Günümüzde iyice popüler olan internet ve internet üzerinden sosyal paylaşım ağları günlük hayatı ve insan ilişkilerini de doğrudan etkiliyor. Geleneksel medyanın yerini yeni medyaya bırakmasıyla birlikte yaşanan farklılıkların insanlar üzerine yansımasını Sosyolog İrem İnözü ile ele aldık. İnözü, Kendi değerinizi ve mutluluğunuzu sosyal medyadan gelecek bir kaç 'like' ya da belki de yolda yürürken görseniz hiç tanımayacağınız veya selam bile vermeyeceğiniz takipçileriniz üzerinden belirlemeyin uyarısı yaparak ‘’İnsanın değeri sanal dünyada ki rakamların ötesindedir’’ ifadesini kullandı. Sosyal medyanın olumlu olduğu kadar olumsuz yanları da var. Topluma yansıyan olumsuz yanları nelerdir? Bu anlamda neler dikkatinizi çekti? Sosyal medya ağlarında özellikle ön plana çıkarılan unsurun mükemmel hayatlar, kusursuz kadın ve erkek bedenleri olduğunu görüyoruz. Oluşturulan bu algının aynı şartlara sahip olamayan insanlar üzerinde kendi hayatından ve bedeninden mutsuz olma gibi sorunlara yol açtığını düşünüyorum. Aslında sosyal medya üzerinde moda kültürü adı altında bir beden inşası yapılmakta. Sağlık adı altında oluşturulan fit kadın ve kaslı erkek algısının, son yıllarda artan estetik yaptırma sayısının insanların bedenini nasıl metalaştırdığını görebiliyoruz. İnsanlara idealize edilen kadın ve erkek bedenleri doğrudan olmasa bile paylaşılan içerikler, fotoğraflar ile sunulmakta ve bunun birçok insan üzerinde psikolojik şiddete yol açtığını düşünüyorum. Buna bir örnek verecek olursak son günlerde özellikle doğum yapan ünlü annelere ve dolaylı olarak diğer tüm hamile kadınlara bedenleri üzerinden yapılan psikolojik şiddet gösterilebilir. Bizler artık doğal olan hamilelik sonrası süreci bile garipser bir toplum haline geldik yani bu biraz ameliyattan çıkan bir hastanın bir anda koşup yürümesini, hemen iyileşmesini beklemekten farksız bir durum haline geldi. Bazı insanların artık sosyal medya ağları aracılığı ile hiç çekinmeden başkalarının yaşantısına, bedenine acımasızca yorumlar, hakaretler yapma yetkisini kendinde görmeye başladı. Bunu toplumun tamamına genelleyemeyiz fakat sosyal medya ağlarının bu açılardan insanların birbirine olan saygısını azalttığını düşünüyorum. ‘’SOSYAL MEDYA BOŞ VAKİT UĞRAŞI HALİNE GELDİ’’ Araştırmalar günde ortalama iki saatimizin sosyal medyada geçtiğini söylüyor. Size göre sosyal medyada ne kadar sıklıkla vakit geçiriyoruz ve bizleri toplumsal  ve psikolojik olarak nasıl etkiliyor? Her insanın az çok günde bir buçuk iki saat sosyal medya ağlarında vakit geçirdiğini söyleyebiliriz. Tabi ki  bu cinsiyete ve yaş gruplarına bağlı olarak farklılık göstermekte. Çalışan bir insan günde bir ya da iki saat vakit geçiriyorsa, öğrenciler ve çalışmayan gençlerin daha önce yaptığım bir çalışmada elde ettiğim verilere göre gün içerisinde en az üç- dört saat ve daha uzun süreler vakit geçirdiği verisine ulaştım. Artık sosyal medya ağlarının akıllı telefonlar aracılığı ile sürekli ulaşılabilir ve taşınabilir olması gün içerisinde insanlara boş vakitlerinde bu mecralara sürekli girip çıkma imkanı sunuyor. Yani aslında insanlar tarafından günümüzde genel olarak bir boş vakit uğraşı olarak değerlendirildiğini söyleyebilirim. ‘’HALKTAN OLAN KİŞİLERİ DAHA ÇABUK BENİMSEME VE SEVME EĞİLİMİNDEYİZ’’  Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte hayatımıza 'influencer' kavramı eklendi. Influencer kavramını açacak olursak artık bunun bir meslek haline geldiğini de söyleyebilir miyiz? 'Influencer' kavramı son bir iki yıl içerinde sosyal medya ağlarında, içerik üreten blogger ve youtuber'lar ile ön plana çıkan bir kavram olarak  karşımızda. Daha doğrusu bugün daha öncede belirttiğim gibi sosyal medya ağlarında popülerize olan kişiler tarafından takipçilerine kullandıkları ürünleri ya da gezdikleri yerleri öneri ve tanıtım adı altında yapılan dijital pazarlama. Burada aslında İnfluencer derken Youtuber ve Instagram'da fenomen olan kişiler karşımıza çıkmakta. Şunu göz ardı edemeyiz ki 'influencer marketing' adı altında yapılan dijital pazarlamanın 'geleneksel pazarlama' yönteminden daha etkili olduğunu görebiliyoruz. Bunun en büyük sebeplerinden birisi de bu tanıtımları yapan kişilerin sosyal medya ağlarında onlara güvenen, onları samimi ve sempatik bulan milyonlarca takipçi kitlesinin olması. Bu tanıtımları yapan kişilerin aslında bir çoğunun daha dün ünsüz yani bizden bizim içimizden bir kişi iken sosyal medya ağlarında kendi içeriğini üreterek, kendi dünyalarını izleyicilerine