Türk Dermatoloji Derneği, başta rahim ağzı kanserleri olmak üzere birçok kanser türüne yol açan ve cinsel yolla bulaşan "Human Papilloma" (HPV) virüsüne dikkati çekmek ve aşılama konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla, "Her yönüyle HPV" çalıştayı düzenledi. Çalıştaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Dermatoloji Derneği(TDD) Başkanı Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, HPV enfeksiyonu riski en yüksek grup, 17-33 yaş grubudur ifadesini kullanarak ’’ Dünyada enfeksiyöz bir ajanla oluşan tüm kanserlerin yüzde 5’inden sorumludur’’ dedi. Türk Dermatoloji Derneği çatısında çalışmalarını yürüten Veneroloji Çalışma Grubunca başta rahim ağzı kanserleri olmak üzere birçok kanser türüne yol açan ve cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virüsüne (HPV) dikkati çekmek ve aşılama konusunda farkındalık yaratmak amacıyla “Her Yönüyle HPV” çalıştayı Ankara’da düzenlendi. ‘’HPV’NİN YAKLAŞIK 200’DEN FAZLA TÜRÜ VAR’’ Çalıştaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Dermatoloji Derneği(TDD) Başkanı Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu,  “HPV, sinsice yayılıp tüm dünyayı tehdit etmeye devam ediyor. HPV’nin yaklaşık 200’den fazla türü var ve yaklaşık 40’ının da anogenital bölgede hastalık ve kanser yapabildiğini biliyoruz” dedi. ‘’YÜZDE 50-70 ORANINDA KLİNİK BULGU YAPMADAN UYUR POZİSYONDA KALMAKTADIR’’ ‘’HPV’nin Genital siğil ve düşük dereceli hücre çoğalması oluşturanlar “Düşük riskli HPV” (Anogenital HPV enfeksiyonlarının %90’ı), yüksek dereceli hücre çoğalması ve kanser oluşturanlar ise “Yüksek riskli HPV “(Anogenital HPV enfeksiyonlarının %10’u) olarak isimlendirildiğini anlatan Çalıkoğlu, şöyle konuştu: “HPV, cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. Erken yaşta başlayan cinsel aktivite ve çok eşlilikle birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Yüzde 95-99 oranında cinsel yolla bulaşan virüs ile bulaşma sonrası yaklaşık ortalama 3 ay içinde yüzde 1 kişide görünür enfeksiyon yapmaktadır. Yüzde 15-20 oranında sadece bazı yöntemlerle virüsün saptanabildiği olgular da vardır. Yüzde 50-70 oranında klinik bulgu yapmadan uyur pozisyonda kalmaktadır. HPV vücuda alındıktan ve aktif enfeksiyon oluşturduktan sonra yüzde %80-90’ı vücudun savunma hücreleri tarafından 12-24 ay içinde temizlenmektedir ancak %10-20 kişide yine uyur durumda hayat boyu kalmaktadır. Uyur pozisyondaki HPV enfeksiyonu sonucu temizlenemeyen virüsler, immün sistemin baskılanması durumlarında aktive olarak hücre çoğalmalarına, 10-15 sonrasında da çeşitli kanserlere yol açabiliyor.” ‘’DÜNYA GENELİNDE 2 DAKİKADA BİR KADIN, RAHİM AĞZI KANSERİNDEN HAYATINI KAYBEDİYOR’’ HPV’ye ilişkin dünya verilerinden örnekler veren Prof. Dr. Çalıkoğlu, “HPV enfeksiyonu riski en yüksek grup, 17-33 yaş grubudur. Dünyada enfeksiyöz bir ajanla oluşan tüm kanserlerin yüzde 5’inden sorumludur. HPV ilişkili kanserler arasında Serviks kanser %99-100, anal kanser erkekte %85, kadında %88, vajina kanseri %70, vulva kanseri %43, penis kanseri %50 oranında görülebilmektedir. Dünyada kadınlarda rahim ağzı kanseri; kadın kanserleri sıralamasında ve kadın kanserlerine bağlı ölümlerin 4.sırasındadır. Dünya genelinde 2 dakikada bir kadın, rahim ağzı kanserinden hayatını kaybediyor. HPV aşılamasının önemine işaret eden Dr. Çalıkoğlu, “Türk Dermatoloji Derneği çatısında çalışmalarını yürüten Veneroloji Çalışma Grubumuzla multidisipliner olarak ele alacağımız “Her Yönüyle HPV” Çalıştayımızla HPV’nin ne kadar güçlü bir virüs olduğunu ve bu virüs ile ilişkili hastalık ve kanserlerden korunmada aşılamanın önemine dikkat çekmeye çalışacağız” şeklinde konuştu. “HPV KORUNMASINDA BUGÜN İÇİN ASIL ETKİLİ OLAN HPV AŞILAMASIDIR” Türk Dermatoloji Derneği, Veneroloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Kenan Aydoğan da hastalığın tedavisine ilişkin bilgi vererek, şunları dile getirdi: “Medikal tedaviler arasında doktor veya hasta tarafından uygulanan krem veya solüsyon şeklinde uygulanan birçok ilaç bulunmaktadır ancak tedavi yanıtları düşüktür. Yani yüzde 25-90 oranındadır ve tedavi sonrası ilk 3 ayda yüzde 25-75 oranında tekrar etmektedir. Çok eşlilik HPV bulaşması için en önemli bir risk faktörüdür ve çok eşlilikten kaçınmak korunmada önemli bir etkendir. HPV korunmasında bugün için asıl etkili olan HPV aşılamasıdır. Bugün HPV aşısı en çok kanser yaptığı bilinen etkenlere karşı antijen içecek şekilde geliştirilmiş ve ülkemizde dahil tüm dünyada kullanıma sunulmuştur. Bu aşılar arasında İki valenli aşı(2vHPV) sadece kanser yapan tiplere karşı antijen içermekte iken, 4 valenli (4vHPV) ve 9 valenli(9vHPV)  aşılar hem kanser yapan tiplere hem de en çok genital siğil yaptığı bilinen tiplere karşı antijen içermektedir.” “HPV AŞISI HER İKİ CİNS İÇİN 9-12 YAŞ GRUBUNDA YAPILMALI” “HPV aşıları HPV virüsü ile karşılaşmadan önce her iki cins için 9-11(12) yaş grubunda yapılmalıdır” diyen Dr. Aydoğan, bu yaş grubunda aşı yapılamamışsa, aşının yakalama yaşı olarak kızda 13-26 yaş, erkekte 13-21 yaş arasında yapılmasını ifade etti. Eğer aşı 9-14 yaşta yapılacaksa 2 doz, 15 yaş ve üzerinde yapılacaksa 3 doz uygulama önerilmektedir.” dedi. Ayrıca 4vHPV aşısının  % 80-94 önlediğini,  9vHPV aşı ile kanser türüne göre değişmekle birlikte  %2 (Anal kanserde) - %20 (Rahim ağzı kanserinde) oranında ek katkı ile koruyucu etkinin % 96-100’e çıkartılabileceğini söyledi. Tüm aşıların koruyuculuğu için de 5-10 yıl olduğunu söyledi. ‘’87 ÜLKENİN ULUSAL PROGRAMINDA’’ Dört valenli HPV aşısının 87 ülkenin ulusal programında olduğunu dile getiren Aydoğan, Ulusal Programında 4vHPV aşısı bulunan ülkelerin 10 yıllık gerçek yaşam verilerini paylaşarak, “Bugüne kadar 4 milyon serviks (rahim ağzı) kanseri önlenmiştir. HPV 6, 11, 16, 18 enfeksiyonlarında ve kadın, erkeklerde genital siğil oranında 90 azalma sağlamıştır.” diye konuştu. ‘’ÜLKEMİZDE RAHİM AĞZI KANSERİ TARAMALARI ÜCRETSİZ OLARAK KETEM’DE YAPILMAKTADIR’’ Dr. Aydoğan, ulusal kanser tarama standartlarında 30-65 yaş grubundaki her kadının 5 yılda bir, kanser saptama oranları klasik smear yöntemine göre daha yüksek olan HPV-DNA testi ile tarandığını dile getirerek, şunları kaydetti: “Pozitif çıkan olgular Pap smear ile tekrar değerlendirilmektedir. Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları ücretsiz olarak Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) yapılmaktadır. Bu konuda vatandaşları bu taramaları yaptırmaya çalışıyoruz. “ “HPV  ANKSİYETEYE DE NEDEN OLABİLİYOR” HPV’nin kanser dışında da etkilerini değerlendiren Aydoğan, “HPV maddi olarak iş gücü ve maddi yük kaybına, duygusal olarak depresyon, anksiyete, öz güven eksikliği, sosyal izolasyona, fiziksel olarak cinsel problemler, ağrı, kanser korkusu ve hukuksal olarak da boşanmalar ve ailesel sorulara neden olabiliyor. Yani kısaca önlem alınmazsa HPV, insan yaşamının yanı sıra psikolojiyi de aşkı da etkiliyor” şeklinde konuştu. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)      

Editör: TE Bilisim