Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümü ve Hemşirelik Kulübü tarafından düzenlenen “İklim Değişikliği, Sağlığa Yansımaları ve Hemşirelik” Sempozyumu, tüm dünyayı etkileyen iklim krizini çeşitli yönleriyle ele aldı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iklim değişikliği uzmanlarının şefkat ve nezaket kavramlarını hemşirelerden ödünç alması gerektiğini söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Çarşı Yerleşkesi Emirnebi-1 Konferans Salonu’nda gerçekleşen İklim Değişikliği, Sağlığa Yansımaları ve Hemşirelik Sempozyumu’nda alanında uzman isimler bir araya geldi.

PROF. DR. NEVZAT TARHAN: “ŞEFKAT SEVGİDEN BÜYÜKTÜR” 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında sempozyumun konusu olan hemşirelik ve iklim değişikliğinin birleştirileştirilmesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Sağlık ve hemşirelik mesleğini özel yapan iki kavram olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İklimcilerin bu iki kavramı hemşirelerden ödünç almasını isteyeceğim. Biri şefkat kavramı. Şefkat sevgiden büyüktür. Sevginin içinde bir çıkar olabiliyor, beklenti olduğu için ya da menfaat olduğu için sevebiliyor. Aslında karşıdaki insandaki çıkarını seviyor. Bu da bir sevgidir ama şefkatte içinde empati olan sevgi var. Karşı tarafın olduğu gibi kabul edip seviyor ve değiştirmeye çalışmıyor. Şefkat kavramı, sağlık hizmetlerinde çok önemli bir kavram. İklimle uğraşanların bu kavramı ödünç almalarında fayda var.” dedi. 

İkinci kavramın da nezaket olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hemşirelikte ve tüm sağlık çalışanlarında çok önemli. Bir cerrah ameliyat yaparken dokulara hoyrat davranmaz, nezaketle davranır. Hastaya nezaketle davranır. Nezaketin bir özelliği var: Saygıdan daha büyükütür. Saygıda ne var? Korkudan da saygı olabilir. İnsan çıkar için de saygı gösterebilir. Ama nezaket asildir. Nezaketin içinde empati vardır. Saygının içinde empati   varsa ona nezaket diyoruz. Bu sağlık hizmetlerinde çok önemli. Bunu da iklimciler doğa ile temaslarında ve ilişkilerinde kullanmalarını çok önemli görüyorum.” diye konuştu.

PROF. DR. NEVZAT TARHAN: “AKILLI İNSAN DOĞAYA HOYRAT DAVRANMAZ” 

İnsanın doğaya çok hoyrat davrandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toprağın 3’te 2’si bakteri nüfusu var yani doğa canlı. Doğa konuşabilse insanlara ‘Benim size ihtiyacım yok der ama sizin bana ihtiyacınız var’ der. Bilimsel çalışmalar matematiksel modellemeyle bunu doğruladı. Arılarla ilgili çalışmalar var. Arılar yok olduğu zaman dünya 50 yıl içinde çöl haline geliyor. Arılar olmadığı zaman toprak toz haline geliyor. Çünkü arılar polenleme yapıyor. Arıların olmadığı yerde ağaçlar çiçek açıyor ama meyve vermiyor. Çernobil felaketin ardından yemyeşil hale gelmiş. Demek ki doğanın bize ihtiyacı yok, bizim doğaya ihtiyacımız var. Akıllı insan doğaya hoyrat davranmaz.” dedi.

İklim değişikliğinin doğanın hasta olduğu anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda doğa hasta. Doğaya hastaya davranır gibi davranmak çok önemli. Doğanın ayağı kırık ve canı acıyor. Doğa solmuş ve mahzun vaziyette. Bu nedenle doğanın hasta olduğu göz önünde bulundurularak ona göre davranılmalı. Sağlık gibi kutsal bir işin doğa için de geçerli olması önemli. Doğa cömert çünkü kendine verileni fazlasıyla veriyor. Kendine iyi davranana kendisi de iyi davranıyor. Bu özelliği nedeniyle doğaya karşı daha saygılı davranmak, karşımızda canlı varmış gibi davranmamız önemli. Doğu bilgeliğinde de bu vardır, doğaya saygı vardır. Maalesef Muhammed İkbal’in çok güzel bir sözü var, ‘Doğu aklını kaybetti, Batı kalbini kaybetti’ diyor. Doğu toplumları duygu toplumudur, Batı ise düşünce temellidir. Şu anda insanlığın  ihtiyacı akılla kalbin sentezine ihtiyaç var. Bu nedenle bizim kendi alanımızda bu sentezi yapabilmek, genç arkadaşlarımız mesleğini icra ederken şefkat ve nezaketi önemsemeleri çok kıymetli.” dedi. 

Sağlıkçıların sosyal etkilerine de dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sağlıkçıların toplumu bilgilendirme görevleri de var. Hastalarıyla, hasta yakınlarıyla iyi sağlık ve iyi yaşam konusunda bilgilenirmek gibi sorumluluğumuz da var.” dedi.

PROF. DR. MEHMET ZELKA: “HEMŞİRELERİN SAYISININ VE NİTELİKLERİNİN ARTIRILMASI ÖNEMLİDİR” 

Üsküdar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka ise açılış konuşmasında sağlığın önemi ve hemşirelik mesleğinin önemine vurgu yaparak Dünya Sağlık Örgütü’nün Gayrı Safi Milli Hasıla’nın yaklaşık %5’inin asgari sağlık alanına tahsis edilmesi yönünde bir tavsiyesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mehmet Zelka, “Gelişmiş ülkelerde  bu rakam bunun çok üzerinde, %8’ler civarında. %11 olan ülkeler var. Bizim ülkemizde %5’e yakın.” dedi. Geçen 2 yılda pandeminin sağlığın önemi ve sağlık personelinin önemini ve fedakarlıklarını ciddi bir şekilde gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Zelka, “Bu hizmetlerin sürdürülmesinde hemşireliğin önemi de anlaşılmıştır. Sağlıklı toplum ekonomik, sosyal ve ülkenin refahı bakımından çok önemlidir. Tam sağlığın oluşmasında çok büyük katkıları olan hemşirelerin hem sayı hem de niteliklerinin artırılması da önem arz etmektedir.” dedi.

PROF. DR. A. AKTUĞ ERTEKİN: “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SAĞLIĞIN YANI SIRA BİRÇOK ŞEYİ ETKİLİYOR”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A. Aktuğ Ertekin de iklim değişikliğinin sağlığın yanı sıra pek çok alanda etkileri olduğunu belirterek “İklim değişikliği canlı cansız varlıkları, ülkemizi toplumumuzu dünyayı etkiliyor. Evrenle ilgili çalışmalar belki zaman içinde ortaya çıkacak.” diyerek sempozyumu düzenleyen, katkıda bulunan ve katılımcılara teşekkür etti. (Eyüp SARİ)

Editör: TE Bilisim