Bu aralar dünya genelinde yaşanan doğal afetler hepimizi derinden etkiledi. Pandeminin getirdiği ve ruh halimizi etkileyen o karamsar hava, yaşadığımız doğal afetlerle birlikte daha da derinleşti. Pandemi sona erdiğinde çoğumuzda bir süre temizlik takıntısı ve anksiyete baş gösterebilir bu zorlu günlerin geçeceği, ağaçlarımızın yeniden yeşereceği, yaraların sarılacağı, korona virüsün son bulacağı güzel günlere inşallah. 

 Her ne kadar zor olsa da yine de her güne daha olumlu düşüncelerle başlamakta fayda var. Bir palyaço hikayesi var. Birçok kişi de biliyordur. Hazır mutluluk demişken o hikayeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Hikaye şöyle diyor:

“Bir gün psikiyatrisin muayenehanesine çok üzgün vaziyette ağlayan birisi gelmiş ve başlamış anlatmaya;

– Benim ekonomik durumum iyi. Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağlık sorunumda yok. Ancak başka bir sorunum var.

– Nedir o?

– Neşelenemiyorum. Sürekli moralim bozuk. Şöyle gülmek, bazen kahkaha atmak, eğlenmek istiyorum. İşte bunun için size geldim.

– Arkadaş, işin doğrusu bu olay, benim uzmanlık alanıma girmiyor. Ancak sana bir öneride bulunabilirim. Şu karşıya 10 gün önce bir sirk geldi. Bir de palyaço var. Ben gittim. Çok güzeldi, özellikle de o palyaço harikaydı. Gülmekten yerlere yattım, o kadar çok eğlendim ki…  Sana da o sirke gitmeni özellikle o palyaçoyu seyretmeni öneririm.

Bunun üzerine adamın suratı iyice asılmış ve adeta fısıltı halinde demiş ki;

– O palyaço var ya… O benim işte…

Hayat akarken çevrenizdeki insanların mutluluğu için çabalarken acaba siz mutlu olmak için ne yapıyorsunuz?

Kendi mutluluğunuzu ne kadar önemsiyorsunuz?

Ya da her şeyden önemlisi kendinizi ne kadar önemsiyorsunuz?

İşte tüm bunlardan dolayı kendinizi ihmal etmeyin…”

Editör: TE Bilisim