Balkan göçmenlerinin iktisadi ,sosyal ve kültürlerin geliştirilmesi gibi birçok alanda faaliyet göstermek adına çalışmalar sürdüren bir vakıf  olan  Balkan Göçmenleri İktisadi Araştırma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı (BİSAV), kurulduğu günden beri Balkan kültürünü yaşatmaya devam ediyor. BİSAV Yönetim Kurulu Başkanı  Dr. Yüksel Özkale, " Özellikle Ankara'da yoğun bir Balkan nüfusu var" diyerek Türkiye'deki Balkan nüfusunu ve kültürünü ele aldı. Etimesgut Belediyesi’nin bu yılki Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali’nde Balkan Kültürü damgasını vurdu. Balkan göçmenlerinin iktisadi alanda kalkınma ve kültürlerin geliştirilmesi, örf ve adetlerinin korunması, eğitim düzeylerinin yükseltilmesi için bir araya gelmiş insanlardan oluşan bir vakıf olan BİSAV'dan  Dr. Yüksel Özkale'yle şenlik alanında keyifli bir söyleyişi gerçekleştirdik. ''BALKANLAR'DA VAR OLAN BİR KÜLTÜRÜ TÜRKİYE'DE YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ'' Etimesgut Belediyesi'nin 15. Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali’nde stand kuran BİSAV,   renkli anlara sahne oldu. Vakıf olarak 2000 yılında kurulduk diyen Özkale, şu açıklamalarda bulundu: ''Amacımız Balkanlardan Türkiye'ye göç eden büyüklerimizin, gençlerimizin her yaştan insanın burada ki yaşadığı sıkıntıları birazcık hafife indirmek. Başta eğitim  daha sonra da sağlık olmak üzere birçok alanda ihtiyaç sahiplerine destek veriyoruz. Balkanlar'da var olan bir kültürü Türkiye'de yaşatmaya çalışıyoruz. Burada var olan mevcut kültürü de korumaya çalışıyoruz. '' Balkanlarda ki Türk nüfusuna değinmekte fayda var  diyen Özkale, ''1299'da Osmanlı kurulduğu zaman ondan daha öncesinden itibaren Balkanlar'da Türk varlığı bulunuyordu zaten. Daha sonra İstanbul'dan önce Uskup'un alındığını,Trabzon'dan önce Makedonya'nın tamamının Osmanlı'nın elinde olduğunu biliyorduk. Yüzyıllar geçti 600 yıldan daha fazla süre Osmanlı orda hükümdarlık sürdü. 5 köy Türk,1 köy Bulgar,5 Köy Türk, 1 köy Yunan iken özellikle Osmanlı-Rus savaşından sonra devamında da Balkan Harbinde oradaki köylerde, şehirlerde yaşayan Türkler bir şekilde Türkiye'ye doğru göç etmek zorunda kaldılar. Ülkemiz kurulduğunda 10 milyon diye tanımlanan rakam var ya o zaman 1 milyonduk şimdi ise 10 milyonuz'' şeklinde konuştu. ''BOSNA'DA TARİH VAR , DOĞA VAR, DOĞAL KAYNAKLAR VAR'' Türkiye'de özellikle Ankara'da yoğun bir Balkan nüfusunun olduğunu kaydeden Dr Yüksel Özkale, aynı zamanda Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali'ne katıldıkları için mutlu olduğunu ifade etti. Özkale, açıklamalarına şöyle devam etti: '' Bu festival kurulduğundan beri katılıyoruz. Ben vakfın son 4 senedir başkanıyım, 6 senedir de vakfın yönetimindeyim. Bu festivalin bu yıl 15'ncisi  kutlandı. Biz bu festivalde her yıl bir başka Balkan ülkesini tanıtıyoruz. Geçen sene biz burada Kosava'nın