Ermeniler bir soykırım yalanı diye tutturmuşlar ve her yıl bizi dünyaya kötülemek için binlerce yalan yayın yapıyorlar. Avrupa ülkeleri menfaatlerine göre hareket ediyorlar.  Her 24 Nisan’da Ermenilerin beklentisi “Dünyadaki tüm ulusların 24 Nisan tarihini soykırım günü olarak değerlendirmeleri” yönünde. Önce 24 Nisan tarihini seçmelerinin nedenine bakalım. 24 Nisan tarihi Ermenilerin Van ili çevresinde isyan çıkarmak isteyenlerden 237 tanesinin tutuklanması ve merkezlerinin kapatılması tarihidir. Fakat Ermeniler bugünü soykırım günü olarak tanıtmaktadırlar. Tehcir sözü, “göç ettirme” anlamındadır. “1915 Yılı Tehcir Kararı” adıyla bilinen olayın karar tarihi 27 Mayıs 1915 (Rumî-14 Mayıs)’tir. Tehcir Yasası’nın yayınlandığı gazete Takvim-i Vekayi’dir ve gazetede yayım tarihi   01.06.1915’dir. Ermenilere niçin tehcir uygulandı :

  1. Bölge halkına uyguladıkları mezalim. 2. Bölge halkını göçe zorlama. 3. Devlet yönetimine karşı gelme ve isyanlar. 4. Devleti arkadan vurma. 5. Şehir ve kasabalara saldırarak hem soygun yapmak, hem de cana, mala, namusa tecavüz etmek. 6. Düşmanlarla iş birliği yaparak, stratejik yerleri muhbirlemek.7. Erzak ve mühimmat sevkiyatını engellemek. 8.Savaş sırasında düşmanların yanında silahlı olarak yer almak. 9. Yakma, yıkma, kıyma gibi eylemlerde bulunarak bölge halkını canından usandırmak ve bölge halkının o bölgeden korkudan terkini sağlamak.
Tehcir kararı nasıl alındı ve kararı kim aldı? Kafkaslardaki soykırımı bizzat gözlemleyen Alman General Goltis Paşa’nın Talât Paşa’ya tavsiyesi üzerine alınmıştır. Ermeniler’in Kars’ta söyledikleri marşın sözleri Ermenice şöyle: Antranik yekhbar ertang dascasdan/Carteng Turkeri darni Hayasdan Türkçesi :  Antranik kardeş gidelim Türkiye’ye/ Kıralım Türkleri, olsun Ermenistan. Osmanlı döneminde Ermeni gençlerinin Kars il merkezi sokaklarında kora hâlinde söyledikleri bu marş işin özünü ortaya koymaktadır. Tehcir olayında Ermeniler, devletin kontrolünde Osmanlı sınırları içindeki güvenli bir yere gönderilmişlerdir. Tehcir sırasında uygulanacak yöntemler 
  1. Devlet güçlerinin kontrolünde can ve mal güvenliği sağlanacak. 2. Göçe tabi tutulanların mal ve eşyaları daha sonra eksiksiz olarak kendilerine ulaştırılacak. 3.Tehcire tabi tutulan Ermenilere karşı uygulanacak her türlü olumsuz hareketler izlenecek ve bu hususta kurusu görülenler Divan-ı Harp’te yargılanacaklardır. 4. Devlete karşı ihanet etmeyenlerle, dul, yetim çocuklar sürgünden muaf tutulacaklardır. 5. Sürgün edilenlerin sayısı bazı kaynaklara göre 486.000, bazılarına göre de 432.000 dir. 6. Bunlara mukabil Türkiye’de 280.000 Ermeni kalmıştır.
