Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. İdlib'de 8 şehidin verildiği saldırı üzerine açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, hükümete 5 öneride bulunarak  “İdlib'de konuçlanmış bulunan ve gözlem görevi üstlenmiş mehmetçiğimizin güvenliği önemlidir. Mehmetçiğimizin can güvenliğinin sağlanması için gereken adımlar hızla atılmalıdır” dedi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İdlib'de 8 şehidin verildiği saldırı üzerinden hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, hükümete 5 öneride bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşlarını şunlar oluşturdu: “Filistin üzerine oynanan oyunlar. Kadim bir coğrafya. Yıllarını, hayatlarını verenler, üzerine oynanan oyunlar. Nasıl üzülmezsiniz? Suriye'de yaşananlar. Şehitlerimiz geldi. Bakınız, Elazığ'da deprem olduğunda valiyi aradım hemen, il başkanımız oradaydı henüz ölüm haberleri gelmemişti, inşallah gelmez dedik. Ama 6.8 şiddetinde hemen iki genel başkan yardımcısını ve milletvekili arkadaşlarımızı görevlendirdim. Elazığ milletvekilimiz zaten oradaydı. İş bölümü yaparak acaba burada ne oldu, yaraları nasıl sarabiliriz çabası içine girdik. Arkasından arkadaşlara söyledim, hemen gelmem gerekiyor mu diye sordum. Hayır dediler. Enkazdan insanlar çıkarılıyor, dolayısıyla bu aşamada gelmeniz doğru değil dediler. Daha sonra, arkadaşlar evet gelebiliriz dediler, gittik. Genel başkan yardımcılarını görevlendirdik ama başta büyükşehir belediyelerimizin yapacağı yardımı da koordine etmeye çalışıyoruz. Elazığ'daki belediyeler arasında köprüler kuruldu. Bunlar da yapıldı. Sivrice Belediyesi'ne gittim, belediye başkanımızla konuştuk, Yazıkonak Belediye Başkanı ile de konuştuk. Emin olun hani dert dinliyorsunuz ama ölümden dönmüş enkazdan çıkmış kişinin hastanede bana anlattığı dert ne biliyor musunuz? 'Çocuğum işsiz.' Nasıl üzülmezsiniz? Siz bize siyasi partinin genel başkanı olarak bu tabloya üzülmez misiniz? “ “BU VİCDANİ BİR DEPREM” “Gerçek anlamda bir insanlık dramı var. Öyle gidip merhaba başınız sağ olsunluk basit bir olay değil. İki aylık çocuğunu, 7 yaşındaki çocuğunu, kayınvalidesini, eşini kaybeden bir gençle görüştük. Ben evdeydim çocukların oradaydı dedi. Neden diye sorduğumda, 'Bizim ev soğuk kayınpederin ki sıcak diye oraya gönderdik' dedi. Bu vicdani bir deprem. Bir gece Elazığ'da yattık. Daha sonra muhtarlarla da konuştuk. Bölgedeyken ciddi eleştiriler aldım. Ben bu kürsüde vatandaşların sorduğu bir soruya siyasi iktidarın cevap vermesi gerektiğini söyledim. Deprem vergilerinin nereye harcadığınız vatandaşa açıklayın dedim. En ağır eleştiriyi aldım. AFAD'a teşekkür ederim. Her yerde çadırları vardı.. Kendilerine teşekkür ediyorum. KRİZ YÖNETİMİ Depremle mücadelenin iki ayağı vardır diyen Kılıçdaroğlu, “Birincisi önlem almaktır. Deprem olduğunda deprem bölgesinde insanlar ölmesin diye tedbir alacaksın, binayı dayanıklı alacaksın kardeşim. Devleti yönetmenin gerekçesi de budur. Deprem oldu binalar yıkıldı, onun adı kriz yönetimidir.  