Değerli Okurlarım; Geçtiğimiz yazılarımdan birinde; “5393 Sayılı Belediye Kanununa göre belediye gelirleri; Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları, Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan pay, Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler ve taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirlerden oluşur” demiştim. Bu haliyle ülkemizde belediyelerin gelirleri belli ve sabittir. Bu gelirler basiretli belediye yönetimlerince kaynak yaratma politikaları çerçevesinde artırılabilir. Kaynak artıramayan yönetimler ise belediyelerini borç batağına saplarlar ki bu durum da onlardan sonra yönetime gelen belediye yönetimlerinin elini kolunu bağlar. Değerli Okurlarım; Yaklaşık 8 aydır Sayın Mansur YAVAŞ başkanlığında ki belediye meclisi ile Ankara Büyükşehir Belediye yönetiminde bulunuyoruz. Bu süre belediyeyi anlamamıza fazlasıyla yetti. Bu süre içinde Ankara Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarının 23.5 sene boyunca Sayın Gökçek döneminde nasıl har vurulup harman savrulduğunu gözlemledik. Bu çerçevede; huzurlarınızda öncelikle, Büyükşehir Belediyesinde ki vahim durumu fark edip, düzeltmek için samimi gayret gösteren Sayın Mustafa TUNA’ya teşekkür etmek istiyorum. Sayın Tuna, görev yaptığı kısa süre içinde belediyeyi toparlamaya çalışmış ama Sayın GÖKÇEK’in 23.5 yıllık israf döneminin öyle 1.5 yıllık çabayla ve hatta Sayın Mansur YAVAŞ’ın 5 yıllık çabasıyla toparlanması zor gözüküyor. Çünkü; dinazor alımları gibi Ankara kentine hiçbir katkısı olmayan işler için harcanan milyarlarca liralık paranın hesabını yapmanın bile imkanı yok. Değerli Okurlarım; Son zamanlarda basına da yansıyan haberler, Sayın Gökçek’in belediyenin kaynaklarını adeta aile bütçesi gibi kullandığını yansıtıyor. Oğlunun spor kulübüne, başkan” olduğu vakıflara aktarılan kaynak ve olanaklar ve özel uçak filosu kurmak gibi hususlar bir yana belediye olanaklarının başka şekillerde kullanıldığı da iddia edilmektedir. TYP (Toplum Yararına Proje) adı altında yapıldığı iddia edilen projeler kapsamında binlerce insanın Belediyeye bağlı şirketlerde işe alındığı ve işe alınan bu zavallı insanlardan açıktan para alındığı ve bu durumun yargıya intikal ettiği, bu manada Sayın Melih GÖKÇEK döneminde Fen İşleri Daire Başkanlığında, Fen İşleri Dairesinde olup bitenlerle ilgili geniş çaplı bir soruşturmanın olduğu iddia edilmektedir. Şayet bu iddiaların doğru oldukları belgeleriyle ortaya çıkarılırsa, belediye kaynaklarını amacı dışı kullanarak Ankara kentinin geleceğini ipotek altına alan belediye yöneticilerinin yargı önünde hesap verecekleri günün yakın olacağını düşünüyorum. Değerli Okurlarım; Sayın Melih GÖKÇEK geçtiğimiz günlerde bir twit atarak “25 yıllık yönetimleri boyunca belediye çalışanları arasına siyasal ayrım yapmadığını” iddia etmiştir. Bu mesaj doğruları yansıtmıyor. Sayın Melih GÖKÇEK döneminde belediye çalışanlarının felsefi düşünceleri ve inançları çerçevesinde kategorize edildikleri ve bu manada yüzlerce belediye personelinin Ankara’ya en uzak ilçelere sürüldüğü, bayan memurlara Kızılay ve Ulus gibi bölgelerde kışın soğuğunda ve yazın sıcağında araç sayımı yaptırıldığı, belediye tarafından personele ödenmesi gereken ek ödemelerin personelin siyasal düşüncesi çerçevesinde şekillendiği mahkeme kararlarıyla sabit iken Sayın Gökçek’in “biz adildik” demesini hayretle karşılıyorum. Değerli Okurlarım; Ankara kentinde Sayın Gökçek’in 23.5 yıllık yönetiminde yapılan ayrımcı,  hesapsız ve plansız işler Ankara Belediyesinin bütçesini adeta iflas noktasına getirmiş. Eğer ek kaynaklar yaratamazsa, Sayın Mansur YAVAŞ’ın gelecek 4 yılda en büyük işinin Sayın Gökçek döneminden kaynaklanan borçları ödemek olacağı şimdiden gözüküyor. Bu çerçevede; yazımın başında belirttiğim belediye gelirlerinin doğru, akıllı ve hesaplı kullanılması gerekiyor. Atalarımız buna “ayağı yorgana göre uzatmak” şeklinde çok güzel tanımlamışlar. Eğer bir belediye başkanı hem yeni kaynak yaratmıyor hem de mevcut kaynakları fütursuzca kullanıyorsa kentin geleceğini ipotek altına alır ve kendisinden sonra belediye yönetimine gelen belediye başkanlarını verimsiz hale getirir. Sayın Mansur YAVAŞ’ın içinde bulunduğu durum aynen böyle… Bu çerçevede; Ankara kentinin geleceği için Ankara Büyükşehir Belediyesinde çoğunlukta olan siyasal parti mensubu belediye meclisi arkadaşlarımızın sağduyuyla hareket ederek, Ankara kentinin geleceği için Sayın Mansur YAVAŞ’ın önünü açacak kararlar almalarını tüm mesai arkadaşlarımdan ve belediyenin mevcut kaynaklarını en verimli şekilde kullanmayı da tüm bürokrat arkadaşlarımdan Ankara halkı adına rica ediyorum. Sevgiyle kalın…

Editör: TE Bilisim