Kadından Kadına Destek Platformu, kadınların el emeği ürünler üreterek kendi aralarındaki dayanışmayı sağlamak ve aile ekonomilerine katkı sunmak için kurulmuş bir platform. Platformun kurucularından olan Hülya Mirzaoğlu gazetemize Kadından Kadına Destek Platformu’nu anlattı. Uluslararası 2. Ekmek Festivali geçtiğimiz günlerde Cer Modern’de gerçekleşti. Birçok Başkentliyi 3 gün boyunca misafir eden festival aynı zamanda birçok isme de stant açması için ev sahipliği yaptı. Bunlardan birisi ise Kadından Kadına Destek Platform idi. Platform, kadınların üretime katkı sağlamaları ve sonrasında üretilen el emeği ürünlerin satışının yapılması için kurulmuş bir platform. Platform üyeleri sadece satış yapmak için kurulmadıklarını, aynı zamanda kazanılan paralarla öğrenci de okuttuklarını da ifade ediyorlar. Platformun kurucularından Hülya Mirzaoğlu ile yaptığımız söyleşide kadınların kendi paralarını kazanmaları gerektiğini ifade ediyor ve “Kadın ailesine, eşine sevgi verirse, etrafıyla dayanışırsa ve kafasını güzel şeylere çalıştırırsa kendisi kalkınır, ailesi kalkınır, Türkiye kalkınır” diyerek kadınlara üretmeleri için tavsiyelerde bulunuyor. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ben Hülya Mirzaoğlu. İşletme mezunuyum. 1962 Trabzon doğumluyum. 20 yıl boyunca bankacılık yaptım. İş hayatı bittikten sonra insan kendisini durduramıyor. Beyin ve eller durmak bilmiyor. Çünkü üretmek için bu dönemler en verimli dönemler.  Bu sefer de ülkem adına, kendim adına ne yapabilirim diye düşünülmeye başlanıyor. Biz de bu anlamda Kadından Kadına Destek Platformu’nu kurduk. Bu platformun Türkiye’de birçok ayağı var. Bunlar Gaziantep, İzmir, Mersine ve hala giderek çoğalan bir şehir listesine sahibiz. Kadından Kadına Destek Platformu’nu tanıyabilir miyiz biraz da? İlk olarak bu tür platformlarda kadınlar kendilerini tanıtıyorlar. El emeklerini sergiliyorlar ve beraberinde de el emeklerini satıyorlar. Şuan burada gördüğünüz her şeyi biz kadınlar yapıyoruz. Kadından Kadına Destek Platformu olarak bir takım ekonomik zorluklar yaşayan kadınlar için çok fazla abartmadan, onları ajite etmeden onlar için yardım talebinde bulunuyoruz. Her şeyden de önemlisi öğrenci okutuyoruz. Ülkemiz adına, kadınlar adına ne yapabiliyorsak onları yapıyoruz. Ekibiniz nasıl? Öğrenciler çalıştırıyoruz. Böylelikle onlar da harçlıklarını çıkarmış oluyorlar. Bunun yanında tasarımcılarla çalışıyoruz. Burada görülen birçok ürünü onlar tasarlıyorlar mesela. Onlar da bu vesile ile el emeklerini sergilemiş oluyorlar. Evde boş boş vakit geçirmek yerine, psikologlara gidip neler yapmalıyım diye fikir almak yerine renklerle uğraşıyoruz. El emeği ürünler yapmak size neler kazandırdı? Bugün gerçekten bir hanımın el işi yapması gerektiğini düşünüyorum ve şiddetle bütün kadınlara tavsiye ediyorum. Birincisi renklerle terapi olunuyor. İnsan renkli nesnelerle uğraştığı, vakit geçirdiği zaman bir rahatlama hissedebiliyor. İkincisi ise elleriniz hareket etmiş oluyor. Ne yapsam, etsem diye düşünerek vakit harcamamış oluyorsunuz. Aklınıza geleni üretime çevirerek aynı zamanda bütçenize de katkı sağlamış oluyorsunuz. Daha da önemlisi uğraşılan iş insana keyif veriyor. Ve belki de en önemlisi kadınlar kendi aralarında dayanışma göstererek dayanışmanın ne demek olduğunu öğreniyorlar. Aynı zamanda kadın kendisini tanıtarak yeni insanlar da tanımış oluyor. Yani esasında sosyalleşmiş de oluyor. BBC de bizle röportaj yaptı mesela. Yani İngiltere’ye kadar sesimiz ulaşmış oldu. Dolayısıyla ben Türkiyeli bir kadın olarak kendimi tanıtıyor olmaktan, böyle bir şey yapıyor olmaktan da ayrıca keyif alıyorum. Ekmek Festivali’ne katılmanızın amacı ne? Birincisi Kadından Kadına Destek Platformu’nu tanıtmak. İkinci amacımız ise ürettiğimiz ürünlerin bir şekilde satışa çevrilmesi gerekiyor. Ayrıca da bu amaçla buradayız. Çünkü biz öğrenci okutmaya da çalışan bir destek platformuyuz. Tabi her şeyden önce kendi çocuklarımızı okutarak ülkemize hayırlı birer yurttaş yapmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda tasarımcılarla çalışarak onlara da destek veriyoruz. Bu vesile ile tasarımcılar hem kendilerini geliştiriyorlar hem de paralarını kazanmış oluyorlar. Az öncede söylediğim gibi ben bu işten keyif alıyorum. Şuan neden evde oturmakla vakit geçireyim ki? Üretiyorum, satıyorum, insanlarla tanışıyorum. Şuan burada sizinle olmak bile bizlere keyif veriyor. Kadından Kadına Destek Platformu olarak kadınlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Öncelikle şunu demek istiyorum, kadınlar ekonomik özgürlüklerini kendilerini kazanabilirler. Bunu yapmaktan asla korkmasınlar, çekinmesinler. Bizler üretmeyi en iyi bilen insanlarız, her şeyden önemlisi her birimiz anayız. Bugün bir köyde Fransız konuşmayı bilip aynı zamanda ürettiği ürünleri satan kadınlar varsa bu her şeyin özetidir aslında. Ben örneğin Karadenizliyim. Karadenizli kadınların ne kadar emektar olduklarını bilmeyen yoktur herhalde. O kadınların dağlarda çayı, fındığı ne emeklerle toplandığını düşünelim bir. Ben Karadeniz’den çıkıp üniversitemi okuyup, çalışıp emekli olup bu işi yaptığımı düşünürsek biz kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok. Kadınlar öncelikle çalışmalı, kendi parasını kazanmalıdır. Eşlerinin eline bakmadan kendileri çalışıp, kendi paralarını kazanmalılar. Üretmeliler… Çünkü kadın her şeyi yapacak güce sahip bir varlıktır. Ailesine, eşine sevgi verirse, etrafıyla dayanışırsa ve kafasını güzel şeylere çalıştırırsa kendisi kalkınır, ailesi kalkınır, Türkiye kalkınır… Hepimiz çok mutlu oluruz böylelikle. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim