CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Muğla'da eski erkek arkadaşı tarafından katledilen Pınar Gültekin ile ilgili olarak 'Sormak gerekiyor, araştırmak gerekiyor, iktidarın yapması gerekiyor, kadına yönelik şiddet neden artıyor?' diye konuştu. TBMM’de düzenlenen grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili açıklamalarda bulunarak kadınların 5 acil talebini açıkladı. Kılıçdaoğlu, “Genç bir kızımız kaybolmuştu. Pınar Gültekin maalesef öldürülerek hayatına son verildi. Kadına yönelik şiddet giderek tırmanıyor. Bu konuda kadın-erkek, yaşlı-genç hepimizin duyarlı olması lazım. Yeri geldiğinde en güzel sözleri söylüyoruz ama lafla. Sormak gerekiyor, araştırmak gerekiyor, iktidarın yapması gerekiyor, kadına yönelik şiddet neden artıyor? sorusunu sordu. Kadınların acil 5 talebinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, o talepleri şu şekilde sıraladı: Kadınlarla erkeklerin eşit olduğu fikrini kabul edin. Kadınların, hayatın her alanında eşit temsili için somut adımlar atın. İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın çekilmesi, yasanın değiştirilmesi girişimlerinden vazgeçin. Sözleşmeyi ve yasayı uygulayın. Kız çocuklarını örgün eğitimin dışına iten 4+4+4 eğitim sistemine son verin ve ücretsiz eğitime geçin. İstihdam oranlarında ve yönetim kademelerinde kadın-erkek eşitliğini sağlayacak önlemleri derhal devreye sokun. Cinsiyet ayrımcılığı yapılmadan her mahalleye ücretsiz kreşler açılmasını sağlayın. Kadınların kazanılmış yasal haklarını tehdit eden sözden vazgeçin. Nafaka hakkının kısıtlanması, aile arabuluculuğu, miras hakkı gibi tartışmalara derhal son verin. Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları: “TANK PALET FABRİKASINI PEŞKEŞ ÇEKENLER MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ SORGULAYAMAZLAR” "Zaman zaman altı okumuzdan birisi olan CHP'nin milliyetçilik ilkesi tartışılır, vay efendim 'CHP milliyetçi değil.' Avrupa'nın en büyük tank palet fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekenler bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. Vatan toprağını terk edip, bayrağı indirip, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıranlar bizim milliyetçiliğimiz sorgulayamazlar. Ege adalarının Lozan Anlaşması'na göre silahtan arındırılması gerekiyor. Bugün herkesin gözünün önünde silahlı kuvvetlerle gösteri yapanlara sesleri çıkarmayanlar, bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. Egemen güçlerin Orta Doğu'da taşeronluğuna soyunanlar, bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. İdlib'de 33 askerimiz şehit oldu. Ne oldu, hesabı soruldu mu? 33 asker şehit oldu, 'neden oldu, kim yaptı?' diye sorulacağına koşa koşa gittiler Putin'in önünde esas duruşa geçtiler. Bunları yapanlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. 33 askerin kanı yerdedir. Vatan toprağını parselleyenler, yabancılara satanlar, 250 bin dolar verdiği zaman vatandaşlık hakkını satanlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. “BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZDE 83 MİLYONUN KUCAKLAŞMASI VARDIR” Bizim milliyetçiliğimizde 83 milyonun kucaklaşması vardır. Bizim milliyetçiliğimizde hiç kimsenin kimliğinden inancından veya yaşam tarzından sorgulanmaması vardır. Bizim milliyetçiliğimizde bayrağa saygı, vatanın bütünlüğüne saygı vardır. Bizim milliyetçiliğimiz mevsimsel, adamına göre değil; kalıcı, tutarlı, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmiş bir milliyetçiliktir. Dolayısıyla onlar bizi anlayamazlar. Bu tanımı 83 milyon vatandaşa yapıyorum; özellikle milliyetçi geçinip Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıranlara, alkışlayanlara söylüyorum." “FINDIK FİYATLARI 25 TL'NİN ALTINDA OLAMAZ” Fındıktan söz etmiştim. Toprak Mahsülleri Ofisi geçen yıl fındığı 16.5-17 liradan satın alıyor. Bu yıl fındık satacağım diye ilan veriyor. 20 ton fındığı 24 liradan satacağım diyor. Kara geçiyor. Talep 420 ton. 20 ton satacak, 420 tonluk talep geliyor. Tarım Bakanı açıklamalar yaptı, hepsi hikaye. Fındığa verilecek fiyat 25 liranın altında olamaz. Bahçe aynı bahçe, üretici aynı üretici nasıl oluyor da bu konu her yıl tartışılıyor. Maliyet belli alacağın para belli değil. Çiftçi de üretici de bir yıl önceden kaç lira gelir elde edeceğini bilecek. Fındık üreticisi de Karadeniz'de beklesin. Üretici nasıl kazanır görecek, nasıl kar edilir görecek. Yabancı firmanın egemenliği altına girmeyecek, bunu da görecek. Ne zaman? Halkın iktidarında görecek. “BU DEVLETİN TEMELİNDE ACI VE GÖZYAŞI VARDIR” Sakarya'da havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada işçilerin hayatını kaybettiğini, ardından yaşanan ikinci patlamada da üç askerin şehit olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Bunların hakkını ve hukukunu aramak bizim namus borcumuzdur. Asıl beni üzen nokta şudur: Bu ülkenin Cumhurbaşkanlığında oturan zat, hayatını kaybeden işçilerin ailelerini değil, önce 11 yılda 5 kez fabrikasında patlama olan patronu arıyor 'nasılsın' diyor. Devletin kimlere teslim edildiğini Sakaryalıların da bilmesi lazım artık. Bizim devletimiz, sıradan bir devlet değildir. Bu devletin temelinde acı ve gözyaşı vardır. O makama oturan her zat, bunların hakkını ve hukukun savunmak zorundadır.  Bu fabrikada çalışan bir kardeşimiz var, Aslı Bozkurt, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı. Bu tür fabrikalar bu uzmanları çalıştırırlar ama parayı patron verir. Parayı patron veriyorsa sağlıklı rapor yazamaz ama buna rağmen bu kardeşimiz beş gün önce 'bu fabrikada benim dediklerim olmuyor' diye istifa ediyor. Ama Aslı kardeşimiz şu an hapiste, beyler dışarda. 'Bu fabrikada benim istediklerim olmuyor, önlemler alınmıyor' diyen İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı istifa ediyor, Aslı Bozkurt şu anda hapiste. Şu memleketin adaletine bakar mısınız? Bu memleket nasıl yönetiliyor bakar mısınız? Aramızda İş Sağlığı ve Güvenliği Sendikasından arkadaşlarımız var. Dolayısıyla hiç meraklanmayın, biz sizin ve hayatını kaybeden işçilerimizin hakkınızı ve hukukunuzun sonuna kadar arayacağız. Varsın onlar saraylarında otursunlar, varsın onlar Lale Devri'ni yaşasınlar. Çalışmanın, alın terinin ne olduğunu onlar biliyor mu, eve ekmek götürmenin değerini onlar biliyorlar mı? Hiç birisi bilmiyor. Ama onların yediklerinin tamamının bedelini 83 milyon olarak hepimiz ödüyoruz. Kendi ceplerinden beş kuruş çıkmıyor." Kadir GÜRHAN

Editör: TE Bilisim