Önlem almadığınız için insanlar ölüyor. Malatya'ya da Elazığ'a da gittim, daha önce de deprem bölgelerine gittim, binaları çökenlerin yüzde 99.9'u fakir. Bu da hayatın bir başka gerçeği olarak önümüzde duruyor dedi. “DIŞ POLİTİKA SIRADAN BİR OLAY DEĞİLDİR” Acı olaylarla karşılaştık. İdlib'den gelen haberler. Yaralılar var onlar da kısa süre içerisinde inşallah tedavileri gerçekleşir. Suriye konusunu yıllardır dile getiriyorum. Bir sürü şey söyledim. Akılda kalanlar; bir Orta Doğu bataklığı. Biz bütün komşularımızla barış içinde yaşayalım diye özlem çekerken neden kavga ediyoruz. Dış politika sıradan bir olay değildir, dış politikanın millî olması lazım. İktidar, muhalefet olmaz, ülkenin çıkarları esastır. Dışişlerinin ayrı bir dili, hukuku vardır. “ “EGEMEN GÜÇLER ATEŞİ KENDİ ELLERİYLE TUTMAZLAR, MAŞA KULLANIRLAR” “Bizim bölgemizdeki dış politikanın farklı bir tablosu vardır.  Bütün komşularımızın yer altı kaynakları vardır. Başlarına bela olmuş durumda. Egemen güçler ateşi kendi elleriyle tutmazlar, maşa kullanırlar, sırtınızı sıvazlarlar başınızı belaya sokarlar. Egemen güçlerin maşası olmamak çok önemlidir. Bakın İdlib dışlında sorun kalmadı. İki egemen güç Suriye'yi istediği gibi  kullanıyor. İki egemen güç orada çatışacak taraflara silah temin ediyor. Amerika ve Rusya'nın silah fabrikası var. Ne istiyorsun? Hepsini veriyorlar. Beyler buyurun birbirinizi öldürün diyorlar. Bu terör unsurlarına silahları kim veriyor? Masum çocukların kafalarını kesen bu örgütlere silahları kim veriyor? Çin, Amerika, Rusya, Suriye rahatsız, herkes rahatsız bizim de rahatsız olmamız lazım. Kendi bölgemizde terör örgütlerinin ciddi bir güç olarak ortaya çıkmasından rahatsız olması lazım. “ İblid'de 8 şehidin verildiği saldırı üzerinden hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, hükümete 5 öneride bulunarak şunları söyledi: “Şimdi yeni bir göçten bahsediyorlar. Eğer buradan terör unsurları Türkiye'ye girerse, yarın bunlar Türkiye'nin başına dert olursa faturayı bu millet ödeyecek. Beş maddelik bir öneri. 1- İdlib'de konuçlanmış bulunan ve gözlem görevi üstlenmiş mehmetçiğimizin güvenliği önemlidir. Mehmetçiğimizin can güvenliğinin sağlanması için gereken adımlar hızla atılmalıdır. 2- Türkiye Soçi mutabakatı ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden kaynaklı oluşan yeni koşullar nedeniyle en kıza zamanda Rusya ile birlikte İdlib'deki durumu yeniden değerlendirilmelidir. Gerekirse Soçi'nin koşulları sahadaki mevcut duruma göre şekillenmeli gerekirse yeni bir ateşkes hattı belirlenmelidir. 3- Siyasi iktidar Suriye'de rejim değişikliğine odaklanan siyaseti terk etmelidir. Ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden gruplarla her türlü iş birliği sonlandırılmalıdır. Bölgesel ve ulusal alandaki çabalar artırılmalı. 4- İdlib'deki durum Türkiye'ye doğru yeni bir sığınmacı dalgasını hareketlendirmiştir. Bu konuda Türkiye'nin yalnız bırakılmaması gerekir. Bu kişilerin güvenli bölgede barınması için Rusya ile BM'nin sorumluluk üstleneceği bir süreç ivedilikle başlatılmalıdır. 5- İdlib'in Suriye toprağı olduğu gerçeği unutulmamalı. Terörist gruplarla muhalif bölümün silah bırakmasına yönelik çalışmalar artırılmalıdır. (Oktay BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim