Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gerçekleşen grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Dağlık Karabağ’da Türk düşmanlığının  aktif bir şekilde sürdürüldüğünü dile getiren Bahçeli, “Dağlık Karabağ ,Azerbaycan’a geçmeden ateşkes, müzakere ve diyalog uçurumdur, işgalcilerin taktik adımıdır” ifadesini kullandı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırılarına tepki gösteren Bahçeli, bu duruma ses çıkarmayan Türk Cumhuriyetlerini de eleştirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin konuşmasının satır başlarını şunlar oluşturdu: "Askıda ekmek çalışmalarına kara çalmaya çalışanlar insan onurunu kaybetmişlerdir. Mayaları lekeli, sicilleri bozuktur. Milletimizin ekmeğine bile göz koyacak kadar nankör, milli manevi hasletlere göz dikecek kadar namertsiniz. Bunlar her fırsatta ya ekonomiye, ya milletimize kötü derler. Korku pompalarlar. Ne milleti ne ekmeği tanırlar. Ama dedikodu tellallığında başı çekerler.” “Sakarya sahasından gelen son dakika haberiyle öğrendiğimiz doğal gaz rezerv miktarı 405 milyar metreküpe ulaşmıştır. Kalpleri vatan aşkıyla çarpan her insanımız elbette bununla müthiş bir moral bulmuştur. Bundan morali bozulanlar da hemen kendilerini ele vermişlerdir.” “AZERBAYCAN’LA TEK MİLLET İKİ DEVLET OLUŞUMUZ TARİHİ VESİKALARLA MEVCUT” Dağlık Karabağ meselesinin sıradan bir mesele olmadığını söyleyen Bahçeli, bölgenin asıl sahibine geri dönmesi gerektiğini dile getirerek şunları aktardı: “Dağlık Karabağ meselesi, milletimizin nabız atışının sahnelendiği, özlemlerinin bir yakut gibi saklı durduğu Türk yurdudur. Coğrafya tarihin yazıldığı mekânın adıdır. Dağlık Karabağ coğrafyasında yazılan Türk tarihidir, dökülen Türk kanıdır, feda edilen Türk canıdır; bunun karşısında defteri dürülüp tepelenecek, yerle yeksan edilecek işgalci unsur ise terör devleti Ermenistan’dır. Azerbaycan’la tek millet iki devlet oluşumuz tarihi vesikalarla mevcut, bir milletin vicdan hükmü olan kültür kaynaklarıyla vakidir. Mefkure bir tohumdur, filiz filiz büyüyüp çınar olacağı yer milletin engin yüreğidir. Tohum çatlayalı çok olmuş, mefkure güneş gibi doğmuş, mazlumların gözyaşıyla ıslattığı, kanlarıyla suladığı Dağlık Karabağ’ın asıl sahibine geçmesinin zamanı gelip çatmıştır. Doymak ve kanmak bilmeyen zalimlerin bu gerçeği engellemeye ne güçleri ne de takatleri yetecektir. Ermenistan hem korkak, hem hain, hem de savaş suçlusudur. Sivilleri öldürerek Azerbaycan Türklüğü arasında korku yaratmaya çalışmaktadır.” “DAĞLIK KARABAĞ AZERBAYCAN’A GEÇMEDEN ATEŞKES, MÜZAKERE VE DİYALOG UÇURUMDUR” “Bugüne kadar Gence, Mingeçevir, Terter, Şemkir, Berde ve diğer cephe hattının çok gerisinde olan sivil yerleşim yerlerinde 60’ya yakın soydaşımız şehit edilmiştir. Hepsine Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize şifa diliyorum. Ermeni askerleri kafileler halinde firar ederken, bu terörist devlet çok sayıda kayıp vermektedir. Paşinyan’ın bunu teyit etmesi bozgunun habercisidir. Türke kefen biçmeye çalışan zalimlerin sonu hamd olsun korkunç olmaktadır. Şu barbarlığa bakınız ki, Ermenistan Terter’de mezarlığı bombalayacak kadar kana susamıştır. 16 Ekim’de Gence’yi yine hedef yapmış, Mingeçevir kentine saldırı düzenlemiştir. Ermenistan her defasında ilan edilen insani ateşkes kararlarını ihlal etmiştir. İki hafta önceki grup konuşmamda uyarısını yaptığım tehlike vasat bulmuş, çatışmaları Dağlık Karabağ’ın dışına yaymak isteyen teröristler Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin Ordubad şehrine roket atmıştır. Dağlık Karabağ Azerbaycan’a geçmeden ateşkes, müzakere ve diyalog uçurumdur, işgalcilerin taktik adımıdır” “HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAK TARİHİ HATA, ELİM VE TRAJİK BİR ACZİYETTİR” “Dağlık Karabağ’da kimin kiminle yürüdüğü, kiminle zulüm ittifakı yaptığı bellidir” diyerek sözlerine devam eden Bahçeli, 1990’lı yıllarda bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin, Dağlık Karabağ konusundaki sessizliği ve tepkisizliğinin kendilerini üzdüğünü belirtti. Bahçeli, “Türkün feryat ettiği bir ortamda, bir başka Türkün buna duyarsız kalması abesle iştigaldir. Hadi Kıbrıs davasında sesiniz çıkmıyor, hadi Kerkük’ten habersizsiniz, bari Dağlık Karabağ’da taraf olun, üstelik hakkın ve hakikatin safında yer alın. Haklı olan ülke Azerbaycan’dır. Mağdur olan ülke Azerbaycan’dır. Toprak bütünlüğü ve egemenlik çıkarları suikasta uğrayan ülke de Azerbaycan’dır. Haksızlık karşısında susmak tarihi hata, elim ve trajik bir acziyettir. Mazisi ile alakasını kesmeğe kalkan, tarihini zorla unutmak isteyen toplumların mensubiyet ve metanet duygusu kaybolacak, hepsi birden silik gölgeye dönüşecektir. Biz gölge değiliz, Türk evladı Türküz. Bugün Azerbaycan’ın başına gelenlerin aynısı, Allah muhafaza yarın bir başka Türk Cumhuriyeti’ni etkileyebilecektir. Küresel ve bölgesel nüfuz mücadelelerine hayır diyemezsek, işgal projelerini topluca reddedemezsek komşunun yanan bacası kendi evimizin ateş almasına kadar giden ilk kıvılcımı çakacak, ilk tutuşmayı sağlayacaktır. Bir Türk dünyaya bedeldir diyoruz, fakat hiçbir dost ve kardeş ülkeden dimdik bir duruş göremiyoruz. Ayıptır, günahtır, Türk’ün birliği ve beraberliği bütün muhasım odakları, bütün şer güçleri, bütün ortak düşmanları A’dan Z’ye yıkıp geçecektir” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonucunda göreve gelen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı tebrik eden Bahçeli, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkı yanlış yönlendirmeyi hedefleyen kamuoyu araştırma şirketlerinin güvenirliğinin sıfırlandığını dile getirerek, “Bizim beklentimiz şudur: ‘Eğer Kıbrıs’taki seçimleri Türkiye’nin desteklediği Ersin Tatar kazansın, ben bu mesleği bırakacağım’ diyen hangi anketçi varsa artık işini tasfiye ederek sözünü tutmasıdır. KKTC Cumhurbaşkanı Seçiminde, mücahit ruhu müzakereci saplantıları tarihin kenarına itmiştir. Çok şükür esaret değil cesaret kazanmıştır. Taviz değil milli duruş kazanmıştır. Zillet değil millet kazanmıştır ”ifadelerini kullandı. (Murat KARABULUT)

Editör: TE Bilisim