Ankara Tasarım, Ankara’nın en eski tasarım kurslarından biri. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı iç mimarlık sertifika imkanı sağlayan kursu, Eğitim Müdür ve kursun kurucuların Emel Güvenç ile konuştuk. Güvenç, ‘’Diploma vermiyoruz ama bir iç mimar öğrencisinin alması gereken bütün eğitimi kurumumuzda veriyor’’ dedi. Emel Güvenç, Ankara’nın en eski kurslarından biri olan Ankara Tasarım ile ilgili, ‘’Ben yaklaşık 1998 yılından beri eğitim sektöründe çalışıyorum. 1998 yılından beri aynı zamanda eşimle birlikte kurumu işletiyoruz. Öğretmen olarak, Milli Eğitim’e bağlı öğretenim. Şu anda Grafik Tasarım alanı ile ilgileniyorum ve olanda hocalık yapıyorum. Aynı zamanda da yetenek sınavlarıyla ilgili öğrencilere danışmanlık ve rehberlik yapmaktayım. Bir sürü Milli Eğitim’e bağlı kurumlarda ya da okullarda dönem içerisinde gidip seminerler veriyorum. Öğrencileri yetenek sınavlarıyla ilgili bilgilendiriyorum ve yönlendirmeler yapıyorum. Aynı zamanda 14 yıldır kurumumu işletiyorum. Ankara’nın en eski kurumlarından biri şu anda. Sadece yetenek sınavları veya bilgisayar konularında teknik ders veren bir kurum burası. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak çalışıyoruz’’ şeklinde konuştu. ÇOK SAYIDA ÖĞRENCİ YETİŞTİRİYORUZ Kursta verilen programlardan bahseden Güvenç, ‘’İç mimarlık, grafik programları, Autocad, 3D Max, okulların mimarlık ve mühendislik üzerine olan bölümleriyle ilgöğrenci, denetimili dersler veriyoruz şu anda. Bütün o bölümlere yönelik dersler veriliyor. Buradan çıkan öğrencimiz çok fazla. Hem öğrencimiz olup daha sonra üniversitede hoca olan çok fazla öğrencimiz var. Sayıca yüksek diyebileceğimiz şekilde öğrenci yetiştiriyoruz diyebilirim. Genel olarak da bilindik ve tanındık bir yer burası’’ dedi. DENETİMLERE TABİİ TUTULUYORUZ Eğitim ve sertifika veren kursların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olmasının koşul ve önemlerine değinen Güvenç, ‘’Bir kurumun Milli Eğitime bağlı olması demek yasal olduğu anlamına gelir. Yani özel bir kurum eğer yasalsa bütün her şeyini Milli Eğitim Bakanlığı’na bildiriyor anlamına gelir. Aynı zamanda kurumdaki hocaların Milli eğitime bağlı, milli eğitimdeki hoca kadrosunda bulunduğu anlamına gelir. Kurumunuzda eğer teknik dersler veriyorsanız, bu teknik derslerin mimarlardan ve mühendis hocalarından oluştuğunu gösteren bir gösterge. Prosedürlerimiz ve yıllık denetlerimiz var. Bununla birlikte her türlü denetlemeye tabii oluyorsunuz. Bu denetlemelerin her birini tek te geçiriyoruz. MEB’e bağlı olmayan bir kurum olsa, bunların hiçbirine tabii olmuyor. Vergilerini ödemiyor, aynı zamanda da tek bir kişi sadece bir kira bedeli ödüyor. Biz hem vergilerimizi veriyoruz, hem kurum ile ilgili olan denetlemelerden geçiyoruz’’ ifadelerini kullandı. MİMAR VE MÜHENDİSLERLE ÇALIŞIYORUZ Ankara Tasarım kursunuz Ankara’da tek olduğunu ve öğretmen seçimine önem verdiklerini anlatan Güvenç, ‘’Kurumumuzda, İç Mimarlık, Grafik Tasarımı, Autocad, 3D Max verilen en önemli kurslar. Bunların en önemlisi İç Mimarlık kursumuz. Bu kursumuzda, iç mimari eğitimi dediğimiz eğitim bundan 1998 yılında, MEB’in çıkarmış olduğu bir müfredat var. O müfredata bağlı olarak, milli eğitimin vermiş olduğu bir izin ile birlikte, yasal olarak verilen bir eğitim. Bu izin ile birlikte, siz kurum olarak müfredatınızı hazırlıyorsunuz, hocalarınızı milli eğitime sunuyorsunuz. Sınıf kapasitesi ve hoca bilgilerini milli eğitime sunarak