Doğu Türkistan’da devam eden Çin zulmüne yönelik basın açıklaması yapan Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır, zulmün yaklaşık 70 yıldır devam ettiğini söyledi. Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesinde ‘Her Çin vatandaşı dinî inanç ve hürriyete sahiptir’ denildiğini hatırlatan Kır, “Uygur Türklerinin dinlerini öğrenme, öğretme ve ibadet etme hakları ellerinden alınmıştır.1966-1976 yılları arasında uygulanan kültür devrimi esnasında Doğu Türkistan'ın dört defa alfabeleri değiştirilmiş Uygurca yazılan eserler toplatılarak Uygurca okuyup yazmaları engellenmiştir” dedi. “TOPLU İBADETLERİ YASAKLANMIŞTIR” Uygur Türklerinin kuran okumaları,dini bilgileri öğrenmeleri,namaz kılmaları,oruç tutmaları,toplu ibadet yapmalarının  yasaklandığına dikkat çeken Kır, “Okullarda zorla ideolojik Çin eğitimi verilerek gençlerin Müslüman'ca yetişmelerine mani olunmuştur.  Ne yazık ki kendi topraklarında insanca ve özgürce yaşamaktan başka hiç bir arzusu olmayan bu insanların bağımsızlık ve özgürlük mücadeleleri terörist bir hareket olarak değerlendirilmiştir. Doğu Türkistan’da öldürmeler ve cinayetler aleni yapıldığı için bu güne kadar  faili meçhul  cinayetlere rastlanmamıştır. Çünkü, Kızıl  Çin Hükümetinin insan haklarına riayet etme ve hukuk kurallarına uyma gibi bir kuralları ve gördükleri kimseleri yargılama gibi bir dertleri yoktur. Çin için Doğu Türkistanlı, Türk ve Müslüman olmak potansiyel suçlu olmak için yeterli bir sebep sayılmaktadır. Cezası da klasik yöntemle resmî devlet görevlisi tarafından sokak ortasında diz çöktürüp kafasına kurşun sıkılarak öldürülmektir” ifadelerini kullandı. “MEVCUT 148 ÇEŞİT MADENİN 118 ÇEŞİDİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA” Uygur Türklerinin katledilmesinin nedenlerinden bir tanesi de yer altı zenginlikleri olduğunun altını çizen Kır, “Çünkü Uygur Türklerinin Müslüman olmaları bir yana Doğu Türkistan toprakları; petrol, uranyum, demir, kömür, altın, volfram, tuz, doğal gaz gibi stratejik yeraltı ve yerüstü zenginliklere sahiptir. Bütün Çin’de mevcut 148 çeşit madenin 118 çeşidi Doğu Türkistan’dan çıkarılmaktadır. Doğu Türkistan’da şimdiye kadar 5.000 yerde bulunan maden ocağı Çin’deki toplam maden ocağının % 85’ine tekabül etmektedir. Yaklaşık 500 bölgeden petrol, 30 bölgeden doğalgaz çıkarılmakta, 8 milyar ton olarak tespit edilen petrol rezervinin her yıl 10 milyon tonu Çin’e taşınmaktadır. Çin’in kömür rezervinin yarısı Doğu Türkistan’dadır. Doğu Türkistan’da bulunan sanayi kuruluşlarında çalışanların % 90’ını ve petrol tesislerinde çalışanların % 99’unu bölgeye yerleştirilen Çinliler oluşturmaktadır. Doğal kaynaklar bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden sayılan Doğu Türkistan’dan Çin’in, kendiliğinden vazgeçmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı. “SİYASİ TİCARİ İLİŞKİLER BAHANE EDİLİYOR” BM, NATO gibi uluslararası kuruluşların özellikle İslam ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlarının bir takım siyasi ve ticari ilişkileri bahane edilerek sessiz kalmalarını, Çin'in gücü karşısında sessizliği ve hissizliği tercih etmelerini insani anlayışla bağdaştırmak mümkün müdür?  Sorusunu soran Kır, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Artık insanlık alemi Uygur Türklerine uygulanan soykırıma, insanlık dışı muameleye sessiz kalmalarının katil Çin İle suç ortağı olduklarının farkında varmalıdır. Doğu Türkistan bizim ata yurdumuzdur. İlk Müslüman Türk Devleti’nin kurulduğu yerdir. Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Abdülkerim Saltuk Buğra Han gibi bilim adamlarının yetiştiği kültür ve medeniyet merkezidir. Kısaca Orası bir İslam coğrafyasıdır. (Merve ŞEN)

Editör: TE Bilisim