Hobi Sanat Merkezi, Atatürk Bulvarı 61 numarada 3 yıldır Ankaralılara halk oyunları ve dans eğitimi veren bir hobi merkezi. Dans eğitimi konusunda Türkiye’nin en iyisi olmak istediklerini belirten Hobi Sanat Merkezi Spor Kulübü’nün kulüp başkanı ve kurucusu Murat Keskin “şuan en büyük amacımız Türkiye’nin en iyisi olmak ve bunun için çaba sarf ediyoruz.” dedi. “KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATMAK İSTİYORUZ” Hobi Sanat Merkezi Spor Kulübü’nün kulüp başkanı ve kurucusu olan Murat Keskin çok uzun yıllardan beri halk dansları içerisinde olduğunu belirterek: “Hacettepe Spor Bilimleri ve Teknolojisi mezunuyum ve bitirme tezim de halk oyunları üzerineydi. Çok uzun yıllar hem profesyonel dansçılık hem de eğitmenlik yaptım.” dedi. Hobi Sanat Merkezi’ni (HSM) kurmalarının amacı için “2015 yılında kurduğumuz HSM ile Türk Halk oyunlarını halkımıza sevdirmek istiyoruz ve bunun için her şeyi yapıyoruz” diyen Keskin HSM’nin kuruluşuna dair şunları ekledi: “Önce 19 Mayıs Stadyumu’nun salonunda çalışmalarımızı başlattık. Sonra Atatürk Bulvarı üzerindeki salonumuza taşındık. Burada iki salonumuz mevcut. Büyük salonumuz yaklaşık 80-90 kişiyi alabiliyor, diğer salonumuz biraz daha küçük; orası da 20-30 kişiyi alabiliyor. Bazı danslarda el tutuş biçimlerine göre 80-90 kişiye kadar çıkılabiliyor. O noktada büyük salonumuz yeterli geliyor.” “2 AYLIK EĞİTİMLERİMİZ VAR” HSM’nin temel faaliyetinin halk oyunları olduğunun altını çizen Keskin: “Türkiye Gençlik Spor Bakanlığı’nın Halk Dansları Federasyonu’na bağlıyız. Halk oyunlarında da mümkün olduğunca geniş yelpazede hizmet veriyoruz. Mümkün olduğunca da bütün yörelere yer vermeye çalışıyoruz. Trabzon, Rize, Artvin horon gruplarımız var, bunun dışında ayrıca Bilecik, Bitlis, Gaziantep, Adıyaman, Erzurum yöre oyunlarının eğitimleri veriliyor. Kafkas dansları, İzmir Zeybek çalışmalarımız da bulunuyor. Bu saydıklarım tam yöre çalışmalarıdır, eğitimleri ise en az 9 ay sürmekte ve gösteri hedeflidir. Bunların dışında birde halkımızın gelip 2 ay eğitim alabileceği halk dansları gruplarımız bulunuyor. Bunlardan birisi halaylar grubu. Halay eğitimlerimiz haftada 1 saat sürüyor, toplam 8 saatlik bir eğitimi kapsıyor. Bir diğer grubumuz Ankara oyun havaları. Ankara oyun havaları grubu aracılığıyla bu ara çok popüler olan Erik Dalı, Bahçe Duvarından Aştım gibi türkülerin oyunlarını öğretiyoruz. Bu eğitimlerin sonunda eğitimi alan kişi elinde kaşıklarla çıkıp oyunları oynayacak duruma geliyor. Halk Dansları grubumuzla ayrıca her 2 ayda bir halk dansları gecesi düzenliyoruz. Halk dansları gecesinde herkes sivil, kostümsüz oluyor ve kim ne öğrendiyse gelip sahne tecrübesi olması açısından küçük bir oyun da sergileniyor.” dedi. Keskin diğer dans gruplarına ilişkin de şunları ekledi: “Flamenko topluluğu, Hint dansları, oryantal gibi toplulukların yanı sıra çocuklar için halk dansları topluluğu, çocuk modern dans ve çocuk bale gibi gruplarımız da mevcut. Yetişkinler için modern danslar; kadınlar için roman dansları, Tango ve Latin dansları grupları altında da bir çok yörenin, ülkenin, kültürün danslarına yönelik eğitimleri uzman hocalarımızla Ankaralılara veriyoruz.” SİRTAKİ EĞİTİMLERİ VERİLİYOR HSM olarak Sirtaki eğitimleri de verdiklerini belirten Keskin, Sirtaki eğitimleri ile ilgili şunları anlattı:  “Türkiye’nin en büyük Sirtaki topluluklarından biri olduğumuzu söyleyebilirim. Sirtaki eğitimi toplamda 2 sene sürüyor. İlk sene Hasapiko ve Zeybekiko diye 2 ayrı dans, daha sonraki sene Zorba, Rembetiko ve Sirtolar şeklinde 3 ayrı dans olarak eğitimlerimiz oluyor. Her iki ayda bir eğlence ve pratik amaçlı Sirtaki geceleri düzenliyoruz. Bununla birlikte yazın Sirtaki gruplarımızla 8-10 gün sürecek olan Yunanistan seyahatleri düzenliyoruz. Yurt dışında ders eğitmenleriyle workshoplar, eğitim alma, dans geceleri, taverna geceleri gibi geceler de düzenleniyor.” HALAY DANS KAMPLARI…          Keskin, şimdiye kadar 2 ayrı halay dans kampları da düzenlediklerini belirterek: “Dans kamplarımızı genelde Alanya’da bir otelde organize ediyoruz. Bunun haricinde Şenol Şentürk hocamızla horon kampı düzenledik yakın zamanda. Kamplarımız aracılığıyla insanlar 3-5 günlüğüne