Akademi dünyasından 45 kadının Türkiye Üniversite Liderlik İyileştirme Programı (TULIP) kapsamında bir araya geldiği programda Türk yükseköğretim alanında kadının statü çelişkisi dile getirildi. Veriler kapsamında kadın profesör oranı yüzde 31,4, rektörler içerisinde kadın oranı yüzde 8,5 olarak açıklandı. Yükseköğretim alanında liderlik uygulamalarının iyileştirilmesi için yapılan tüm çalışmaları kapsayan bir çeşit çatı programı olan Türkiye Üniversite Liderlik İyileştirme Programı (TULIP) için akademi dünyasından 45 kadın İstanbul Aydın Üniversitesi'nde bir araya geldi. Üç gün boyunca düzenlenecek olan etkinlikte ‘liderlik ve mentorluk' ile ilgili çalıştaylar ve paneller düzenlenecek. Kadın rektörlerin ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyelerinin de katıldığı “Mentorluk Tazelenme Çalıştayı” sonrasında ise kadınların yükseköğretim kurumlarındaki oranlarına ilişkin açıklamalar yapıldı. Açıklanan rakamlar dahilinde Türk yükseköğretim alanında kadının statüsünde çelişki yaşandığını, akademik kariyerde yardımcı doçentlikten profesörlüğe geçişte kadına karşı ayrımcılığın olmadığı fakat kadınların yükseköğretim kurumlarında liderlik pozisyonlarında temsil edilmediği dile getirildi. Toplam 16 rektör, 312 dekan Bu anlamda kadın akademisyen oranı yüzde 44,5, profesör oranı yüzde 31,4 olurken kadın dekan oranı yüzde 17,5 ve rektör oranın ise yüzde 8,5 olduğuna dikkat çekildi. 5 devlet üniversitesinin ve 11 vakıf üniversitesinin rektörü kadın iken devlet üniversitelerinde 210, vakıf üniversitelerinde ise 102 olmak üzere toplam kadın dekan sayısı 312 olarak verildi. İAÜ Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı ve TULIP Yükseköğretimde Liderlik İyileştirme Programı Kurucu Koordinatörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu da bütün sektörlerde olduğu gibi kadınların yükseköğretim kurumlarında da mobbing gördüğünü ve liderlik pozisyonlarına geçişte problem yaşadığını dile getirerek, “Bu anlamda kadın akademisyenlerimizi bir araya getirerek liderliği geliştirmek ve güçlendirmek için eğitimler veriyoruz” dedi. “Diğer ülkelere oranla öndeyiz” Açılış programı kapsamında İAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın da yapmış olduğu konuşmada Türkiye'de kadınların konumunun diğer ülkelere oranla çok daha iyi durumda olduğuna dikkat çekti. Aydın ayrıca, “Ülkemiz birçok alanda, özellikle hem Avrupa Birliği hem de dünyanın değişik ülkeleriyle mukayese edildiği zaman kadın çalışanı, kadın liderleri ve pozisyonları itibariyle çok önde” dedi. Programda emeği olan herkese teşekkür eden Doç. Dr. Aydın, “Değerli Funda hocamıza ve onun çok saygıdeğer ekibine bu çalışmalarda ortaya koydukları iradeden, kararlılıktan dolayı da ayrıca şükranlarımı arz ediyorum. Hem ülkemiz hem de üniversitemiz için çok büyük bir kazanım” diye konuştu. “Kadın kadının kurdu değil yurdu olsun” TULIP programı kapsamında liderliğin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi adına eğitimler verildiğini ve bu anlamda mentorluk oturumlarında katılımcılarla deneyimli ve kıdemli hocaların bir araya getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu da 2013'ten bu yana özellikle kadınlara yönelik çalışmalar yapıldığını dile getirdi. Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu ayrıca ana sloganlarından bir tanesinin, “kadın, kadının kurdu değil yurdu olsun” olduğunu dile getirerek, “Ülkemizde kadın akademisyenlerin sayıları Batılı gelişmiş ülkelere kıyasla son derece iyi durumda. Akademik pozisyonda temsil edildiği pozisyonlar mevcut iken yönetim pozisyonlarında bu oran çok zayıflıyor. O anlamda biz de önce kadın akademisyenlere yönelik programlar yapmaya başladık. 2013'ten bu yana kadınları liderliğini geliştirmek ve güçlendirmek için eğitim ve mentorluk çalışmaları yapıyoruz” dedi. “Diğer sektörlerde olduğu gibi yükseköğretimde de mobbing var” Program kapsamında 31 ilden 45 kadının bir araya geldiğini ve Kadın rektörlerin ve YÖK üyelerinin bu etkinliklerde mentor olarak yer aldığını da dile getiren Şerifoğlu, “Akademi dünyası diğer sektörlerden bağımsız değil. Toplumun bütün sektörleri bileşik kaplar misali etkileşim içinde. Dolayısıyla akademi dünyasında da mobbing ve diğer kişilik hakları ihlalleri söz konusu olabiliyor. TULIP kapsamında buna dönük eğitimler ve mentorluk verdiğimiz çalışmalar mevcut. Liderliğin bütün alanlarını kapsamaya çalışıyoruz. Biz aslında kişilerin kendi güçlü yönlerinin farkında varıp, yaptıkları işlerde fark ve farkı oluşturacak şekilde liderlik kapasitelerini güçlendirmeye çalışıyoruz. Biz her kadının ve erkeğin aslında bu çalışmalarla birlikte içindeki o fark ve fayda oluşturma potansiyelini hayata geçmesini sağlıyoruz” şeklinde konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilisim