CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haftalık grup toplantısında  gündeme dair açıklamalarda bulundu. Üretmek alın teri dökmektir bir toplumun en önemli işlevlerinden birisidir ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, ’’Çiftçi üretecek banka tepesinde, icra ile mücadele ediyor’’ şeklinde konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’de gerçekleştirilen haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 13 yıl önce bugün hayata veda eden eski başbakanlardan Bülent Ecevit’i anarak konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, ‘’Ecevit’in verilmeyecek hiçbir hesabı yoktu. CHP’ye sosyal demokrasi ilkelerinin gelmesi açısından çok önemli görevler üstlenmiştir. Sevgi ve rahmetle anıyorum’’ ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde: "Eren Erdem aramızda. 490 gün hapiste kaldı ama bugünkü düzende yadırganacak bir şey değil. Yargı bağımsız değil, ülkede demokrasi yok. Her türlü baskı var, gizli tanıklarla istedikleri kişiyi tutuklayabiliyorlar. Bütün bunlara rağmen adaleti sağlamak için mücadelemizi vereceğiz." ‘’DEMOKRASİYİ BİZİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLER İÇİN DE SAVUNMAK ZORUNDAYIZ’’ ‘’Bir insan farklı düşünüyor diye hapse atılıyorsa demokrasi yok demektir. Osman Kavala 735 gündür cezaevinde. Onun da özgürlüğüne kavuşmasını istiyoruz. Biz bizim gibi düşünmeyenlerin de haklarını savunuyoruz. Farklı anlayışlarımız olabilir ama hep birlikte bu ülkenin çıkarları için çalışıyoruz.Kayyum atamalarını bu bağlamda eleştirdik. Seçime giriyorlar, kazanıyorlar ve kayyum atayarak görevden alıyorlar. Niçin? Hâkim var, suçluysam mahkemeye verirsin. Hangi gerekçeyle kayyum atıyorsun. Bilmemiz lazım. AKP'li belediye başkanı görevden alındığında da eleştirdik, bu demokrasiye darbedir dedik. Balıkesir, Bursa'da aynı şeyleri söyledik. Demokrasi hepimizin ortak paydası olmak zorundadır. Demokrasiyi yürütmek, eşit yurttaş olarak haklarımıza sahip çıkmak hepimizin ortak görevi olmak zorundadır. Yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının kelepçelenip 10 saat bekletilmeleri doğru değildir. Farklı düşüncelerdeyiz ama ben de demokrasiyi istiyorum, onlar da istemek zorundalar, ben de vatanımı seviyorum, onlar da sevmek zorundalar. Demokrasiyi bizim gibi düşünmeyenler için de savunmak zorundayız. ‘’ ''DARBE GİRİŞİMİ ADİL ÖKSÜZ YAKALANMADAN AYDINLIĞA KAVUŞTURULAMAZ'' Adil Öksüz'e kelepçe takılmıyor ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, ‘’Adil Öksüz'ün iki cep telefonu var ayrıca GPS cihazı var. Onu Adil Öksüz nereden buldu? Hangi kurum bunu ona verdi? Adil Öksüz'ün ifadesi dahi alınmadı. Adil Öksüz'ü bulmak istemediler. 15 Temmuz darbe girişimi aydınlanmış değildir. 15 Temmuz darbe girişimi Adil Öksüz yakalanmadan aydınlığa kavuşturulamaz. Öksüz'ü kaçıranların tamamı serbest bırakıldı. Başbakanlık müşaviri karakolda Öksüz ile görüşmeye gidiyor. Senin ne işin var orada? Ertesi gün gittim görüştüm Erdoğan'a bilgi verdim diyor. Adil Öksüz'ü serbest bırakıyorsunuz devletin kurumları onun nefes aldığını dahi takip etmiştir. Niye yakalanmadı kim yakalamadı?’’ dedi. ‘’ÇİFTÇİ İCRA İLE MÜCADELE EDİYOR’’ ‘’Çiftçi üretecek banka tepesinde, icra ile mücadele ediyor. Bugün borcunu ödeyemeyen on binlerce çiftçi var ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, " Parlamento kanun çıkarmış. Milli gelirin yüzde biri oranında çiftçiye teşvik verilir diyor. Verilmiyor bu para. 2020 bütçesi geldi, normalde olması gereken destek 48 milyar 700 milyon lira. Bütçeye konulan ödenek 22 milyar lira. Çiftçinin hakkı olup da ödenmeyen para 26 milyar lira. Neden hakkını istemiyor, hakkına sahip çıkmıyorsun? Sen hakkına sahip çıkmadıkça ensene vurup ağzındakini alırlar. Mücadele edeceksin! Sandığa gideceksin dersini vereceksin!" ifadesini kullandı.  ‘’ÜRETEN TOPLUMUN DÜNYADA SAYGINLIĞI OLUR’’ ‘’Üretmek alın teri dökmektir bir toplumun en önemli işlevlerinden birisidir. Üreten toplumun dünyada saygınlığı olur. Üreten toplumda işsizlik belası olmaz. Çiftçi üretiyor ama borç batağı içinde. Tam bir sosyal yaraya dönüşmüş durumda.’’ Suriye'de stratejik hatalar yaptılar ifadesini kullanan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 7 madde halinde bunları paylaşmak istiyorum. Eğer bu 7 stratejik hayatı siz de kabul ediyorsanız hep birlikte düşünmek zorundayız diyerek şunları sıraladı: ‘’Suriye'nin uluslararası konumu yeteri kadar değerlendirilmemiştir. Birinci hata budur. AK Parti Dışişleri Bakanlığı'nı devre dışı bırakmıştır. ‘’ ‘’İkincisi emperyal güçlerin taşeronluğuna soyunmak. Türkiye emperyal güçlerin Ortadoğu'daki taşeronluğuna soyunmuştur.’’ ‘’Üçüncüsü Türkiye üzerinden teröristleri Suriye'ye göndermek.’’ ‘’Dördüncüsü Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nun basılmasına edilgen usulen tepki verilmiştir. Türkiye IŞİD terörüne karşı maalesef kararlı tutum sergileyememiştir.’’ ‘’Beşincisi Suriye'deki Türkiye'ye ait vatan toprağını terör örgütü IŞİD'e teslim etmek. Süleyman Şah Türbesi, IŞİD'den topraklarımız terk edilerek kaçırılmıştır.’’ ‘’Altıncısı IŞİD ile mücadele etmek Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamakta hata yapıldı’’ ‘’Yedincisi haklıyken haksız duruma düşürülmek. Türkiye'nin terörle mücadelesine en büyük zararı bizzat AK Parti iktidarı ve onun genel başkanı vermektedir.  Barış Pınarı Harekatı'nı Türkiye'nin güvenliği için yapıyoruz bunu anlatmak yerine bir fetih söylemiyle dünyaya anlatmaya kalmıştır Erdoğan.’’ (Oktay BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim