CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi üzerine 5 Aralık 2022 tarihinde, TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe üzerine yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:

“Eskiden Bakanlar Kurulu bütçeyi sevk ederdi. Bakanlar Kurulu’nun başında olan Başbakan, gelirdi kendi bütçesini büyük bir özgüvenle Meclis’e anlatırdı. Her türlü eleştiriye karşı, oturur aslanlar gibi savunurdu. Şimdi Başkan soruyor, “Komisyon nerede?” Komisyon burada. Hükümet? Hükümet yok. Niye yok? Hangi gerekçeyle yok?”

“Sayın Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı “Bu bir tek kişilik hükümettir” diyor. Açın kitabını okuyun, ben okudum, siz neden Sayın Erdoğan’ın başdanışmanın kitabını okumuyorsunuz. Talimat mı bekliyorsunuz? “Tek kişilik hükümet” diyor. Tek kişilik hükümetse eğer, parlamentoya gelecek, onuru ile kendi bütçesinin arkasında duracak ve bütçesini savunacak.”

“Parlamentoda atama ile gelmiş olanların, halkın oy vermediği kişilerin, bu kürsüye çıkıp bizden oy istemesi kadar abes bir şey yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı gelecek, “Evet beni halk seçti, benim bütçem budur, şunları anlatıyorum, şunları yapacağım” diyecek ve bütçesinin arkasında duracak. Bütçesinin arkasında hükümet yok. Atanmışlar gelmişler buraya, bize bütçeyi sunuyorlar.”

“Talimat almadan hiçbir bakan parmağını bile kaldıramaz. Çünkü hiçbirisinin yetkisi yok. Yangın söndürmeye gidiyorlar, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile yangını söndürmeye başladık” diyorlar. Yani talimat gelmese yangını söndürmeyecek misiniz?”

“Bu sistem ne yaptı biliyor musunuz? Sizi siyaset yapmaktan alıkoydu. Siz siyaset yapamıyorsunuz.”

“Sorgulamamak ne demektir onu da söyleyeyim. Gayet açık şekilde, iradeyi ipotek altına vermek demektir. “Ben eleştirirsem beni bir daha milletvekili listesine koymazlar.” Bu korku ile devlet yönetilmez.”

“Devlet harcamalarının neye göre yapıldığını bilmemiz lazım. Devlet harcamaları keyfi olarak yapılmaz, bir kişinin iradesine devletin bütçesi teslim edilmez. Devlet dediğiniz kurum saygın bir kurumdur. Liyakat ve adaletle yönetilir, herkesin arzu ettiği gibi yönetilmez. Bir kişinin iradesine göre yönetilmez. Devletin temeli, hukuk ilkelerinden yola çıkar, yani belirliliktir. Üç kuralı vardır belirliliğin. Bir; hukuk normlarının belirli olması lazım. İki; bilinebilir olması lazım. Üç; öngörülebilir olması lazım. Bunlar olduğu taktirde olur.”

“İkili bir yapı oluştu Türkiye’de, sarayda yaşayanlar ve sarayın dışında yaşayanlar. Bunu Fuat Keyman hoca söyler. İki Türkiye’den de bahseder. Artık tam anlamıyla iki Türkiye var.”

“Ne yazık ki bu düzenin yarattığı ikinci Türkiye var. Trajik Türkiye var. Bu trajik Türkiye’de günlük hayatta kalma kavgası var. Kenar mahallelerde yaşam mücadelesi var. Bu Türkiye’de milyonlarca yoksul ve hatta aç insanlar var. İş bulamadığı için kendini yakan insanlar. Borçlarını ödeyemediği için intihar edenler var. Bu Türkiye’de çocuklar eksik beslenmeden dolayı büyüyemiyor, uzayamıyor ve gelişemiyor. Ama biz Saray Türkiye’sine karşı başka bir Türkiye vizyonu açıkladık ve bu Türkiye için 70 kişilik ekip 7 gün 24 saat çalışacak. Dünyanın en iyileri ile çalışacak. O Türkiye’de dijital teknoloji, yapay zeka, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji var. Herkes daha iyi bir yaşam ve düzen için çalışacak, çocuklara yeni bir Türkiye hayalini vereceğiz. Yeni bir siyaset üstü anlayış ve liyakat ile Türkiye’yi büyüteceğiz.”

“O ikinci Türkiye bu yarattıkları saray Türkiye’sini yenecek, daha açık ve net söyleyeyim. Hak gelecek, batıl zail olacak.”

“4 soru soruyorum, içinizden bir yürekli kişi varsa şu kürsüye gelir, İçişleri Bakanlığı bütçesinde görüşülürken bu soruları Kılıçdaroğlu sordu, cevabını ver der.”

“Bir; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu dediği operasyonda nasıl oldu da herkes serbest kaldı? İddianamede çıkan sanıklarla Soylu’nun oğlunun ne ilişkisi var? İstanbul Emniyeti Soylu’nun oğlunun aracını sanıklara kiraladığı için mi aradı?”

“İki; Soylu’nun Türkiye’den gönderdik dediği Sırbistan’daki uyuşturucu çetesinin lideri, nasıl oldu da İstanbul’un göbeğinde kendine özel bir hayat kurdu, uyuşturucu faaliyetlerini yönetti, rakip çetesi nasıl elini kolunu sallayarak Türkiye’ye gelip onu öldürdü.”

“Üç; Kolombiya’dan yakalanan 5 ton kokainin gerçek sahibi kim? Soylu, Kolombiya'daki makamlarla iş birliğine neden direndi?”

“Dört; Mustafa Çalışkan ile ne derdiniz var, FETÖ ve uyuşturucu ile mücadele eden kişiyi neden bu konuma getiriyorsunuz?”

“Ben uyuşturucudan şikayet ediyorum, siz baronları savunuyorsunuz. Nasıl olur böyle bir şey. Ben uyuşturucu evlatlarımızı zehirliyor diyorum, siz beni eleştiriyorsunuz. Allah aşkına nasıl yapıyorsunuz bunu ya? Siz hiç fakir mahallelere gidip, anneleri dinlediniz mi? Babaları dinlediniz mi?”

“Cumhuriyet tarihinde ilk yaşıyoruz. Alt gelir gruplarından, bir avuç üst gelir gruplarına olağanüstü kaynak transferi var. Yani 80 milyondan bir avuç insana olağanüstü kaynak transferi var. Bunlar o kadar büyük rakamlar ki. Gidin, Londra’da Chelsea’ye gidin. Oradaki büyük malikaneleri görün. O büyük malikanelerde kimlerin yaşadığını görün. Sarayın onlara ne kadar iltifat yaptığını görün. Allah nasip ederse o paraların tamamını getireceğim Türkiye’ye. Hiç endişe etmeyin sevgili halkım, sana sesleniyorum; Millet İttifakı olarak göreceksiniz, temiz, aydınlık, herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Beraber, birlikte inşa edeceğiz. Sen, ben demeden inşa edeceğiz.”

Editör: TE Bilisim