Kavurucu sıcaklarla geçen bir yaz mevsimini geride bıraktık ve artık sonbaharda elveda demek üzere. Pek sert soğuklarıyla bilinen Ankara’da kış ayları öncesi yeterli hazırlıklar yapılıyor mu? *** Kış aylarındaki en büyük sorun yağmur sonrası oluşan seller. Bu nedenle yerel yönetimler kentin tüm alt yapısının analizini yapmalı. Kar yağışı sonrası oluşan buzlanma. İlçe ve köylerde kapanan yollar. Buna bağlı olarak elektrik kesintileri ve daha birçok olası soruna kışla birlikte merhaba diyeceğiz. *** Ancak şu günlerde dikkatimi çeken en önemli ensantane kaldırımlar oldu. Yağmur yapınca ‘tüküren kaldırım’ olarak adlandırdığımız yaya yolları maalesef tamire muhtaç. *** Önceki gün Çankaya Belediyesi’nin 50 metre ilerisinde bulunan kaldırımdan giderken birden ayağım takıldı. Kaldırım taşları yerinden oynamış, bazı bölgelerde ise engebeli bir manzara meydana gelmiş. Yürürken sakatlanmamak için ayağınıza bakarak yürümek zorundasınız. Elinize telefon konuşarak gidiyorsanız ‘kaza geliyorum’ diyecektir. *** Kentin göbeğinde böyle bir manzara ile karşılaşmak büyük talihsizlik. Kaldırımda engel atlayarak gidilen bir kentin kenar bölgelerindeki durumu tahmin etmek elbette zor olmasa gerek. *** Kaldırım deyip geçmeyin. ‘Yerel yönetimler devasa hizmetler yapıyor. Kaldırıma mı takıldın!’ diye düşünebilirsiniz. Ancak bana göre sosyal yaşamı ilgilendiren en küçük detay, insan hayatını tehdit eden unsurlar birçok hizmette önce gelir. *** Vatandaşın düz yolda rahat yürümesini sağlayamayan bir hizmet anlayışının diğer çalışmaları da sorguya ve eleştiriye gebedir. *** Yerel yönetimlerin ilk yapmaları gereken şey, halkın yaşamsal sorunlarına çözüm üretebilmektir. Yaşamsal alandaki sorunları kavrayabilmek için başkanların yanındaki kurmayların saha inmesi ve hiç değilse ayda bir sosyal hayatı analiz etmesi gerekir. *** ‘’Halkla birlikte yönetmek diyoruz’ ama ne zaman? Seçimden seçime… Kaldırımlar çürüyebilir. Yollar bozulabilir. Ama yönetenlerin söz konusu insan hayatı ise hata yapma lüksü yoktur.

Editör: TE Bilisim