değerlerini, kültürlerini tanıttık. Yemek kültürü, eğlencesi, giysisi oradaki tüm esintiyi Türkiye'ye taşıdık bu sene de bu festivalde Bosna Hersek'i  ele aldık. Bosna Hersek'in tarihini, kültürünü,yemeklerini elimizden geldiğince tanıtmaya çalıştık. '' O ACIYI BİR DAHA YAŞAMAMALIYIZ'' ''Bosna Hersek bizim için önemli çünkü Bosna'da tarih var , doğa var, doğal kaynaklar var ama bir de bizi bağlayan 1400'lu yıllardan beri uzun bir süre var olan Müslüman kültürü var bir de 1990'da yaşanan acı var. O acıyı bir daha yaşamamalıyız. Zor günlerden geçtik. Bosna'nın merkezinde yaşanan vahşetin bir daha yaşanmaması lazım. Bunun yaşanmaması için biz burada özellikle onu vurgulamak istiyoruz. Bosna Hersek'in fotoğraflarına baktığınızda gördüğünüz manzarayı Bursa'da da görebilirsiniz Edirne'de de görebilirsiniz yani Türkiye'nin her şehrinde görebilirsiniz. ''BALKANLARIN KUZU ÇEVİRMESİ MEŞHURDUR'' Balkan kültüründen bahsetmek gerekirse öncelikle biz eti çok seviyoruz. Balkanların kuzu çevirmesi meşhurdur aynı zamanda Balkanların hamur işi lezzetleri de çoktur. Biz de buradanız, Anadolu'nun ta kendisiyiz. Son dönemlerde kültürler değişiyor. Mesela Bulgaristan'da Bulgarlarla evlenen Türkler var, Makedonya var. Biz de BİSAV olarak farklı kültürler, ortak değerler adında bir proje yaptık. Ondan sonra başka bir proje daha gerçekleştirdik. Bosna'dan Makedonya'dan,Kosava'dan ,Bulgaristan'dan gelip de  Türkiye'de eğitim gören gençler aldıkları diplomayla yurt dışına gidebiliyor. Biz de diplomasının geçerlilik değerlendirmesi koyduk ortaya. Eksiklikler ve yapılacakları belirleyerek güzel bir rapor hazırladık. Şimdi ikinci projenin, ikinci aşamasına geçtik. '' diyerek konuşmasını noktaladı. Kültürlerimizin de benzer olduğu Balkan topraklarında camileri,hanları, pazarlarıyla Türk kültürüyle iç içe geçmiş bulunmaktadır.Biz de sizler için  Balkan kültürünü ve yemeklerini derledik. Balkanlardaki insanlar misafirlerine kahve ikram etmekle meşhurlardır. Kültürel olarak iç içe olduğumuz Balkan kültüründe hamur işleri de bir hayli revaçtadır. Neredeyse her Balkan ülkesinin kendine özgü özel börekleri bulunur. ''Burek'' diye adlandırılan çeşit çeşit  börekler ülkemizden de bildiğimiz Arnavut ve Boşnak kültürünün en lezzetli yansımalarından biridir. ARNAVUT LEZZETİ ELBESAN TAVA Et'e düşkünlüğüyle bilinen Balkan Kültüründe Elbasan Tava kuşkusuz Balkanların bize sunduğu en lezzetli armağanlarından biridir. Elbasan Tava, haşlanmış kuzu etinin, yumurta, sarımsak ve yoğurtlu bir sosla fırınlanmasıyla yapılan Arnavutluk kökenli bir yemektir. Bu leziz yemek ismini Arnavutluk’un Elbasan şehrinden alır. YUGOSLAVYA'NIN MEŞHUR SOSU: AJVAR Ajvar ,Balkanlardan çıkan ve son zamanlarda ülkemizdeki marketlerde yerini alan bu  sos bir Yugoslav lezzetidir.Patlıcan, kırmızıbiber ve sarımsaktan yapılan bu sos genellikle sonbaharda yapılır. (Ekin Hazal Doğruyusever)

Editör: TE Bilisim