İYİ Parti lideri Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeminde seçim olan Akşener, "Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; yanında dimdik duran, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır" dedi.


Cumhur İttifakı ile HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi arasında devam eden ittifak görüşmelerine tepki gösteren Akşener, “AK Parti iktidarı ve bay kriz son dönemde, çok enteresan seçim manevraları yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek, artık iyice saçmalıyorlar. Panik içerisinde, bir o yana, bir bu yana, savruluyorlar” dedi.


Akşener'in gündeme ilişkin konuşmasından satırbaşları şöyle:
AK Parti iktidarı ve bay kriz son dönemde, çok enteresan seçim manevraları yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek, artık iyice saçmalıyorlar. Panik içerisinde, bir o yana, bir bu yana, savruluyorlar. Ve her savrulmada, ilkesizliklerini, gözler önüne seriyorlar. Hatırlayın; 2019’da da tekrarlanan İstanbul seçimlerinin hemen öncesinde, benzer işlere girişmişlerdi. Seçim kazanmak için bula bula, terörist başına, sekreterlik yapmayı bulmuşlardı. Ama sonra ne oldu? İstanbul’u kaybettiler. Biliyorsunuz; bekâmızın, sözüm ona, yılmaz savunucusu olan, Cumhur İttifakı’na, yeni üyeler katılıyor. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Allah tamamına erdirsin. Bu yeni birliktelikler sonrasında, Sayın Erdoğan ve Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın seçim beyannamesine de artık, bazı yeni başlıkların, dahil olduğunu düşünebiliriz. Mesela; her ne kadar henüz kendisinin adaylığı kesinleşmiş olmasa da; Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın, cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim beyannamesinde artık; Türkiye’nin, Şeyh Said isyanları nedeniyle, özür dilemesi, tazminat ödemesi var. Özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın, ilk 4 maddesinin, değiştirilebileceği var. Andımızı zaten kaldırmışlardı ama mesela artık ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılarının silinmesi de var.
Ayrıca buradan; Cumhur İttifakı’nın bileşenlerine de seslenmek istiyorum. Ne diyor büyüklerimiz; ‘Eğreti ata binen, tez inermiş.’ Hiç merak etmeyin. Sizin için de aynısı olacak. Şunun şurasında, sadece 2 ay kaldı. Giderayak, istediğiniz kadar yalpalayın. İstediğiniz kadar saçmalayın. İstediğiniz örgütü, devleti, oluşumu ittifakınıza katın. Korkunun ecele faydası yok. 2 ay sonra, tıpış tıpış gidecek, toptan emekli olacaksınız. Siyasi tarihimiz, defalarca göstermiştir ki; milletin iradesinden, büyük güç yoktur. Söz de, hüküm de milletimizindir. Siz zaten, milletin vicdanında mahkûm oldunuz. 14 Mayıs’ta da milletin kararıyla, mağlup olacaksınız. Artık kaçış yok. O sene, bu sene.


YAVAŞ VE İMAMOĞLU’NA TEŞEKKÜR EDERİM
Geçtiğimiz hafta, yeniden deprem bölgesindeydim. Ekrem Başkanımızla, Hatay’da, Mansur Başkanımızla da, Kahramanmaraş’ta belediyelerimiz üzerinden yapılan çalışmaları, yerinde inceledik. Depremzede vatandaşlarımızla konuştuk, dertleştik. Çocuklarımızın yüzünü, biraz olsun güldürebilmek için uğraştık. Bu vesileyle buradan; sadece iki büyükşehrimizin, belediye başkanları olarak değil, müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcılarımız olarak; Sayın Mansur Yavaş’a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na, teşekkür etmek istiyorum. Onlar; sınırlı kaynaklarına rağmen; bir afet organizasyonun, nasıl yapılacağını, tüm Türkiye’ye gösterdiler. Önlerine çıkan tüm engellere rağmen liyakatle çalışmanın, ne demek olduğunu, devlet ciddiyetiyle çalışmanın, ne demek olduğunu, cümle aleme gösterdiler. İşlerini zorlaştırmaya, adeta ant içen bir iktidara rağmen depremin yaralarını sarmak için, var güçleriyle çalıştılar, çalışmaya da devam ediyorlar.


