Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından üniversite tercih işlemleri başladı. 29 Temmuz'da sona ermesi planlanan tercih işlemlerinde hem öğrencileri hem de velileri tatlı bir heyecan sardı. Tercihler yapılırken öğrencilerin gelecek yaşamları konusunda önemli bir adım attığını kaydeden Rehberlik öğretmeni Emre Karaca, adaylara ilgili olduğu alanlara, yetenek ve değer bakımından en uygun olan bölümleri tercih etmeleri uyarısında bulundu. Milyonlarca gencin üniversiteli olma hayaliyle başladığı YKS tercihleri için süreç, 23 Temmuz Salı günü resmen başladı. 29 Temmuz Pazartesi gününe kadar devam edecek olan süreçte adaylar ÖSYM'nin üniversite tercih sonuçlarını bekleyecek. Gazetemiz okurlarına tercihler konusunda tavsiye ve önerilerde bulunan Rehberlik öğretmeni Emre Karaca, adayların tercihlerini belirlerken dikkat etmeleri gereken noktaların;  kendilerini tanımaları, amaçlarının ne olduğu ve hangi bölümü istedikleri, puana göre değil de kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendine belirlediği hedefler doğrultusunda bir tercih listesi hazırlamak olduğunun altını çizdi. ‘’ÇEVREDEN ÇOK DEVREYE GİRMESİ GEREKEN KRİTER YETENEK, İLGİ VE DEĞER’’ Uzun bir sınav ve çalışma maratonunun ardından artık YKS üniversite tercihleri başladı. Bu anlamda tercih yaparken nelere dikkat edilmelidir? Tercihler yapılırken öğrenciler gelecek yaşamları konusunda önemli bir adım atmış sayılıyor. Bu sebeple attıkları adımlara dikkat etmeleri gerekiyor. Öğrencilerin bu kısımda en dikkat etmeleri gereken nokta kendilerinin ilgili olduğu alana, yetenek ve değer bakımından en uygun olan bölümü seçmeleridir. Ne yapmak istediğini bilen, neyi sevdiğini, neyi sevmediğini ayırabilen ve kendisi için neyin değerli, neyin değerli olmadığının ayrımını yapabilen öğrenci tam isabet tercih yapmış demektir. Aslında her öğrenciden beklenen, kendi kararlarını ve sorumluluğunu alması. Bu doğrultuda lise son sınıfa kadar gerekli eğitim öğrencilere verilmektedir. Tercihlerini belirlerken dikkat etmeleri gereken noktalar; az önce de değindiğim gibi kendilerini tanımaları, amaçlarının ne olduğu ve hangi bölümü istedikleri, puana göre değil de kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendine belirlediği hedefler doğrultusunda bir tercih listesi hazırlamalarıdır.  Puana göre tercih yapıldığında örneğin; 400 puan alan bir sayısal öğrenci öğretmen, mühendis ve sağlık bölümünü de kazanabilir. İşte bura da çevreden çok devreye girmesi gereken kriter yetenek, ilgi ve değer kıstasında bir bölüm seçmek olacaktır. İnsanlar sevdikleri ve yapabildikleri bir alanda daha başarılı, en önemlisi de mutlu olurlar. ‘’TERCİHLERDE BAŞARI SIRASI GÖZ ÖNÜNDE TUTULMALI’’ Tercihler belirlenirken sıralama nasıl olmalıdır? Sıralama yapılırken birçok kriter devreye girebilir. İlk önce belirlenen kriter öğrencinin istediği bölüm ardından o bölümde yer alan dersler ve o derslerin kimler tarafından verildiğidir. Daha sonra üniversite ve olanakları, bireyin kişisel gelişimine faydaları, sosyal tesisleri, tercih edeceği  şehrin yapısı ve ulaşımı göz önünde bulundurulmalıdır. Tabii barınma olanakları da öğrenciler tarafından önemli kriterlerden birisidir. Öğrenciler tercihlerinde, en çok istedikleri bölüme ilk sıralamada yer vermeli sonra belirlediği diğer bölümleri de öğrenci için değerine göre belli aralıklarla tercih sırasına yerleştirmelilerdir. Öğrencilere illa bir bölüme yerleşeyim kaygısı gütmemelerini tavsiye ederim. Tercihlerde başarı sıraları göz önünde tutulmalı. Tercih aralıklarını çok geniş tutmayabilirler örneğin; 20 binde yer alan öğrenci 15 ve 25 bin aralığında bölümler yazabilir.  ‘’YIĞILMALAR MEYDANA GELMEKTE’’ Bu sene gündeme gelen bir konu da öğretmenlik kontenjanlarının azaldığı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda bilgilerim doğrultusunda şunları söyleyebilirim. Belli branşlarda mezun sayısı arttığı için yığılmalar meydana gelmiştir. Bazı öğretmenlik alanlarında 20 bin’den fazla mezun bulunmakta. Bu durumda öğretmen atamaları konusunda bölümden mezun olacak öğrenciler adına olumsuz koşullar oluşturabilmektedir. Yığılmaların önüne geçmek, yeterlilik düzeyi yüksek öğretmenler yetiştirmek adına böyle çalışmalar gündeme gelebilmekte ve bazen de bu konular gerekli olabilmekte. Öğretmenlikte ve diğer bölümlerde dahil mesleğin gerektirdiği özellikleri taşıması birey-meslek uyumunun sağlanması elzem bir durumdur. ‘’ÇOCUKLARINI YOK SAYMAKTALAR’’  Bu zorlu süreçte aileler çocuklarına karşı nasıl davranmalı? Aslında aileler bu sürecin en önemli figürleridir. Nedenini şu şekilde açıklayabiliriz. Kendi doğup büyüdüğüm Yozgat ve görev yaptığım yer Şırnak/Silopi’de edindiğim izlenimlere göre ailelerin çoğunluğu çocuklarının doktor, polis olmasını veya bilindik mesleklere yönelmesini istemektedir. Bu da ailelerin öğrenciler üzerindeki olumsuz ektilerinden en önemlisidir. Çünkü aileler bu süreçte en çok çocuklarını yok saymaktalar. Kendi istekleri doğrultusunda çocuklarının yolunu çizmekteler. Bu da eğitim sürecine baskı olarak yansımakta, çocuklarda kaygıya sebep olmakta. Ailelerin hem öğrenci yaşamı boyunca hem de tercih dönemlerine öğrencilere daha yapıcı destek olmaları gerekmektedir. Yapıcı destek, ailelerin çocuklarını kendilerini tanıyan bir birey olarak yetiştirmelerine destek olmaları olarak tanılanabilir. Ailelerin, çocuklarının bireysel farkındalıkları’nın yüksek olmasına destek olmaları gerekir. Bu süreç tercihlerde de karşımıza çıkmaktadır. Tercihler sırasında aileler çocuklarının isteklerini göz önünde bulundursunlar. Buradan iş bulursun, bundan bulamazsın, bu meslek daha kolay iş buluyor gibi genellemeleri bir yana bırakmalı ve bu cümlelerinin yerine çocuklarına daha yapıcı bir dille yaklaşmalılar. Bir şeylerin başkalarında daha iyi olduğu konusunda karşılaştırmalar yapmak yerine çocuklarının istekleri doğrultusunda her şeyi başarabileceklerini söyleyen değerler vermeleri gerekir. Bütün bu konuları toplayacak olursak isteyen her birey girdiği, yerleştiği bölümden sonra iş bulabilir. Öğrenciler unutmamalı ki hiç bir üniversite bireye iş vermez, meslek sahibi yapar. Öğrenciler bu bilinçle istedikleri bölüme bakış açılarını geliştirmelidirler. İş öğrencinin elde ettiği bilgiler ve eğitimler ve hizmet karşılığı sonucunda para kazandığı etkenler bütünü olarak tanımlanabilir. Yani öğrencilerin elde edecekleri meslek konusunda kendilerini en iyi şekilde geliştirmeleri gerekmektedir. Aileler de bu süreçte en önemli destek ayağıdır öğrencilere bu konuda destek olunmalı, öğrencinin karar verebilecek düzeyde olduğu mesajını vermelidir. ‘’GERÇEKÇİ BİR TERCİH YAPMALARINI TAVSİYE EDİYORUM’’ Son olarak tercih yapacak adaylara neler söylemek istersiniz? Birey kendini tanımalı, mesleğin gerektirdiği özellikleri taşımalı ve bu iki özelliği birleştirip, karşılaştırıp daha gerçekçi bir tercih yapmalarını tavsiye ediyorum. Yaşamlarını kendileri isterse her anlamda değiştirebilirler. Otokontrol mekanizmalarını geliştirirlerse pişmanlıklarından da kurtulabilirler. Çünkü dış kontrol her zaman yanımızda olamayabilir ama kendi otokontrolümüzü geliştirmemiz dışa bağlılığımız en aza indirir. Bu zorlu süreçte öğrencilerin kendi istekleri doğrultusunda kararlar verip dış faktörlerden etkilenmemelerini, yapacakları tercihlerle kendi hayatlarını çizeceklerini unutmamalarını istiyor hepsine kolaylık diliyorum. (Melisa Arslan)  

Editör: TE Bilisim