İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimler kapsamında geldiği İstanbul’da çalışmalarını sürdürdü. Bu çerçevede Bakan Soylu, yerli ve milli otomobile olan TOGG ile Levent’te bulunan AK Parti Beşiktaş Seçim Koordinasyon Merkezi açılışına katıldı. Partililer tarafından coşkuyla karşılanan Bakan Soylu’nun katıldığı açılışa, 24. Dönem Ak Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken, eski milletvekili Aydın Ayaydın, AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanı Yıldırım Turan, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayları Derya Ayaydın ve Ferşat Yıldırım ile partililer katıldı.
"TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ İÇİN SEÇİM ÇOK KIYMETLİ"
Açılışta konuşma yapan Bakan Süleyman Soylu, “Her seçim kıymetlidir. Seçimi kıymetli olmasının sebebi de seçime katılan vatandaşlardan 1 kişi dahi olsa gider oyunu seçilecek kişiye yönelik emanet olarak verir. Seçilir ya da seçilmez ama insanlar bazen kendi evlatlarından kendi varlıklarını imtina ediyor. Oysa seçimin anlamı yönetebilecek insanları veya yönetmeye aday olacak insanlara bir emanet verilmesidir. İnsan hayatı için en önemli süreçlerin içerisindeyiz. Bizim ülkelerde istikrarın devam edebilmesi için ve terörle mücadelede sınamalarla karşı karşıya kalan ülkelerde huzurun, güvenin ve refahın çok daha iyi bir noktaya taşınabilmesi için gençlerin geleceği ümitle karşılayabilmesi için, kendilerini gelecek anlayışının inşasına, duygusuna ve ümidine sahip olabilmesi için toplumun tüm kesimleri için seçim çok kıymetlidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE YAKINLARINDA BİR DEVLET OTORİTESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Ortadoğu coğrafyasında yaşanan sorunlara dikkat çeken Soylu, “Batı bu coğrafyanın medeniyetini altüst etmek için her şeyi yapıyor. Suriye’den Irak’a tüm Ortadoğu da bölgemizin yakınlarında bir devlet otoritesi söz konusu değildir. İran yıllardan beri Batının ambargosuyla karşı karşıyadır. Afganistan işgal edilmiş ve 17 bin hektar olan afyon üretim tarlaları yani üretilen eroinin olduğu tarlalar, Amerika’nın işgaliyle birlikte 300 bin hektara çıkmıştır. Pakistan hala sıkıntıdadır. Yemen’den Libya’ya kadar iç istikrarsızlık ve karışıklıklar hala devam etmektedir. Lübnan tarihinin belki de en temel ekonomik krizlerden birini yaşamaktadır. Balkanlar ilgili özellikle 1990’lardan itibaren Balkanlar’da net bir Batı egemenliği kurulmak istenmektedir. Kendilerinden olmayanları ve kendilerine tabii olmayanları tasfiye etmek, Batının cici yüzünün maskesinin arkasındaki belki de en temel korkudur. Ukrayna-Rusya savaşında ten ve göz rengi önemliymiş. Bizim için ise değil. Biz Suriye’de neyi yaşamışsak, dünyanın hangi noktasında neyi yaşamışsak rengi siyah ve beyaz olsun, peygamberimin bize veda hutbesinde söylediği gibi herkese sahip çıktık. Ancak Batı dünyadaki yoksullukları dirseğiyle iterken Ukrayna savaşında bambaşka bir ayrılacağı ortaya koydu. Net bir tabloyu önümüzde koydu” şeklinde konuştu.