Tehcir Sırasındaki Olumsuzluklar 1.Yöredeki çetelerin mal ve para için yaptıkları soygunlar. 2. Doğa koşullarından dolayı, donarak ölme, salgın hastalıktan kırılma. 3. Nadir de olsa cana ve namusa tecavüz olayları saptanmıştır.4. Devlet güçlerinin kontrolüne karşın hataları görülen 1670 kişi mahkemelerce yargılanmış ve bunlardan 271 kişi idama mahkum edilmiştir. Ermenilere Uygulanan Sürgün ve Tehcirler İlk sürgün: Bizanslılar ve İlliryalılar tarafından ata ülkeleri olan Teselya’dan Frig-Troklar’la birlikte meçhule sürgün. Bu Teselyalı Armeniod ırkı daha sonra Urartu’ların Pehleviler tarafından yıkılışıyla boşalan topraklara gelip yerleşmişlerdi. (M.Ö. 5. yüzyılda). İkinci sürgün: Ani’nin alınışından sonra Bizanslıların Ortadokslaştırmak istedikleri Gregoryan Ermeni beylerini ve ağalarını o bölgeden İç Anadolu’daki, Sivas, Yozgat, Tokat, Kapadokya ve Kahramanmaraş gibi illere ikinci sürgün yaşatılmıştır. Bu ilk iki sürgünde hiçbir can ve mal güvenceleri yoktu ve bilinmeyen bir yerlere gidiyorlardı. Üçüncü sürgün: II. Mahmut Dönemi’nde 1828’de Gregoryan-Katolik çatışması yüzünden Katolik Ermeni’ler Ahıska ve Ahılkelek’e gönderilmişlerdir. Ama bunlara yurt ve mal verilmiştir. Katolikler, 1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Türkler’den yana davrandıkları için II. Mahmut tarafından affedilerek yine “Millet” olarak İstanbul’a kabul edilmişlerdir. Dördüncü sürgün: Osmanlı topraklarından göç ettikleri “1915 Tehcir”i. Bu tehcirde yukarıda izah edildiği üzere kendilerinin de zarar görmemeleri için Osmanlı sınırları içinde hem güvenli biçimde, hem de güvenilecek yerlere yapılan tehcirdir.  Tehcir Olayının Değerlendirilmesi ve Ovanez Kaçaznuni : 1917 Rus İhtilali’nden sonra Taşnaksudyun Patisi’nden 1918’de Ermenistan Başbakanı olan Kaçaznuni, Bükreş toplantısında ve 1955 yılında basılan kitabında şu ifadeleri kullanmış ve özgürce ve adam gibi açıklamıştır: 1. Çekilen acılardan Taşnaksudyun Partisi sorumludur. 2. Partinin artık yapacağı bir şey yoktur, kendisini kapatmalıdır. 3. Rus, İngiliz, Fransız emperyalizmi bizi kullandı ve en sonunda bizi ortada bıraktı. 4. Dövünmekten başka çaremiz yoktu. 5. Ermenilerin gönüllü silahı birlikler oluşturmaları hata idi. 6. Türkler, katledilince savunma güdüsüyle hareket ettiler. 7. Tehcir yasası amacına uygundu.8. Taşnak yönetimi dışında suçlu aranmamalıdır.  İtalyan Parlamentosu'nun alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde hükümetten 1915 olaylarının “Ermeni soykırımı” olarak tanınmasını talep eden önerge kabul edildi. Yapılan oylamada hükümet ve muhalefet partilerinden 382 milletvekili, önerge lehine oy kullandı. Eski başbakan Silvio Berlusconi’nin partisi Forza İtalia'dan 43 milletvekili ise çekimser kaldı. Önergede, “Ermeni soykırımının resmen tanınması ve uluslararası düzeyde yankı yaratılması” talep ediliyor. Temsilciler Meclisi'nin Ermeni soykırımının tanınması talebinin, hukuki bağlayıcılığı bulunmuyor. AİHM kararlarında, cumhurbaşkanlarının, parlamentoların ve hükümetlerin soykırım konusunda hüküm vermeye yetkili olmadığı hâlde Fransa, 24 Nisan tarihini ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ gerekçesiyle “Ulusal Anma Günü” ilan etti. Hukuk dışı “Ermeni Soykırımı Yalanı” Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ABD ve İsrail tehditlerine karşı direnişine ve Suriye’nin kuzeyinde ABD güdümlü PKK terör örgütünü temizleme kararlılığına karşı gündeme getirilmektedir. Bizim bizden başka dostumuz yok. Ermenilerin bu yalanına dair daha çok faaliyet ve yayın yapmamız lazım.    
Editör: TE Bilisim