Hepimizi çok basit gelen şeyleri bile yapamaz olduk. Evden dışarıya çıkmak mesela… Şu anda özgürce dışarı çıkabilmek için neler vermezdik. Çıkanlar yine var ama herkes tedirgin. Coronavirüs bitsin diye bütün dünya bekliyor. Hiçbirimizin elinden bir şey gelmiyor. Doktorlar, hemşireler gecelerini gündüzüne katarak çalışıyorlar. Büyük risk altındalar. Biz sokağa çıkmaya korkarken onlar her gün yüzlerce hastayı iyileştirmek için çabalıyorlar. Bu süreç bittiğinde rahat bir nefes almayı en çok onlar hak ediyorlar. Tabii bunun yanında çalışan gazeteciler, her gün o haberleri almanızı gazeteciler sağlıyor. Güvenlik kuvvetleri, market çalışanları, kargo firmaları hepsi çalışmak zorundalar. Hayat bir şekilde devam etmek zorunda çünkü… Bu dönem nasıl bitecek kimse bilmiyor. Ne zaman eski hayatlarımıza kavuşacağız acaba? Bu süreçte en çok dinlememiz gereken kişiler bilim insanları ve doktorlar. Onun dışında konuşanları fazla ciddiye almamamız gerekiyor. İnsanların kafası yeterince karışık ve dolu çünkü… Komplo teorilerine ayıracak vakit yok. Onun yerine önlemlerimi artırıp, kendimizi koruyup, bu virüsün çözüm yolunu bulmamız gerekiyor. En azından bulmaya çalışanlara, evde kalıp süreci biraz olsun yavaşlatarak yardımcı olmamız gerekiyor. Herkes evde kalıp, dizi film izlemek için zaman yaratmaya çalışıyordu. Şimdi zaman var herkes evde olduğu için bunaldığından bahsedip duruyor. Bunalmaktan daha fazla şey yapmamız gerekmiyor mu sizce de? Bir yandan da belediyeler çok iyi önlemler alıyorlar. Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi her alanda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. En akılcı çözüm önerilerini sunuyor. Bu sorun devam ederken bir sorun daha çıkıyor karşımıza. Sokak hayvanlarını beslemek… Bazı belediyeler sokaktaki insan yoğunluğunun azalmasıyla birlikte hayvanları besleme çalışmalarına başladı. En büyük takdir onların… Evimizde oturuyoruz ama hiçbir şeyden haberi olmayan hayvanlar yaşamaya çalışıyorlar. Belediyelerin bu desteği çok önemli o yüzden…
