Bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’ birçok kentin tanıtımına katkıda bulunduğu gibi birçok gazetecinin de fikir alışverişinde bulunmasını sağladı.  Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir ile bu buluşmaların önemi ve ortaya çıkardığı etkileşim üzerine konuştuk. ‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’ ile birçok ildeki tarihi ve kültürel değerlerin tanıtımına katkı sunduklarını söyleyen Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir, gezilip görülen yerlerin haberleştirilmesinden sonra etkileşimin arttığını söyledi. 

Pandemi döneminde sıkışmış kalmış bir iç turizme ekonomik katkı sunduklarını belirten Gökdemir, “Turizmin canlanmasına aracı ve vesile olduk. Bu yüzden yaptığımız çalışma ilgili illerin yerel yöneticileri tarafından büyük ilgi gördü. Şu an buluşmalardan bağımsız olarak bizim il ve ilçeyi de ziyaret edin diyen birçok yerel yönetici bulunuyor. Ziyaretlerimizi 2022 yılına bıraktık. Tarihi ve kültürel değerleri yüksek 5 ilimizi seçerek geleneksel buluşmalarımıza devam 2022 yılında devam edeceğiz” dedi. 

Anadolu insanının tatili ya da geziyi deniz, kum ve güneşten ibaret gördüğüne dikkat çeken Gökdemir şunları söyledi: “Halbuki içerisinde yaşadığımız Anadolu topraklarında bir tarih yatıyor. Yani turizm veya tatil, deniz kum veya güneşten ibaret değil. Biz Anadolu topraklarındaki tarihi ve kültürel değerlerimizi çok iyi anlamamız gerekiyor ki; bu tarih ve kültürel değerler gelecek nesillere taşınabilsin. Bu değerlerimiz de bir çocuk gibidir. Onlarla ilgilenirseniz, onları severseniz ve onları görürseniz kalıcı olurlar. Ama siz onları görmezseniz, bilmezseniz onlar orada çürür gider.”

Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir

“OKUYUCULARIMIZA ÜLKEMİZİN TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİNİ ANLATIYORUZ”

Bize biraz Kültür Sanat Muhabirleri Derneğinden bahseder misiniz?

Kültür Sanat Muhabirleri Derneği olarak 2013 yılında kurulduk. Amacımız, kültür sanatla ilgilenen gazeteci arkadaşlarımızı bir çatı altında toplayıp kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik iş yapan bu meslektaşlarımızla ülkemizin geniş bir yelpazeye sahip tarih ve kültürel değerlerini tanıtmak ve okuyucularımıza anlatmaktır.  Tabiki de bir dernek kurulduğu gibi hemen bir şeyler yapamıyor. Aynı bir bebek gibidir. Çocuk doğar, yürümeye başlar ve ayaklarının üzerinde durur. ‘Kültür Sanat Buluşmaları’ ile başladık. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte çeşitli projeler yaptık, bunun adı da Kültür Sanat Buluşmalarıydı. 2017-2018 yılında yaklaşık 15 ilde kültür sanat buluşmaları gerçekleştirdik. 2020 yılı itibariyle de kapsamını genişleterek ‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’ yaptık. Yani bu buluşmaların içine turizmi de almış olduk. 

“TURİZM YA DA TATİL, DENİZ KUM VEYA GÜNEŞTEN İBARET DEĞİL”

‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’ kapsamında birçok il ve ilçeyi ziyaret ettiniz,  bu buluşmaların amacı nedir? Buluşmalardan ne tür sonuçlar elde edildi?  

Günümüze baktığımız zaman insanımız tatili ya da geziyi deniz, kum ve güneşten ibaret görüyoruz. Halbuki içerisinde yaşadığımız Anadolu topraklarında bir tarih yatıyor. Yani turizm veya tatil, deniz kum veya güneşten ibaret değil. Biz Anadolu topraklarındaki tarihi ve kültürel değerlerimizi çok iyi anlamamız gerekiyor ki; bu tarih ve kültürel değerler gelecek nesillere taşınabilsin. Bu değerlerimiz de bir çocuk gibidir. Onlarla ilgilenirseniz, onları severseniz ve onları görürseniz kalıcı olurlar. Ama siz onları görmezseniz, bilmezseniz onlar orada çürür gider. Bizim amacımız Anadolu’nun her köşesinde yatan tarihi ve kültürel değerlerimizi Anadolu insanına anlatmaktı, tatilin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını göstermekti, bunu da başardığımıza inanıyoruz. Gittiğimiz illerin tarihi ve kültürel değerlerini gezerek onlardan aldığımız bilgi ve değerleri okuyucularımıza aktararak Anadolu insanına o yörenin özelliklerini anlattık. Kısacası bir farkındalık yarattık diyebilirim. Nasıl bir farkındalık? O ilin tarihi ve kültürel değerleri ile ir farkındalık yarattık. Bu farkındalık doğrultusunda Anadolu insanımızın da mutlaka oraları görmesini sağladık. Görmeleri gerektiğini yazdık. Kültür ve Turizm Bakanlığının iç turizmi 81 ile yayma çalışması vardı. Biz bu çalışmamızla aynı zamanda iç turizmin 81 ile yayılması konusuna katkı sunduk. 

Diyarbakır gezisinden (Çayönü)

“PANDEMİ DÖNEMİNDE SIKIŞMIŞ KALMIŞ BİR İÇ TURİZME EKONOMİK KATKI SUNDUK”

Düzenlenen organizasyon ile birçok gazeteciye ev sahipliği yaptınız, ne tür geri dönüşler oldu? Ya da buluşmalar sonucunda ne tür sonuçlar elde edildi?