kabul bekliyorsunuz. Milli eğitim bunu kabul ettikten sonra, size eğitimi ve sertifikayı verebilme yetkisi oluşturuyor. Şu anda, Ankara’da bulunan tek kurum Ankara Tasarım kursu. Benim bildiğim Ankara’da bu eğitimi veren çok fazla bir yer yok. Özel kurumların verdiği bazı sertifikalar var. Ama bunların milli eğitimde geçerliliği yok. Biz hiçbir belgeyi, milli eğitim dahlinde değilse vermiyoruz. Öyle bir yetkimiz zaten yok. Sadece öğrenci milli eğitimde hangi sertifikası varsa onları veriyoruz’’ yorumunu yaptı. 550 SAATLİK MÜFREDAT UYGULANIYOR İç mimarlık sertifikasının bir diploma olmadığını belirten Güvenç, ‘’İç mimarlık sertifikası çok fazla işe yarayan bir sertifika. Evet, bir diploma yerine geçmiyor, biz zaten diploma vermiyoruz. Ama şöyle bir eleman yetiştiriyoruz; Şu anda bizim Atılım, Çankaya, Hacettepe, ODTÜ’den, mimarlık ve iç mimarlık bölümlerinden birçok öğrencimiz var. Onlar iç mimarlık sertifikası ya da belgesi almaya gelmiyorlar. Tamamen İç Mimarlık eğitimi almak için geliyorlar. Yani bir iç mimarın bilmesi gereken ne var, örneğin birinci sınıftan itibaren Autocad öğreniyorlar, ikinci sınıftan itibaren, bir proje nasıl yapılır, nasıl ortaya konulur, ödevler nasıl yapılmalı gibi eğitimler görüyorlar. Okullarda böyle bir eğitim yok. Autocad haricinde okullarda verilen eğitimler şu ana kadar, 3D Max ya da boyutlandırma gibi eğtimler yok. Ama öğrenci oradan mezun olduktan sonra, çalıştıkları yerlerde muhakkak bizim eğitimlerimize ihtiyaç duyuyorlar. Öğrenci proje okuyamıyor, 3 boyutlu çalışma yapamıyor. Sadece Autocad ile bitmiyor. Biz de bu nedenle her eğitimi burada veriyoruz. Müfredatımız bu nedenle çok geniş. Yani 550 saatlik bir ders programı ve çalışma düzeni uyguluyoruz. Zamanında bu şekilde çıkarılmış bir müfredat var. Biz bunu veriyoruz, diploma vermiyoruz. Yani ara eleman dediğimiz eleman yetiştiriyoruz’’ dedi. İŞ YERİ AÇMA VE ÇALIŞMA İMKANI Alınan sertifika ile öğrencilerin iş yeri açma ve çalışma imkanı bulduklarına değinen Güvenç, ‘’Örneğin, buraya mimarlar geliyor ve diyorlar ki; Biz bir iç mimarı şantiyeye gönderemiyoruz. İç mimarlar, ben o kadar yıl okudum neden şantiyeye gideceğim’’ diyor. Ama işte şantiyeye gönderdiğiniz kişinin de bu işten anlayan, projeyi ustaya tarif edebilecek bir bilgisi olması gerekiyor. Sonuçta biz burada bu şekilde bir eleman yetiştiriyoruz. Yani hem projeyi okuyabilecek, hem elemanlara, ustalara tarif edebilecek bir eleman olduğu için daha verimli oluyor. Evet, MEB onaylı sertifika olduğu içinde öğrencilere iş yeri açma imkanı veriliyor. Yani sertifikayı aldığını zaman, öğrenci belediyelerden izin istediğinde, kalfalık, ustalık, diploma gibi belgeler isteniyor. Sertifikanız varsa sertifikanızı göstereceksiniz. Bu şekilde bu yönde olduğu zaman öğrenci milli eğitimden onaylı bir sertifikaya sahip olduğu için yetki ve izinleri alabiliyor. Bununla birlikte kendilerine iş yeri açabiliyorlar. Yani buradan alınan sertifikayla iç mimarlık sektöründe çalışabilirler’’ ifadelerini kullandı. SERTİFİKA İLE YURTDIŞINDA EĞİTİM Yurtdışında bazı üniversitelerin, sertifika ile öğrenci kabul ettiğinin altını çizen Güvenç, ‘’Şu anda yurtdışında üç üniversite, buradaki iç mimarlık sertifikasıyla öğrenci kabul ediyor. Yani en güzel şey bu şu anda. Burada sanki 2 yıllık bir okul okumuş gibi görüyorlar. Milli eğitimin vermiş olduğu bir sertifika olduğu için eğitim alınmış kabul ediliyor ve devamını yurtdışında tamamlama imkanı sağlanıyor. Biz