Yaşanan korona virüs salgını tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede’de sahne ve müzik sanatlarını olumsuz etkiledi.  TRT Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Suat Erdil pandeminin müzik sektörüne yansımalarını gazetemize değerlendirdi. Erdil,  Türk müziğinin yaşatılmasının  kültürümüzü, örf adetlerimizi tüm dünyaya tanıtmanın en iyi yolu olduğunu vurguladı.

Pek çok belirsizliği içinde barındıran pandemi süreci, sanat dünyasını da derinden etkiledi. TRT Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği Ses Sanatçısı Suat Erdil, pandeminin başlarında evden kayıt yaparak çalıştıklarını dile getirdi. Bu sürecin fedakarlıkla atlatılabileceğinin altını çizen Erdil,  yakında bir single çalışmasının olacağını da sevenlerine müjdeledi.

 “ÇOCUKLUĞUMDA OYUN OYNADIĞIM TEK ARKADAŞIM KÜÇÜK BİR TEYPTİ”

Merhabalar, öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Kimdir Suat Erdil?

1986 yılında Van’da dünyaya geldim aslen Şanlı Urfalıyım.. Babamın asker olmasından dolayı Türkiye’nin birçok şehrinde yaşama fırsatım oldu ve bu şehirlerde ayrı kültürlerden birçok insan tanıdım onlardan  çok şey öğrendim bu durum müzik hayatımda bana en büyük yol gösterici oldu .Müziğin çok geniş bir yelpaze olduğunu öğrendim ...İlkokul yıllarından itibaren müzikle iç içe oldum. Çocukluğumda oyun oynadığım tek arkadaşım küçük bir teypti devamlı şarkılar dinlerdim.. Sonrasında bu  tutkum hiç azalmadan devam etti ve müzik hayatım tamamen başlamış oldu..

“OKUL YILLARINDA KURDUĞUM HAYAL GERÇEK OLDU”

Müziğe olan ilginiz nereden geliyor? Bize biraz konservatuar yıllarınızdan da bahsedebilir misiniz?

Çocuk yaşlarda müziğe olan ilgimi ve yeteneğimi 7 yaşımdayken  babam keşfetmiş .. Müziğe olan ilgim devam edince Güzel Sanatlar Lisesi müzik bölümüne girip temel eğitimimi aldım. Sonrasında ise İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarından mezun oldum. Okul yıllarında hep TRT sanatçısı olma hayalim vardı ve  Allah bu hayalimi 2015 yılında gerçekleştirmemi nasip etti .. 2015 yılında TRT’ nin açmış olduğu sınavı kazanarak Ankara Radyosu TSM Ses sanatçısı oldum.

“TÜRKİYE, PANDEMİ SÜRECİNİ DİĞER ÜLKELERE GÖRE DAHA İYİ KONTROL ALTINDA TUTABİLDİ”

Yaşanan korona virüs salgını tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede’de sahne sanatlarını olumsuz etkiledi. Sanatın ve müziğin içinde olan biri olarak bu durum sektörü nasıl etkiledi? İzlenim-görüş ve önerileriniz nelerdir?

Dünya genelinde yaşanan korona virüs salgını hepimiz için  beklenmeyen ve sancılı bir süreç oldu...Tabii ki yaşanan bu salgın her sektörde olduğu gibi sanat kolunda da büyük bir sıkıntı yarattı. Hepimizin fedakarlık etmesi gereken bir süreç. En kısa zamanda en az zararla atlatmamız temennisi ile ..Özellikle vurgulamak istediğim bir konu var.   Türkiye Cumhuriyeti pandemi sürecini diğer ülkelere nazaran daha iyi kontrol altında tutabildi..  Dünyada yaşanan korona virüs salgını tüm müzisyen arkadaşlarımızı etkiledi.  Sadece müzik sektörü değil çoğu sektör bu durumdan bir hayli etkilendi. Umarım vaka sayıları umut verici rakamlara ulaşır ve kısıtlamalar da yavaş yavaş gevşetilir.  Yalnız burada önemli olan kısıtlamalar gevşetildiğinde veya son bulduğunda  kurallara daha da fazla dikkat etmek ve  özen göstermek.. Hepimiz  vatandaş olarak üzerimize düşeni  yapmalı ,sosyal mesafe- hijyen  ve maske  üçlüsüne dikkat etmeliyiz ki bir daha kısıtlamalar olmasın.

“KENDİME AİT BESTELERİM VAR, İLERLEYEN ZAMANLARDA BİR SİNGLE ÇALIŞMAM OLACAK”

Pandemi bir anlamda çoğu sanatçı için ‘nadasa yatma’ olarak değerlendirildi. Siz salgın dolayısıyla üretkenliğinizin arttığını düşünüyor musunuz bu dönemi nasıl geçirdiniz? Solistliğinizin yanında kendinize ait besteleriniz de bulunuyor mu?

Bizler salgın sürecinin ilk başından beri evlerimizden kayıtlar yapıp görevimizi yerine getirmeye çalıştık. .Daha sonra işimizin başına geri döndük ve şu anda kurallara uyarak yayınlarımızı yapmaya devam ediyoruz .Kendime  ait bestelerim var inşallah ilerleyen zamanlarda bunu dinleyenlerimizle  de paylaşacağım....Yakında bir single çalışmam olacak ve sevenlerimizin beğenisine sunacağım

 “KÜLTÜRÜMÜZÜ, ÖRF ADETLERİMİZİ TÜM DÜNYAYA TANITMANIN EN İYİ YOLU MÜZİĞİMİZİ YAŞATMAK”

Bir ses sanatçısı olarak Türk Sanat Müziği’nin yaşatılması ve musikinin gelişimi açısından yapılması gereken çalışmalar ve atılması gereken adımlar neler olmalıdır?

Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği bizim özümüz kendimizi en iyi ifade edebildiğimiz yer ve asırlardır gelen sonrasında da bizlere emanet edilen bu güzel görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz her platformda da bu müziğin yaşatılmasının bizim örf adetlerimizi bizim kültürümüzü tüm dünyaya tanıtmanın en iyi yolu olduğunu dile getirmekteyim .Yeni nesile bunu en iyi şekilde aktarmak, anlatmak için de güzel çalışmalar yapmaktayız.. Zaten devletimizin de bize bu konuda sonsuz desteği bulunmaktadır

Son olarak sanata ve müziğe ilgisi olan kişilere tavsiye ve önerileriniz nelerdir? Özellikle gençlere nasıl seslenirsiniz?

Kendi kültürünü  iyi öğrenmek isteyen  yeni nesile  en büyük tavsiyem   Türk müziğini araştırmaları ve incelemeleri olur. En önemlisi  geçmiş  dönemlerin  ne kadar özel zamanlar olduğunu bilmeleri gerekmekte..  Bunun için kurmuş olduğumuz korolarımız ,kurslarımız bulunmaktadır...Kendi kültürünü iyi bilmek bence dünyadaki en büyük ilim...Sizlere de bu özel röportaj için sonsuz teşekkür ederim.

(Onur BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim