Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız
Türkiye’nin ilk dijital ve artırılmış gerçeklik içeriğe sahip müzesi İlluzion World, Ankara’da hizmet vermeye başladı. Cep telefonuna yüklenen telefon uygulaması ile müzeyi gezen ziyaretçiler gerçeklik algısı ile 4 saat süren bir vakit geçiriyor. Müzenin işletme sahibi İlhan Yazar, Başkente böyle bir müzeyi kazandırdıkları için mutlu olduklarını ifade ederek, sıradaki hedeflerinin Avrupa’da illüzyon müzesi açmak olduğunu belirtti.
İlluzion World’e ilişkin bilgiler veren işletme sahibi İlhan Yazar, hedeflerinin Avrupa’da da illüzyon müzesi açmak olduğunu belirterek, “Avrupa’nın hiçbir ülkesinde, şehrinde bizim müzemizin konseptinde çalışan bir müze yok. Avrupa’da daha çok 3 boyutlu konseptlerden oluşan ya da selfie müzelerinin olduğu müzeler var. Özetle bizim gibi uygulama ile çalışan bir müze hala yok. Biz de zaman kaybetmeden Ankara’yı yoluna koyduktan sonra Avrupa’da böyle bir müze açmak istiyoruz” dedi.
“İLLUZİON WORLD UZUN ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ”
Ankara’nın en yoğun semtlerinden olan Kızılay’da İlluzion World isimli müze Başkentlilerin ziyaretçi akınına uğruyor. Müzeye ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan işletme sahibi İlhan Yazar, Fransa’dan Türkiye’ye döndüğünde böyle bir planının olmadığını fakat Türkiye’de böyle bir açık olduğunu fark ederek illüzyon müzesi açtıklarını ifade etti. Fransa’da doğup büyüdüğünü belirten Yazar öncelikle kendisine dair şunları söyledi: “Fransa’da yaşıyorken 2016 yılında Ankara’ya ailemle birlikte kesin dönüş yaptım. Mesleki olarak içmimarım. Yurtdışında 20 yıl boyunca mesleğimi icra ettim. Türkiye’ye de tamamen memleket sevdasından dolayı dönüş yaptım.”
İllüzyon müzesinin oluşum sürecine ilişkin konuşan Yazar şunları anlattı: “Müzemizin ana fikri diğer kurucumuz Ahmet Bey’den geldi. Kendisi yurtdışında yoğun seyahatler yaptığından illüzyon müzesi konseptini Uzak Doğu’da görmüş ve çok beğenmiş. Fikrini masaya yatırdık, uzun süre tartışmalarını yürüttük. İlkin göz yanılma müzesi açalım diye yola çıktık sonrasında Uzak Doğu’da artırılmış gerçeklik konseptli müzelerin arttığını fark ettik ve bu müzeleri ziyaret ederek çalışmalarına baktık. Daha sonrasında da bu işi başarabileceğimizi ve daha iyisini yapabileceğimizi konuşmaya başladık. Çalışmalarımız sonucunda 5 kişilik AR-GE çalışmasını yürütmeye başladık ve müzenin içeriğine ilişkin fikirler yürüttük. Müzeyi nerede açacağımız noktasında ise herkes için bir ortak nokta olacağını düşündüğümüzden Kızılay’da açmaya karar verdik. Müze için yazılımcı aramaya başladık ve ne yazık ki bu tür yazılımcı bulmak çok zor. Büyük uğraşlar sonrasında şu an çalıştığımız yazılımcı ile çalışmaya başladık.”
2019 yılının Eylül ayında mekânı kiraladık ve tadilata başladıkların belirten Yazar, “Ne yazık ki araya pandemi girdi. Şunu da eklemek gerekir ki bu süreçte Ankara’nın göbeğinde fiber altyapısının olmadığını fark ettik. Bu ekibimiz için büyük hayal kırıklığıydı. Çünkü İlluzion World’ü gezebilmek için sağlam bir internet altyapısına ihtiyaç var. Bu sorunu da bir şekilde kendi yöntemlerimizle çözdük” dedi.
“BİZİM KONSEPTİMİZ TÜRKİYE’DE İLK”
Artırılmış gerçekliğine ne olduğuna ilişkin bilgiler de veren Yazar, “Artırılmış gerçeklik sabit duran bir resim, cisim ya da nesneyi bir aplikasyon ile canlandırmak anlamına geliyor. Yani ekrandan nasıl ki bir filmi izliyorsak aynı şekilde başka bir teknolojik yapıyla gördüğümüz görüntüyü canlıymış gibi izlemek de diyebiliriz. Var olmayan bir animasyonu varmış gibi göstermek. Türkiye’de artırılmış gerçeklik teknolojisine çoğu kişi hakim değil.” diye konuştu.