NEDEN ARANIZDAN BİR KİŞİ BİLE İSTİFA ETMİYOR?
Buradan, iktidar mensuplarına sormak istiyorum: Allah aşkına, neden aranızdan, tek bir kişi bile istifa etmiyor? Bu yıkımın, beceriksizliğin ve ciddiyetsizliğin, tek bir sorumlusu yok mu? Aranızdan tek bir kişi bile, bu tavrı gösterecek, haysiyete sahip değil mi? Madem her biriniz, işinizi bu kadar kusursuz yaptınız; o zaman neden, ülkemizde işler neden böylesine kötü bir halde? Madem hiçbir hatanız yok o zaman neden, Sayın Erdoğan hâlâ helallik isteme peşinde?
Bakın, rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun, çok güzel bir sözü vardır. Der ki ‘Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır…’ Peki şimdi, bunca acının ardından, sizin arkanızda, ne kalacak biliyor musunuz? Yandaşlarınıza, ihale verme peşinde, heba ettiğiniz yıllar kalacak. Beceriksizliğinizin sonucu olan, bir büyük felaketin, devasa enkazı kalacak. Vicdanlarda açtığınız yaralar, neden olduğunuz, toplumsal yıkım kalacak. Ve emin olun ki hangi kampanyayı yaparsanız yapın; vicdan azabından kurtulsanız bile, tarihin azabından kurtulamayacaksınız. Tarihin azabından kurtulsanız da Allah'ın gazabından kurtulamayacaksınız.


ARTIK YETER, BUNA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Bu iktidar; milletimizi kamplaştırarak, kutuplaştırarak, düşmanlaştırarak, ortak zeminimizi, parçalamaya çalıştı. Bu iktidar; sorumsuz söylemleriyle, akıldan yoksun politikalarıyla, keyfi kararlarıyla, milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşlik ruhunu, bozmaya çalıştı. Ve maalesef bu iktidar, yıllardır; milletimizin, bölünmesinden, mahallelerimizin, ayrılmasından, devletimizin, partileşmesinden, millî ve manevi değerlerimizin, ucuzlatılmasından beslendi. Artık yeter. Biz, buna müsaade etmeyeceğiz. Çünkü İYİ Parti; milletimizi, bütün renkleriyle, farklılıklarıyla, huzur içerisinde yaşatacak, bir siyasi merkezdir.


BU YOL, KAZANMANIN YOLUDUR
Biz dün neredeysek, bugün de oradayız. İnatla ve ısrarla, bugün de biz, hala buradayız. Yılmadan, yıkılmadan, dimdik ayaktayız. Biz, milletin sesi olacağımıza söz verdik. Biz, millet iradesinin, temsilcisi olacağımıza söz verdik. Biz, aziz milletimize, bu seçimi mutlaka kazanacağımıza söz verdik. Yılmadık, direndik. Doğru bildiklerimizi söylemeye devam ettik. Tartıştık, kavga ettik. Sözümüzden dönmedik. Nitekim; 6 Mart’ta da milletimizin önüne, bir çözüm yolu koyduk. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri de Sayın Mansur Yavaş’ı destekleyenleri de Sayın Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdik. Milletin iradesinin, 'milletin ittifakında' tecelli etmesini sağladık. Bu yol, birliğin yoludur. Bu yol istikbalin yoludur. Bu yol, milletin yoludur. Ve İYİ Parti gururla sunar: Bu yol kazanmanın yoludur. Bugün, ittifakımız daha güçlü, kardeşliğimiz daha sağlamdır. Ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; yanında dimdik duran, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş ile birlikte Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır."