Eskiden dalından kopardığımız gibi sebze meyve yerdik. Ne organik kavramı vardı ne de GDO'lu. Yediğimiz içtiğimiz çoğu şey organikti çünkü. Şimdi neredeyse yeni bir sektör daha doğdu organik sebze meyve üzerine. Fiyatlar desen ateş pahası.. Normalde olması gerekene bir lütufmuş gibi iki katı para ödüyoruz. Dedim ya organik yumurta, organik meyve, organik sebze derken yitirdik bilincimizi. Organiğe hasret yaşayan GDO'lu beyinler olup çıkıverdik.. Çilek, domates, salatalık, elma, portakal başta olmak üzere birçok meyve-sebze doğal yollarla üretilmiyor. Hayvanlar hormonla şişiriliyor ama bir gün olsun bunun üzerine sorgulamıyoruz? Sorgulamak için kanser vakalarındaki artışa bakmak gerekiyor sanırım. Son 20 yılda kanserde yüzde 70 artış olduğu söyleniyor. Stresli şehir hayatına bir de yediğimiz içtiğimiz,sağlıksız gıdalar da eklenince bu artışa şaşırmamak gerekiyor. Doğal yollarla üretilmeyen gıdalar haricinde bir de katkı maddesi var ki sormayın. Günümüzde 5000 den fazla sayıda gıdada katkı maddesi bulunmaktaymış. Gıdaların raf ömrünü uzatmak tat, koku ve görünümünü güzelleştirmek, gıdaların işlenmesi ve saklanması sırasında besleyici özelliklerini kaybetmesini önlemek için kullanılan katkı maddeleri sizce ne kadar güvenilir olabilir? Yani kısaca bir yerden kotarsak bir başka yerden ipin ucunu kaçırıveriyoruz. Hangi birine dikkat ederek yaşayacağım ki organik gıdaları gittin aldın, içinde katkı maddesi olmayan ürünleri de satın aldın bunu her ürün için ayrı ayrı yapmaya kalksam fiziki olmasa da ruh sağlığım hepten bozulur. Bir genç olarak yıllar var belki de önümde. Beni ''belki'' demeye iten tek şey tüm bu saydığım olumsuzluklar. Hava kirliliği bir yandan, hormonlu gıdalar bir yandan, şehir hayatı, trafik çilesi ve iş stresi bir yandan. Pesimist bir düşünce yapısına her ne kadar sahip olmasam da insan tüm bunları düşünmüyor değil. O yüzden bir genç olarak, başta organik tarımın desteklenmesini, organik ürün altında 2 katı fiyatlarla satılan ürünlerin piyasa araştırması yapılıp denetleme yoluna gidilmesini, sağlık alanında iyileştirmelerin eskisinden daha fazla yapılmasını talep ederim. İnsan sağlığından rant sağlayacak GDO'lu beyinler yerine, organik beyinler lazım bize. Aksi taktirde genetiği değiştirilmiş organizmalarda ilk sırayı kimseye kaptırmayız. Tüm bunların üzerine siz okuyucularıma da vereceğim en güzel temenni şudur: Sağlıcakla kalın!

Editör: TE Bilisim