İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma Projesi (İŞGAP) kapanış toplantısı yapılan bir tören ile gerçekleşti. Özellikle İş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekilen toplantı da, kamu kurum ve kuruluşların, sendikaların ve STK’ların İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile yakından çalışılması gerektiğine dikkat çekildi. Yapılan toplantıya, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanı Erol Tekçe, Sağlık Bakanlığı Çalışan Sağlığı Başkanı Dr. Ahmet Özlü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Kurt, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Orhan Koç ve birçok dinleyici katıldı. Kapanış konuşmalarından satır başları; “DARALMIŞ BİR ZAMAN DİLİMİ İÇERİSİNDE BU PROJEYİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE BİTİRDİK” İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanı Erol Tekçe: “2016 yılından beri yaklaşık 3 yıllık süreç geçmiş durumda. Bugün projemizi güzel bir şekilde sonlandıracağız. Arkadaşlarımız bu süre zarfında, 2 Milyon TL’lik bütçesi ile beş sektörde, dokuz ilde 56 firma ile beraber 2667 adet iş sicili ve fiziksel kimyasal sektörler dalında ölçümler yapmış, 6704 çalışana sağlık taraması yapılmış bu sağlık taramalarından 5778 çalışana hizmet testi yapılmış ve birçok ilde eğitim toplantıları düzenlenmiştir. Bu projenin sonuçlarını sizlerle paylaşıp projenin kapanış ayağını bu şekilde gerçekleştirmiş olacağız. Bankacılık sektörü ile ilgili iki sempozyum düzenleyerek bunun çıktılarını sizlerle paylaşmış olduk. Ankara ve İstanbul’da bu konu ile ilgili sempozyumlar düzenledik. Biraz daralmış bir zaman dilimi içerisinde büyük gayretler ile projeyi en güzel şekilde bitiren arkadaşlarımı gayretlerinden dolayı kutluyorum.”  “ÖRNEK ALABİLECEK UYGULAMALARIN SÜRDÜRMESİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR” Sağlık Bakanlığı, Çalışan Sağlığı Başkanı Dr. Ahmet Özlü: “Diğer sektörlerin bu projenin sonuçlarını iyi değerlendirmesi gerekir. Bu alanda örnek alabilecek uygulamaları sürdürmesi önem taşımaktadır. Sağlık bakanlığımız, çalışma bakanlığı ile birlikte özellikle meslek hastalıklarına giden süreçte işi geriye döndürme noktasında mesleki maruziyeti ele alan çalışmalar yürütmektedir. Bu alanda da özellikle buzdağının altındaki görünmeyen kısmını ortaya çıkarmak için gerekli olan çalışmaları yürütmektedir. Bundan sonra da yürütmeye devam edecektir. Katkı sunan çalışma arkadaşlarıma ve hocalarıma teşekkür ediyorum.” “FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA HEPİMİZ HEMFİKİRİZ” İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Kurt: “İş kazaları ve meslek hastalıkları hem dünyada hem de ülkemizde çalışma hayatının mücadele etmek zorunda kaldığı çalışmaların başında geliyor. Bu problemle mücadele de başarılı olmak için sonuçta alınacak nihai netice güvenlik kültürünün oluşturulası olduğunu, bu konuda farkındalığın artırılması gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Ancak çalışma hayatında bunu sağlayabilmek için öncelikle yasal düzenlemelerimizin de bu gereklilikleri karşılaması gerekir. 2012 yılında yayınlanmış olan İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu, kapsayıcılığı açısından AB’nin ve Batının standartlarını karşıladığına raporlarla mevcut. Tabi uygulamada yaşanan sıkıntıların çözümüne yönelik genel müdürlüğümüzün bir görevleri var. Bunlar rehberlik ve danışmanlık görevleridir. Bu kapsamda 2012 yılında sonuçlandırdığımız bir projemiz vardı. 4 milyon Euro’luk bir projeydi. Projenin sonunda gördük ki yüzde 70’lere varan olumlu gelişmeler yaşandı. Bir projenin sonuna geldik fakat bu yeni bir projeni de başlanması demektir. Bu projeye önümüzdeki 6 aylık süreçte başlamayı düşünüyoruz. Bu proje ile, yer altı madenlerinde yüzde 24 gibi bir çalışmaya ulaşmayı düşünüyoruz. Yüzde 36’lık gibi bir çalışan sayısına ulaşmayı düşünüyoruz. Bu süreç içerisinde hep birlikte çalışarak ülkemizdeki insan kaynağının sağlıklı ve güvenli bir şekilde önümüzdeki çalışma hayatında hayatlarını devam ettirmelerine katkı sağlarız.” “KAMUDA 53 BİN ÖZELDE 110 BİN ENGELLİ İSTİHDAM EDİYOR” Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Orhan Koç: “İş sağılığı ve Güvenliği, toplumun tüm kesimlerini, kamu kurum kuruluşlarını ve sendikaları ilgilendiren önemli bir konudur. İş sağlığı ve güvenlik konusu son dönemlerde önemini gittikçe artıran tüm kesimlerin duyarlılığı, farkındalığı maksimize edilen bir konudur.  İş hayatına hep olumsuz bir şekilde yansımız olsa da yapılan toplantılarla çok önemli bir mesafe katledildiği görülüyor. Ama bütün bunlara rağmen amamız gereken çok ciddi mesafeler var. Özelikle meslek hastalıkları konusunda ve iş sağlığı konusunda almamız gereken çok uzun yol ve mesafe var. Bu anlamda tüm sivil toplum kuruluşları ve kamu kurum kuruluşları İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü ile çok yakın çalışıyor. Şimdi inşallah daha hızlı bir şekilde devam etmiş olacağız. Biz engelli istihdamını önemsiyoruz. Bu açıdan baktığımızda 53 bin 904 engeli bireyi istihdam ediyoruz. Yakında 2500 gibi bir kadro daha alınacak. Bu sayı daha da artacak. Kamu da engelli kardeşlerimiz çalıştırılırken, onların çalışma ortamının oluşturulması, iş sağlığı ve güvenliği açısından onlara yönelik eğitimlerin yapılması önemlidir. Yine özel sektörde 110 bin engelli kardeşimiz çalışıyor. Engelli bireylerimizin iş hayatına katılması için İş Sağlığı ve Güvenliğine daha yakın çalışmamız gerekiyor. Engellilerin çoğuna baktığımız da kaza sonucu meydana gelmiştir. İkinci diğer neden ise terör saldırısı sonucu meydana gelen engellilerdir. Ortadoğu’da bu durum kaçınılmaz bir durumdur. Suriye’yi düşünün on yıl önce ve şuan ki durumu karşılatırın. Ve engeli sayısının ne kadar artığını düşüneceksiniz. 30 yıldır terör ile mücadele veren Türkiye’nin buradan bir farkı yok. Biz kazaların önlenebilir olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan baktığımızda iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesi bizim için olmazsa olmazımızdır.” (Kadir GÜRHAN)  

Editör: TE Bilisim