyon insanın yaşadığı Suriye'de savaş sebebiyle 5,6 milyon Suriyelinin komşu ülkelere, 6,1 milyon Suriyelinin ise ülke içinde göçe maruz kaldığını ifade edere, “Bunlardan 3,5 Milyon Suriyeli sığınmacı olarak ülkemizin misafiri olmuş. 1,1 Milyonu Lübnan'a ve 1 Milyonu da Ürdün'e sığınmıştır. 2. Dünya savaşından sonra en büyük mülteci dramı Suriye'de yaşanmış olup, bunlardan kimisi yollarda telef olmuş, Kimisi denizlerde boğularak karaya vurmuş, kimisi de batı ülkelerinin sınırlarından aşağılanarak kovulmuştur” diye konuştu. “10 BİNE YAKIN KADIN TECAVÜZE UĞRADI” Kır, açıklamasında çok sayıda kadın ve genç kızın hapse atıldığına vurgu yaparak açıklamasını şöyle sürdürdü:  “Suriye'de bir kadının eşinin veya yakınlarından birisinin rejim muhalifi olarak bilinmesi hapse atılması için yeterli bir sebep sayılmıştır. Suriye iç savaşından beri tutuklanan kadın sayısı yaklaşık 14 bini bulmuştur. Bunlardan bir kısmı tahliye edilmiş olsa da halen 7 binden fazla kadın ve genç kız Suriye hapishanelerinde tutuklu bulunmaktadır. Kadınlar polis karakollarında ve sorgulandıkları yerlerde her türlü hakarete, psikolojik ve fiziksel saldırıya maruz kalmaktadır. En temel ihtiyaçlarını dahi gidermelerine izin verilmemekte aramaları erkek güvenlik elemanları tarafından yapılırken onur kırıcı muameleye, küfre, tehdide ve tecavüze varan cinsel saldırılar görmektedir. Suriye’de şu ana kadar 10 bine yakın kadın tecavüze uğramış ve bu tecavüzler sonucu da sayısı tahmin edilemeyen istenmeyen gebelik ve doğum vakası meydana gelmiştir. Tecavüz dışında cinsel şiddete uğrayan kadın sayısının ise 7 bin 500 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca muhaliflerden intikam almak amacıyla kadın ve kız çocukları da erkeklerin yıpratılması için bir nevi savaşın bir parçası olarak kullanılmaktadır “BUGÜN EMPATİ YAPMA GÜNÜDÜR” “Biz bu gün burada Suriye'ye ve Suriye savaşıyla birlikte ortaya çıkan,  Suriye zindanlarında ahlak ve insanlık dışı muamelelere maruz kalan Suriyeli hanım kardeşlerimizin yaşadığı drama ve trajediye dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için buradayız” ifadelerini kullanan Kır, “BM, UNESCO, İİT, Kadın Hakları, Çocuk Hakları, İnsan Hakları savunucularının, Sözde uygar Batılı devlet ve Hükümet adamlarının İslam Ülkeleri hükümet ve devlet başkanlarının yaşanan bu dram karşısında söyleyecek bir çift sözlerinin olup olmadığını öğrenmek istiyoruz” diye konuştu. Kır konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Suriyeli kadınlar zindanlarda işkence altında iken, kadınlarımız hala eşleri, yakınları, sevgilileri veya metresleri tarafından sokak ortasında öldürülürken, Mısır'da anaların yavrular suçsuz yere idam sehpasında sallandırılırken, Doğu Türkistan'da kadınlar zorla kürtaja zorlanırken, hangi kadınların haklarını kutlayacağız? Bu gün şov yapma günü değil, empati günüdür. Bu gün sesimizi yükseltme, bu gün yetkilileri uyarma günüdür.  Suriyeli kadınlarımız özgür olana kadar eylem startını başlatma ve sürdürme günüdür.” (Kadir GÜRHAN)  

Editör: TE Bilisim