Pandemi sürecinin olumsuzluk etkilerini eğitim konusunda fazlasıyla gördük ve görmeye devam ediyoruz. Uzaktan eğitim süreci koşulların eşitsizliği ile bizi bir kez daha karşı karşıya getirdi. Uzaktan eğitim almak okula gitmeden evden eğitim almak demek. Kulağa ne kadar basit geliyor. Bir bilgisayar, telefon, tablet üzerinden derslerinizi alabiliyorsunuz. Peki bu herkes için bu kadar basit ve kolay mı? Herkesin internete erişimi gerçekten var mı? Gördük ki yokmuş… Çoğumuz için dünyanın en kolay şeyi haline gelen internete bağlanmak çoğu kişi için hayalmiş. Köyleri unuttuk mesela… Çatılara çıkıp internetin çektiği tek bölgeden ders almaya çalışan binlerce çocuk var. Her gün duyuyoruz haberlerini. Tabi bir de fırsatçılar var. Uzaktan eğitim süreciyle beraber bilgisayar, tablet alımları arttı. Bunu gören firmalar da fiyatlarını artırdı. Her şeyin bir fırsatçısı var işte. Bir de bunun yanında internet mevzusu var. Öğrencilere ücretsiz internet sağlanamadı. İyi bir bağlantı sağlanamadı. Bunun için ölen bir çocuk bile var! Utana utana, üzüle üzüle bir hal olduk. Hayat bu işte, dünyanın hali bu maalesef. Eşitlik bir yana eşitsizlik o kadar arttı ki artık insanlar ölüyor. İnsanlar arasında maddi açıdan uçurumlar var. Diyorum ya kimisi için dünyanın en basit şeyi olan internet için 8 yaşında bir çocuk hayatını kaybetti. Aynı amaç için. Derslerini çevrimiçi ortamda alabilmek için öldü o çocuk… Öğrencilere internet sağlamak bu kadar mı zor gerçekten? Bazıları her şeye fazlasıyla sahipken, bazıları ulaşamıyor işte. Bunu artık görmemiz gerekiyor. Kırsal kesimlerde hala bilgisayar çok uzak bir ihtimal. Milli Eğitim Bakanlığı önümüzdeki günlerde tablet dağıtımına başlayacaklarını açıkladı. Umarız bu cihazlar öğrencilerin bu yükünü biraz olsun azaltır. Biraz olsun derslerini alabilmeleri için destek olur. Bu dönem de en kısa sürede biter gider artık.

Editör: TE Bilisim