hem tatillerini yapıyorlar hem de dans edip, öğreniyorlar. Bununla birlikte yurtdışı seyahatleri de düzenliyoruz. Yurtdışı seyahatlerinde ise halk dans gruplarımızla uluslararası halk dansları festivallerinde Türkiye’yi temsil ediyoruz. Genelde 10-15 ülkenin katıldığı festivaller kapsamında İtalya, İspanya gibi ülkelere giderek ülkemizi temsil ettik.” dedi. HER KESİMDEN İNSAN BURADA HSM’de yapılan kurslara, katılanların her alandan ve her yaştan olduğunu hatırlatan Keskin, ‘’Kurslarımıza ağırlıklı olarak 25 yaş ve üzeri gruplar çok yoğun bir ilgi gösteriyor. Her kesimden, çalışan çalışmayan insan bu kurslara ilgi gösteriyor. Bunlar dışında çocuk gruplarımıza da yoğun bir ilgi var. Ama insanların belli bir yaştan sonra, artık dans edemiyorum demesi gerekmiyor. Böyle düşünenlerin rahatlıkla gelip dans edebileceği bir yer. Onun için herhangi bir kısıtlamamız yok. Her yaştan insan burada var’’ ifadelerini kullandı. ‘’ANKARA’NIN BÖYLE BİR ORTAMA İHTİYACI VARDI’’ Ankara’da sosyal anlamda imkanların kısıtlı olduğunu söyleyen Keskin, böyle bir hobi merkezinin aslında bir ihtiyaçtan ortaya çıktığını ve Ankaralılara yeni bir alan yarattığının altını çizerek, ‘’Burası kurulurken ilk amacımız Ankara’da böyle bir kuruma duyulan ihtiyaçtı. Çünkü Ankara genelde, burada yaşayan insanların Alışveriş Merkezlerinde zaman harcadığı bir yer. Herkes kapalı bir ortamda. Onlar için hem bir hobi, hem bir spor hem de sosyal anlamda faydalı bir ortam yaratmak istedik. Bu hedefimize de ulaştığımızı düşünüyorum. Çünkü şu an Ankara’da duymayan kalmadı. Bunda sosyal medya tanıtımlarının çok büyük etkisi oldu. Hem Facebook, hem İnstagram hesaplarımızı yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Paylaşımlarımızda yalnızca görselleri değil, buradaki eğitimlerimizden videolar da paylaşıyoruz. Burada neler yaptığımızı insanlara videolarla gösterdiğimiz zaman dönüşler çok daha etkili oluyor. Sürekli ücretsiz tanıtım dersleri düzenliyoruz. Mesela, Horon dersi mi var, Trabzon’dan davulcu, zurnacı getiriyoruz. Yani en iyi müzisyenler ve eğitmenlerle bu işi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘’RUH SAĞLIĞI İÇİN BİR HOBİ EDİNİN’’ Hobinin sağlıklı ruh hali için bir zorunluluk olduğuna değinen Keskin, bu tip eğitimlerle daha kaliteli bir yaşam tarzı elde edilebileceğini, ‘’Halk oyunları bizim kendi kültürümüz. Bu nedenle yeri bizlerde ayrı. Bunun dışında, çok stresli bir ortamda yaşıyoruz. Aile içi olsun, iş yaşantısı olsun genel olarak stresli hayatlarımız var. İnsan hayatını üçlü bir sacayağı olarak düşünürsek, bunun bir ayağı iş, bir ayağı aile bir ayağı hobi olmak durumunda aslında. Bu üçlü sacayağı ancak bu şekilde yere sağlam basabilir. Bazen insan hayatında, aileye doğru daha fazla kayış ve hobiden vazgeçme durumu görülebiliyor. Bazı zamanlar işe yoğunlaşma ve aileden uzaklaşma durumu olabiliyor. Aslında normalde, sağlık bir ruh hali için hobinin iş ve aile kadar önemli olduğunu kavrayabilmek gerekiyor. Bunun için herkesin mutlaka bir hobi edinmesi gerekiyor. Özellikle de spor ve hobiyi birleştirmesi avantajıyla dans alanına yönelmesi gerekiyor’’ ifadeleri ile anlattı. “HALK OYUNLARI BAĞIMLILIKTIR” Halk oyunlarının aslında bir sevda olduğunu söyleyen Keskin şunları ekleyerek konuşmasını bitirdi: “Halk oyunları ciddi anlamda kişide uzun yıllara sirayet eden bir bağımlılıktır. Bunun da nedeni burada haftada 1 saatte olsa da stres atılması hem de arkadaşlık gruplarının oluşması, insanın sosyalleşmesi açısından çok önemli. Bunun dışında birde uluslararası festivallerde ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşayınca buraya gelenler kolay kolay halk oyunlarını bırakamıyorlar. Bununla birlikte HSM olarak hem halk dansları hem de modern danslar açısından konusunda en iyi olmak istiyoruz. Her kulübün kendi göre hedefleri oluyor. Kimisi kendi alanında derece almayı isterken kimisi de hem halk oyunlarını yaşatmak hem de gösteri anlamında daha profesyonel gruplar kurup profesyonel dans gösterileri yapmak isterler. Bizim amacımız ise hobi gruplarında bunların hepsini de kapsayacak şekilde dans eğitimi konusunda en büyük kuruluş olmayı istemek.” (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim