Havaların soğumasıyla birlikte kömür kaynaklı ısıtıcıların kullanılması, büyük kentlerimizde hava kirliliği sorununun yeniden baş göstermesine sebep oldu. Soluduğumuz havanın da, yediğimiz yemek gibi, içtiğimiz su gibi sağlığımızı önemli ölçüde etkileyen faktörlerden biri olduğunu biliyoruz. Başta astım olmak üzere KOAH ve çeşitli kanser türlerine sebep olan hava kirliliğinden en çok etkilenenlerin başında ise beş yaş altındaki çocuklarla birlikte kronik hastalar ve yaşlılar geliyor. 

Dolayısıyla hava kirliliğine karşı mücadelenin hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin başlıca gündemlerinden birisini olmasını bekliyoruz. Diğer yandan hava kirliliği yalnızca ülkemizin değil dünyanın pek çok ülkesinin de sorunu olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre dünyada her yıl yaklaşık 7 milyonun üzerinde kişinin hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bu kişilerin yarısından fazlası ise yani yaklaşık 4 milyonu dış ortam hava kirliliği nedeniyle yaşamını yitiriyor. Çocuklar açısından ise durum daha da vahim. Yine Dünya Sağlık Örgütü raporlarına baktığımızda 15 yaş altındaki çocukların yüzde 90’dan fazlasının, PM 2.5 kirleticisinde sınır değerini aşan bölgelerde yaşamak zorunda kaldığını görüyoruz. 

Ülkemizdeki hava kirliliği kaynağına bakıldığında karşımıza en çok çıkan da Partikül Madde dediğimiz PM 2.5 oluyor. PM 2.5, soluk borusu ile burunda tutulamayacak derecede küçük olan ve doğrudan ciğere ulaşan bir kirletici. PM 2.5 kirleticisinin kaynaklarının başında ise fabrikalar, araç yakıtı ve kömür kullanımı geliyor. 

Peki yaşadığımız bölgenin hava kalitesini nasıl gözlemleyeceğiz? Havamızın ne kadar kirli olduğunu, ne gibi sağlık sorunlarına sebep olabileceğini nasıl anlayacağız? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye genelinde 300’ün üzerinde istasyonla hava kalitesini anlık olarak izliyor ve bunu da anlık olarak internet sitesi üzerinden paylaşıyor. http://sim.csb.gov.tr/SERVICES/airquality adresi üzerinden yaşadığınız bölgedeki istasyonun ölçümlerine ulaşabilir, yaşadığınız bölgenin hava kalitenizi görebilirsiniz. 

Son günlerde bu tabloya baktığımızda pek çok büyükşehrimizde hava kalitesinin “Hasas” olarak ölçüldüğünü görüyoruz. Yine aynı sitede hava kalitesinin hassas olduğu bölgeler için “Açık hava sporları için iyi bir hava değil”, “Bisiklet sürmek için iyi bir hava değil”, “Açık havada yürüyüş yapmak için iyi bir hava değil”, “Dışarıda piknik yapmak için iyi bir hava değil” uyarıları yapılıyor. Hava kirliliğinin çözümü için öncelikle ölçümlerin doğru ve dikkatli bir şekilde yapılması, daha sonra da söz konusu kaynakların kullanımının azaltılmasına yönelik politikalar geliştirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda şehirlerde temiz hava koridorlarına yüksek katlı binaların yapılmasının önüne geçilmesi, yeşil alanların artırılması, toplu taşımanın yaygınlaştırılması gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek de hava kirliliğine karşı atılacak adımların başında geliyor. 

Editör: TE Bilisim