“Bizim konseptimiz Türkiye’de ilk ve kısa dönemde de eşi benzerinin olması mümkün değil” diyen Yazar, “Bu işe atılmak isteyen bir kişinin harcayacağı minimum süre yaklaşık 2 yıl olacaktır. Çünkü AR-GE çalışmaları bir hayli uzun süren bir iş” ifadelerini kullandı.
Yazar, biz müzemizi Ankara’ya açtığımızda bir mutfak olarak açtık diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü Ankara turist ağırlamayan bir şehir. Ankara’nın yıllık turist ağırlama oranı yaklaşık 50 bin civarında. Dolayısıyla bizim müzemiz sadece Ankara halkına hitap ediyor. Bu sürede de yaptığımız tespit klasik müzeler de dahil Ankara halkının çok fazla müze gezme gibi alışkanlıklarının olmadığı yönünde oldu. Henüz daha yolun başındayız ama ben ilerleyen zamanda Ankara halkının müzemizi daha çok fark etmeye başlayacağına inanıyorum.”
Müzenin her yaş grubuna hitap eden bir müze olduğuna dikkat çeken Yazar, “Müzemiz 2 yaşındaki bir çocuktan tutun yaşlı vatandaşlarımızın dahi gelip gezebileceği ve keyif alabileceği bir müze. Zaten son süreçte de okul grupları ile çalışmalar yürütüyoruz ve okullardan da bize yönelik büyük bir talep olduğunu söyleyebilirim. Okul grupları öğretmenleri ile birlikte gelerek müzeyi geziyorlar. Müzeye gelen tadını çıkararak gezmek istiyorsa hemen hemen 3-4 saatini burada geçirecek demektir. Ziyaretçilerimizin çok keyif alacakları noktalar var. Dışarda göremeyecekleri noktalar olduğundan fotoğraf ve videolar ile kalıcı görüntüler de elde edebilecekler. Örneğin çocuklar müzeden çok keyif alırken onlara eşlik eden öğretmenleri de bir başka keyif alıyor ve çıkarken bize böyle bir müzeyi Ankara’ya kazandırdığımız için teşekkür ederek çıkıyorlar. İşte bunun mutluluğu bize yetiyor” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ AVRUPA”
Ankara’yı rayına oturttuktan sonra Avrupa’da da illüzyon müzesi açma planlarının olduğuna değinen Yazar şöyle konuştu: “Yani müzeyi dünyaya yaymayı planlıyoruz. Çünkü Avrupa’nın hiçbir ülkesinde, şehrinde bizim müzemizin konseptinde çalışan bir müze yok. Avrupa’da daha çok 3 boyutlu konseptlerden oluşan ya da selfie müzelerinin olduğu müzeler var. Özetle bizim gibi uygulama ile çalışan bir müze hala yok. Biz de zaman kaybetmeden Ankara’yı yoluna koyduktan sonra Avrupa’da böyle bir müze açmak istiyoruz. Böylelikle ülkemize döviz de girmiş olacak. Eğer Avrupa planımızı hayata geçirirsek sonrasında İstanbul’da aynı konseptle müze açmayı düşünüyoruz.”
“BAŞKENTLİLERİ BEKLİYORUZ”
Artan maliyetlerin kendilerini zorladığına da değinen Yazar, “Döviz kuru yükseldi, birçok şeye zam geldi fakat biz planımızı bozmadan ücret konusunda aynı şekilde ilerliyoruz. Yetişkinler 60 TL’ye, öğrenci ve öğretmenler de 40 TL’ye müzemizi gezebiliyorlar. Birde ailece müzeyi gezmek isteyenler için de uygun aile paketlerimiz bulunuyor” dedi.
Müzenin açılışı için doğru dönemdeyiz diyen Yazar sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü pandemi sonrası hemen açılışı yaptık. Pandemiden dolayı bunalan, yeni yerler gezmek, görmek isteyenler için müzemiz güzel bir alternatif oldu. Bundan dolayı aileler tarafından büyük ilgi gördü. Fakat döviz kurunun artması maliyetlerimizi karşılamak anlamında bizi biraz zorlamaya başladı. Müzede şu an 5 kişi çalışıyor ve 7 kişiye çıkarma fikri var, fakat çalışanların masrafları, müzeye ödediğimiz kira vs. bir süre sonra bizi zorlamaya başlıyor. Örneğin bilet fiyatlarımızı artırmadan ne kadar devam edebiliriz bunu biz de bilmiyoruz.”
Son olarak Başkentlilere seslenen Yazar şunları söyledi: “Başkentte yaşayan halkımızı müzemizi ziyaret etmeye bekliyoruz. Bu davet sadece ticari amaçlı değil. Burada hiçbir yerde göremeyecekleri konseptin garantisini veriyoruz onlara.”