aracı firma değiliz. Örneğin şu anda bizim kurumumuza Makedonya ve Bulgaristan’dan öğrenciler geliyor. İstedikleri gibi oradaki mimarlık fakültesine kayıt yaptırabiliyorlar. Eve denkli sınavı çok zor ama geçen öğrenci de var sonuçta. Geçtikten sonra Makedonya’daki üniversiten mezun olarak buraya geliyorlar. Bunu şu anda 8 öğrencimi Makedonya’ya göndereceğim, 1 öğrencim Bulgaristan’da okuyor, 3 öğrencim şu anda Makedonya’da okuyor. Sadece iç mimarlık sertifikasıyla bunu yapıyoruz. Onların yaptığı şey şu; Bana ne yaptığını göstermeni istiyorum diyorlar. Burada Autocad, 3D Max çalışmalarını, kendi hazırladıkları projeleri gösteriyorlar. Bunları gösterdikten sonra, üniversite bunu kabul ediyor ve öğrenci kabulüne başlıyor. Şu anda 3 öğrencimiz bu şekilde devam ediyorlar ve bunun için sertifikalarını kullanıyorlar. Bu çok büyük bir avantaj. Bu nedenle mümkün olduğunca bunu bu şekilde kullandıkları zaman bu fırsatı değerlendirmeleri gerekiyor. Ama maalesef bunları çok fazla bilen yok. Ancak araştıranlar öğrenebiliyor’’ yorumunu yaptı. İLGİNİZ VARSA İÇ MİMARLIK EĞİTİMİ ALABİLİRSİNİZ İlgisi olan herkesin iç mimarlık eğitimi alabileceğini söyleyen Güvenç, ‘’Buraya sadece iç mimarlık, mimarlık ya da tasarım öğrencileri gelmiyor. Çok alakasız mesleklerde olanlar, sadece ilgisi olanlar da geliyor. İktisat mezunu olup gelen var, işe girme izni olan var mesela. Birçok milletvekili çocuklarına da eğitim veriyoruz. Örneğin, Ürdün’den, Ürdün kralının tanıdığı bir çocuk geldi mesela. İsviçre’den, Azerbaycan’dan, İran’dan çok fazla öğrenci var. İran’dan gelen bir öğrenci mesela çok araştırarak gelmiş. Orada İran’da çok büyük bir mimarlık firmasında çalışıyormuş ve bu belgeyi araştırarak geldi. Burada gelip sertifikasını aldı ve ‘’Hocam çok ihtiyacım var. Bu belgeyi aldığım zaman İran’da mimar olacağım’’ dedi. Ben de olabilir misin diye sordum. Öğrencim, ‘’Türkiye’den böyle bir belge alırsan orada geçerli oluyor’’ dedi. Daha sonrasında burada bir öğrencimizle tanışıp, Türkiye’de iş yeri kurdu. O yüzden, alınan sertifika aslında çok önemli ve güzel bir sertifika. İsviçre’den gelen öğrencimiz dünyaca ünlü bir şirkette tasarımcı olarak işe başladı. Ben zaten eğitimimin arkasındayım. Buradan çıkan öğrenci, eğer biraz üzerinde durup işi öğrenirse, çok rahatlıkla iş bulabiliyor. Çok rahat bir biçimde kullanabiliyorlar. Bu nedenle bu çok büyük bir avantaj. Ama yine de öğrencinin kendiyle alakalı bir durum’’ dedi. MİLLİ EĞİTİME BAĞLI KURUMLARI TERCİH EDİN Son olarak bu tip sertifika veren kurumlara kayıt olacak öğrencilere, bazı kriterleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini aktaran Güvenç, ‘’Kurumun, milli eğitime bağlı olması burada çok önemli. Bu eğitimi işi iyi bilen kişilerde almak çok önemli. Bilen kişilerden eğitim aldığınız için, biz mümkün olduğunda, üniversiteden hocalarla çalışıyoruz. Atılım, Çankaya ve Hacettepe Üniversitesi’nde ders veren hocalardan seçiyoruz. Mümkün olduğunca, insanlar bu tarz yerleri tercih etsin. Biz de zaten, istediğiniz yere gidebilirsiniz diyoruz. Ama önemli olan, kurumun hocalarının kalitesi ve milli eğitime bağlı eğitim vermesi. Kaçak nasıl bir CD alınmıyorsa, ben de kaçak kuruma evet demiyorum. Çünkü bunların prosedürleri çok uzun bir zaman alıyor. Kurumun onlara uygun olması gerekiyor. Bu kurumlar bu şekilde, milli eğitime bağlı kurumları tercih etmeliler diye düşünüyorum’’ şeklinde konuştu. (Rozita Merve Hamidi)

Editör: TE Bilisim