Mesela Aydın’da Apollon tapınağına gittik. Buranın tarihini ve değerlerini kaleme aldıktan sonra Hatay ziyaretimizde Antakya’da Apollon ile ilgili bir şeylerin olduğunu öğrendik. Bizi takip eden Antakya’daki gazeteciler, bilim insanları bu ilişkiyi takip etmek ve öğrenmek Aydın’a gitti. Yaklaşık 100 kişilik bir gruptan bahsedildi. Yani bu bir etkileşimdir, harekettir. Bizim yaptığız bir çalışma buna vesile oldu. Bizler Hatay’ı sadece medyadan bilirdik ve Suriye’ye yapılan operasyonlardan dolayı savaş alanı olduğunu tahmin ediyorduk. Fakat gelip gördüğümüzde Hatay’da bir savaşın olmadığını ve kentin her bir köşesinin ayrı bir değer olduğunu anladık. Evet Suriye’de bir savaş var ama Hatay ile bir alakası olmadığını da gördük, Hatay’ın bir tarihi bir gastronomisi olduğunu gördük. Her bir ilçenin ayrı bir güzelliği ve özelliği olduğunu tespit ettik. Arsuz’un küçük bir bodrum olduğunu anladık. Zeytin’in anavatanı olduğunu anladık. Daha birçok özelliği hiçbirimiz bilmiyorduk. Gerçekleştirdiğimiz bu buluşmalar sayesinde bunların hepsini öğrendik ve kaleme aldık. Bunların kamuoyuna yaptığımız haberlerle ulaşmasını sağladık. Hatay’da Titus mağaraları olduğunu bilmiyorduk. Biz bunları görüp yayınladıktan sonra birçok insan buralara gitti ve buraları görmek istedi. Kısacası pandemi döneminde sıkışmış kalmış bir iç turizme ekonomik katkı sunduk. Turizmin canlanmasına aracı ve vesile olduk. Bu yüzden yaptığımız çalışma ilgili illerin yöneticileri tarafından büyük ilgi gördü. Şu an buluşmalardan bağımsız olarak bizim il ve ilçeyi de ziyaret edin diyen birçok yerel yönetici bulunuyor. Ziyaretlerimizi 2022 yılına bıraktık. Tarihi ve kültürel değerleri yüksek 5 ilimizi seçerek geleneksel buluşmalarımıza devam edeceğiz. 

İbrahim Gökdemir ve Kadir Gürhan

“BEKLEDİĞİMİN ÇOK ÜZERİNDE GELİŞMİŞ BİR DİYARBAKIR GÖRDÜM”

Buluşmalar kapsamında ‘şurası çok güzeldi, özellikle benim aklımda burası kaldı’ diyebileceğiniz bir yer var mı?

Hepsinin ayrı bir özelliği vardı. Ben Diyarbakır’a ilk defa gittim ve Diyarbakır’ı hep bir terör kenti yıkık ve dökük binalarla biliyordum. Televizyonlardan gördüğümüz kadarıyla tanıyorduk. Fakat gidip gördüğümüzde çok şaşırdım. Oldukça tarihi değerleri yüksek olan bir şehir. En çok dikkatimi çeken şey Diyarbakır’ın şehirleşmesi oldu. Yıllardır Ankara’da yaşıyorum, burası Türkiye’nin başkenti, fakat Diyarbakır’da olan binaların Ankara’da olmadığını söyleyebilirim. Yolları, tarihi, kentin temizliği, tarihi mekanların düzeni, başım gözüm üstüne sözleri ve sıcak kanlılıkları beni hayrete düşürdü. Ben beklediğimin çok çok üzerinde bir Diyarbakır gördüm. On gözlü köprü etrafında konuşlanmış kafeler ayrı bir güzellikteydi. Resmen bir Avrupa şehri gibi gördüm diyebilirim. Şunu iddia ediyorum; batıdaki bir şehir Diyarbakır kadar güzel ve gelişmiş değil. Diyarbakır müthiş gelişmiş. İnsanların geç saatlere kadar dışarı da eğlenmesi de beni çok etkiledi. Akşam saat 9 dendiğinde Kızılay’da insan kalmıyor.

“SADECE OKUYARAK DEĞİL, GEZEREK GÖREREK BİR ŞEYLERİ ÖĞRENMELİYİZ”

Son olarak ‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’na katılan gazeteci meslektaşlarımıza ve ziyaret ettiğiniz yerel yöneticilere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Buradaki amacımız Anadolu insanının illere bakış açısını değiştirmektir. Bunun için bizimle birlikte olan ve bize ev sahipliği yapan bütün yerel yöneticilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Sadece okuyarak değil, gezerek görerek bir şeyleri öğrenmeliyiz. Bunu yaptığımız için mutluyuz. Örneğin Ege’den gelen gazeteci arkadaşlarımız da Diyarbakır’a hayran kaldı. Temel hedefimiz hep birlikte tanıtım, etkileşim ve kaynaşmayı sürdürmektir. Bu tarz çalışmalarımızı gelecek yıl da devam ettireceğiz. Gazeteci arkadaşlarımızla gidilmemiş yerleri keşfedip halkımıza ulaştırmaya devam edeceğiz. Bir nevi elçilik görevi üstlendik diyebilirim. Bu görevi sürdürmeye devam edeceğiz. 

Haber: Kadir GÜRHAN

Editör: TE Bilisim