Batı ülkelerini eleştiren Soylu, "Avrupa Birliğinin önemli üst düzey yöneticisi bir tespit yaparak, ‘enerjimizi Rusya’ya, üretimimizi Çin’e, güvenliğimizi ise Amerika’ya verdik, ne yapacağımızı bilmiyoruz’ dedi. Geçtiğimiz kış hafif geçmesine rağmen ne yapacaklarını bilmedikleri için 22 derecede ısınamadılar. 13-14-15 dereceler indirmek zorunda kaldılar. Ne oldu onların 50-100 yıllık planlarına? Önlerindeki bir kışı göremeyen Batı, elbette dünyanın hiçbir ama hiçbir meselesine çözüm ortaya koyamaz. Pandemiye koyamadılar, maske kavgaları yaptılar. Ürettikleri aşıları başka ülkelere vermediler. Hele ki yoksul ülkelere hiç göndermediler. Yaşlılarını ölüme terk ettiler. Birleşmiş Millet dahil dünyanın çatı kurumlarının nasıl iflas ettiğini hepimiz yaşadık. Sadece bu değil, göç meselesinde sırtlarını döndüler. Aktörlerinin Suriye ve Irak’a göndererek verdikleri fotoğraflarla birlikte aslında göç meselesini çözebileceklerini zannettiler. Oysa dünyanın en yakıcı meselelerinden bir tanesi olan göç ile karşı karşıya kaldık ve beceremediler. Çünkü Avrupa hep uç noktalara ve marjinallere teslim oldu. Avrupa itibarı olmadığı için gıda krizini çözemedi, Rusya ile Ukrayna arasında giremedi. Çünkü bugüne kadar hep yakıp yıktılar. Söyledikleri hiçbir sözün arkasında durmadılar. Vahşi kapitalizmin ayakları altında ya ülkelerin enerji kaynaklarını sömürdüler ya da o ülkelerde yaşayan insanların emeklerini sömürdüler. İtibarları olmadığı için Recep Tayyip Erdoğan’ı arayıp, ‘ne olursunuz bu meselesi çözer misiniz’ dediler” dedi.
"ADALETİMİZLE DE ÖRNEK OLACAĞIZ"
Bakan Soylu, "Cumhuriyeti bu millet hep birlikte ilan etti. O günden itibaren onlarca defa önümüzü kestiler. 'Hürriyetinizi, özgürlüğünüzü kazandınız ama sizi biz yöneteceğiz' dediler. Bu ülkenin bütün kavgası, kendi kendini yönetme kavgasıdır. Bu milletin iradesiyle kendi tercihiyle birliğiyle ve beraberliğiyle bu ülkeyi yönetme mücadelesidir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ilk kez İHA, SİHA ve Kızılelma, milli tank yaptığını ve ihracatını 254 milyar dolara çıkardığını söyleyen Bakan Soylu, "Yapılması gereken hakikatin ve istikametin peşinden gitmektir. Türkiye çok badireler atlattı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da turist sayısı yüzde 46 artmıştır. Daha yeni başladık. Türkiye'nin geleceğini hep birlikte inşa ettik, inşa etmeye çalıştık. Bu aynı zamanda demokrasinin, ülkenin gelişimidir. Bugün insanlar kendi dillerini rahatça konuşabiliyorlar. Tayyip Erdoğan büyük bir devrimcidir. Türkiye'de bugün herkes rahatlıkla 'ben Aleviyim' diyebiliyor. Devlet herkesin devletidir. Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanıdır. Biz dünyaya sadece yaptıklarımızla değil adaletimizle de örnek olacağız. Örnek olmaya devam edeceğiz" dedi.

"ENFLASYON ÜLKEMİZE ÖZGÜN DEĞİL"
Açılışta konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Derya Ayaydın ise “En büyük sorunumuzun hayat pahalılığı olduğunu biliyorum. Toplumun her kesiminin sıkıntılar yaşadığının da farkındayım. Ancak bu durum ülkemize özgün bir durum değildir. Enflasyon tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en temel problemlerden biri olmuştur. Koronavirüs pandemisi sonrasında da Rusya-Ukrayna savaşı ve yüksek oranda artan enerji fiyatları, tedarik zincirlerindeki aksaklıklar tüm dünyada enflasyonu rekor seviyelere yükseltmiştir” dedi.
İHA

Editör: Tuba Berfin Akkaya