ya da takipçilerine sempatik ve samimi bir iletişim tarzıyla sunmalarının etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim toplumumuz için şu bir gerçek ki biz bizden olanı yani halktan olan kişileri daha çabuk benimseme ve sevme eğilimindeyiz. Influencer'ı tam olarak bir meslek olarak tanımlayabilir miyiz aslında pek emin değilim ama bugün bunun üzerinden büyük bir tüketim sektörü dönüyorsa, Influencer ve markaları bir araya getiren 'influencer marketing' adı altında etkinlikler toplantılar yapılıyorsa, internete girdiğimizde nasıl Influencer olunur bunun için ne yapılmalı tarzında birçok video ve içerik ile karşılaşıyorsak bunu bir meslek olarak tanımlamanın çok da yanlış olacağını düşünmüyorum.’’ Günümüzün mesleği’’ ya da ‘’geleceğin mesleği olarak’’ nitelendirmenin yanlış olmadığı kanaatindeyim. ‘’ARTIK ÇOK HIZLI VE SÜREKLİ TÜKETEN GENÇ BİR TOPLUM VAR’’ Influencerların gençlere olan etkisi üzerinde konuşursak olumlu olumsuz neler göze çarpıyor? Günümüzde özellikle gençler arasında sosyal medyada fenomen olma, birileri tarafından fark edilme çabası var. Gençler kendi sosyal ağlarını ve içeriklerini oluşturarak virtual alanda görünür hale gelmeye çalışıyorlar. Tabi ki bunda 'Influencer' ya da 'fenomen' olarak adlandırdığımız kişilerin gençler üzerinde ki bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu soruya cevap verirken özellikle Instagram üzerinden ele almak istiyorum. Çünkü Instagram diğer sosyal medya ağlarından farklı olarak artık bizlere sosyalleşmenin ötesinde bir dünya sunmaktadır. Instagram diğer sosyal medya ağlarından farklı olarak video, resim paylaşımı bazında büyük bir imgeler yığınını insanlara sunmakta. Aslında Instagram üzerinden bugün büyük bir tüketim toplumu oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Bu tüketim toplumunun oluşmasında Influencer olarak adlandırdığımız kişilerin etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Artık çok hızlı ve sürekli tüketen genç bir toplum var. Gençlerin Instagram kullanımı ile ilgili yaptığım bir çalışmada katılımcılarımın bir çoğundan fenomen olmak isterdim cevabını almıştım,  sebebi ise sosyal medyada tanınan biri olmak gençler için reklam yaparak para kazanmanın kolay yönü bir nevi 'hayatı bedava yaşamak' gibi görülüyor. Tabi ki de bizler bu işi yapan kişiler olmadığımız için yapılan işin kolay ya da zor olduğuna dair işin arka planını bilmeden bir yorumda bulunamayız ama görülen şu ki insanlar tarafından özellikle de gençler tarafından fenomen olmak ya da sosyal medyada tanınan biri olmak kolay yaşamanın bir yolu olarak görülmekte ve bunun birçok insana da cazip geldiğini görebiliyoruz. Artık gençlerin bir çoğu takipçi ya da beğeni satın alarak fenomen olma, sosyal medyada içerik üreterek bu sanal dünyada bir yerlerden tutunma çabasında. Biraz da olumlu yönlerine değinelim. Sosyal medyada data- bilgi içeriği de oldukça hakim. Doktorların, diyetisyenlerin, avukatların bilgi paylaşımı içeren sayfalarından imkanı olmayan birçok kişi faydalanıp bilgilenebiliyor. Eskiden sadece geleneksel medya’da sadece izleyen konumundaydık şimdi kendimiz üreten, katılan ve izleyen konumuna geçtik. Daha aktif bir rol atfedildi.İnsanlar kendi medyalarını oluşturdu. Bir sosyolog olarak artık sadece sanal bir dünyada yaşadığımız tezini kabul ediyor musunuz? Bu konuda düşünceleriniz nelerdir? Hayır, sadece sanal bir dünyada yaşadığımızı düşünmüyorum. Her ne kadar sanal ağlar insanlar tarafından eskiye oranla çok kullanılsa da sonuçta yaşadığımız gerçek bir hayat, içinde yaşadığımız ve üyesi olduğumuz bir toplum ve bu toplum içerisinde sorumluluklarımız var. Evet belki sosyal medya ağları bugün bizim tüketim şeklimizi ve yaşam biçimimizi etkiliyor olabilir ama sosyal medya ağlarının içeriğinin de bizim kültürel ve ahlaki kodlarımızdan ve toplumsal yapımızdan tamamen bağlantısız olduğunu düşünmüyorum. Son olarak okurlarımıza vermek istediğiniz veya eklemek istediğiniz herhangi bir mesaj var mıdır? Şunu belirtmek isterim ki her şeyden önce kendinizi, bedeninizi ve yaşadığınız hayatı sevin, başka insanlardan önce siz kendinize ve yaşamınıza saygı gösterin. Kendi değerinizi ve mutluluğunuzu sosyal medyadan gelecek bir kaç 'like' ya da belki de yolda yürürken görseniz hiç tanımayacağınız veya selam bile vermeyeceğiniz sayıdan ibaret olan takipçileriniz üzerinden belirlemeyin. Çünkü bir insanın değeri sanal dünyadaki rakamların ötesindedir. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)

Editör: TE Bilisim