Kavgalar, gürültüler, savaşlar, içinde her türlü kötülüğü barındıran olaylar. Bir taraftan da barış ve huzurun kol gezdiği, dingin bir dünya. İki ayrı zıt kutup.. Aynı insanoğlu gibi.  Aslında dünyayı iyi veya kötü kılan da içimizin yansıması bir anlamda.   Bir tarafta kadına, hayvana uygulanan şiddet , çocuk istismarı bir tarafta dünyayı daha yaşanabilir kılmak adına yapılan sosyal projeler,  insanlık adına düzenlenen yardım ve kampanyalar. Bu iki uçlu değneğin tüm ucu bize dokunuyor.  Yardım ve iyilik adına sosyal projeleri yapan da insan, bir kadının ya da bir hayvanın kolunu bacağını kesen de insan. Mesele, içinde neyi besleyip neyi büyüttüğünle alakalı.  Ben iç dünyamı, duygu ve düşüncelerimi hep bir bahçe gibi düşünürüm. ‘Ne ekersen o misali’  O bahçeye kötülük tohumlarını serptiğin an aynı bir sarmaşık gibi kaplar yabani otlar tüm benliğini. Asıl mesele, o bahçeyi rengarenk çiçeklerle bezemek.  Sözün kısası, iyiyi de kötüyü de sen belirlersin, hangisini besler büyütürsen o çıkar karşına. Bununla alakalı olarak sevdiğim kısa bir anekdotu paylaşmak isterim siz okuyucularımla ; ‘’Yaşlı adam kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken niye ötekinin de olduğunu, hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine. Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. "Onlar" dedi, "benim için iki simgedir evlat." "Neyin simgesi" diye sordu çocuk. "İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları." Çocuk, sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi: "Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?" Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa: "Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o!"
Editör: TE Bilisim