Dünyanın en büyük arkeoloji müzesi unvanını taşıyan Hatay Arkeoloji Müzesi ziyaretçilerini bekliyor. Birbirinden farklı yapıtlarla ziyaretçilerini karşılayan Hatay Arkeoloji Müzesi, gelen konuklarını tarihin derinliklerinde binlerce yıl öncesine kadar götürüyor. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları’ projesi kapsamında Hatay’da bir araya gelen gazeteciler Hatay Arkeoloji Müzesini gezdi. Gazetecilere eşlik eden müze müdürü Ayşe Ersoy, müze hakkında bilinmeyen birçok bilgiyi gazetecilerle paylaştı. Müzeyi gezen gazeteciler de burada yer alan ilk insan figürlerini, av ve yaşam şekillerini, Anadolu’da bulunmuş en eski süs eşyalarını, ilk insanların ovaya iniş kalıntılarını ve birçok heykeli yakından inceleme fırsatı buldu. 

MÜZENİN TARİHİ

Yeni Hatay Arkeoloji Müzesi Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Hatay Valiliğinin finansmanı ile Mimar Kemal NALBANT tarafından projelendirilmiştir.  Müze binasının yapımına Mayıs 2011 yılında başlanmıştır. 53,500 metrekare arazi içerisine, oturum alanı 16.000 metrekare olan yapının kapalı alanı 32.754,14 metrekaredir. 10,700 metrekare alan ise sergileme alanı olarak kullanılmaktadır. Hatay’da yaşam G.Ö. 43.000 ile M.Ö.17.000 yılları arasında Üçağızlı Mağarası’nda başlar. Hatay Arkeoloji Müzesi yeni sergi alanına Samandağ İlçesi, Meydan Köyünde bulunan Üçağızlı mağarası canlandırılması ile girilmektedir.

 KAZILARDAN ÇIKARILMIŞ BİRÇOK ESER..

Neolitik dönemden Demir Çağının sonuna kadar yerleşilmiş olan höyük kültürleri sergilenmektedir. Amik ovasında yer alan Tell Kurdu, Tell Tayinat ve Tell Aççana höyük mimarilerinden esinlenerek o dönemin yapıları müze içerisine inşaa edilmiş ve bu yapılarından çıkan buluntular mekan içerisinde teşhir edilmiştir. Mimarisi canlandırılan höyükler dışında, Amik ovasındaki höyüklerden bulunan küçük buluntuların sergilendiği vitrinlerde Tell Cüdeyde, Çatalhöyük, Tabal el Akrad buluntuları ile Amik ovası dışında kalan ve kazısı yapılan höyüklerden Samandağ’da yer alan Al Mina ve Sabuniyeden çıkan küçük eserler de yer almaktadır. Salonun sonunda Dörtyol‘da bulunan Kinet Höyük mimarisi, bulunan eserleriyle birlikte görsel beğeniye sunulmuştur.  

FARKLI MEDENİYETLERE AİT ESERLER

Büyük İskender’in Hatay’a gelmesi ve sonraki süreçte komutanlarının kurduğu devletlerin eserleri ile sergi devam etmektedir. Bu alanda  Sasani, Helenistik ve Selevkos dönemine ait küçük eserler bulunmaktadır. Tykhe Hellenistik dönemden itibaren Antiokheia’nın talih tanrıçasıdır. Roma Döneminde de varlığını sürdüren Tykhe Antiokheia’ya özgü sembollerle tanınmaktadır. Sergide Antiokheia Tykhe’sinin tasvir edildiği heykeller ve sikkeler yer almaktadır. Mitoloji Bölümünde Helenistik ve Roma Döneminde inanılan tanrı-tanrıça ve kahramanların heykelleri sergilenmektedir. Mozaik koleksiyonu açısından dünya birincisi olan Hatay Müzesinde M.S.2-5. yüzyıllar arasına ait mozaikler mimari mekan canlandırmalarıyla birlikte sergilenmektedir.

 120 ADET HEYKEL 3500 METREKARE MOZAİK

2018 yılı Nisan ayında teşhiri tamamlanarak ziyaretçisiyle buluşan "Lahitler Salonu"'nda antik çağda ölü gömme gelenekleri ve kültleri ile ilgili olan lahitler, urneler, ostotekler ve mezar stelleri yer almaktadır. Salon, ünlü "Antakya Lahdi " ile sona ermektedir. Müze Ortaçağ ve İslami Eserler Bölümüyle tamamlanmaktadır.  

Açılan bölümlerde, 10 adet alan canlandırması, 86 adet heykel, 6 adet sütun ve sütun başlığı, 1340 metrekare mozaik, yazıtlar, steller, mil taşları, lahitler, 6 adet maket ve 58 adet vitrin içerisinde, binlerce metal, seramik ve cam eser sergilenmektedir. Proje tamamlandığında 120 adet heykel, yaklaşık 3500 metrekare mozaik, 942 adet sikke, 90 adet vitrin içerisinde binlerce eser, mozaikli alan canlandırmaları, heykel sergi alanları, kurtuluş caddesi gibi sergilemeler ile dünyadaki en büyük mozaik koleksiyonunun sergilendiği müze haline gelecektir.

Eyüp SARİ

Editör: TE Bilisim