Grup aşamalarında oynadığı 10 maçta bir yenilgi alan ve Fransa’nın ardından grubu ikinci tamamlayarak Euro 2020’ye gitmeye hak kazanan Türkiye milli takımımız, Euro 2020 A grubu ilk maçında İtalya’ya 3-0’lık net bir skorla yenilerek beklenen performansın dışında bir bir tablo çizdi. Hata bu maçtan sonra birçok taraftarın hayal kırıklığı yaşadığını ve bu yenilginin etkisini atlatamadığını söyleyebilirim.
Türkiye milli takımı ilk defa bu kadar genç, dinamik ve alternatifli bir kadroya sahip. Bu güzel kadro ile bu turnuvada başarı sağlamayacaksak ne zaman sağlamayı düşünüyoruz? Üstelik bu takım eleme aşamalarında Fransa gibi güçlü bir takımı yenerek buraya kadar geldi. Euro 2020’ye katılmaya hak kazandığımızda, herkes bu takımın final oynayabileceğini söylemişti. Fakat İtalya karşısında oynan oyun ile bu işin çok zor olduğunu söyleyebilirim. Oynanan oyun ile bırakın final oynamayı gruplardan çıkma işimizi bile zora sokabiliriz. Çünkü grubumuzdaki bir diğer maç olan İsviçre ve Galler berabere kalsa da, İsviçre’nin güzel bir oyun sergilediğini söyleyebilirim. Bundan dolayı İtalya maçını bir an önce unutarak Galler maçına odaklanmalıyız. Üstelik Bakü de yani evimizde oynayacağımız maçın bu avantajını da iyi kullanmamız gerekir. Aksi takdir de gruptan çıkmamız bizim için bir hayalden öteye gidemeyecektir.
Peki gruptan nasıl çıkabiliriz? İtalya karşısına çıktığımız 11 ile bunun mümkün olamayacağını Şenol Güneş’in bilmesi gerekir. Bilmesi yetmez görmesi de lazım. Yani biraz daha hücuma yönelik hızlı oyuncularımızı kullanmalıyız. Mesela Kenan Karaman ile ilk 11’e başlamayı bir kenara bırakmalıyız. Cengiz Ünder gibi hızlı oyuncumuzu kullanmasını bilmeliyiz. Hakan ve Yusuf’u yan yana oynatma duygusallığından kurtulamazsak ağır faturanın bize getireceği bedeli bir şekilde ödemek zorunda kalırız. Milli takımın savunmasına baktığımızda ise aynı şekilde Merih ve Çağların yan yana oynaması da pek mümkün gibi gözükmüyor. Merih’in yerine Kaan Ayhan gibi tekniği biraz daha yüksek bir defans oyuncusunu Çağlar ile oynatarak maça başlamalıyız. Yoksa İtalya gibi güçlü takımlar karşısında farklı şekilde yenilmeye ve geriden top çıkaramamaya mahkûm kalmaya devam ederiz. Üstelik ilk maçta ne top çevirebildik ne de üç pastan fazla pas yapabildik. Yendiğimiz goller de tam da bu nedenden dolayı yenildi.
Gel gelelim turnuvanın favorisine. Gruptaki ilk maç oynanmadan önce turnuvanın finalini Fransa ve Almanya oynar diye düşünüyordum. Ve finalde de Almanya’nın çoğu zaman olduğu gibi kupayı alacağını düşünenlerdendim. Fakat İtalya’nın Türkiye milli takımı karşısındaki oyununu gördükten sonra üçüncü bir aday daha olduğunu fark ettim. Belki bu adaylar arasına İngiltere de eklenebilir fakat İtalya’nın kesinlikle ilk dördü göreceğini ve final oynama olasılığının yüksek olduğunu söyleyebilirim. Almanya, Fransa, Portekiz ve Macaristan’ın yer aldığı F grubunu ölüm grubu olarak nitelendiriyorum. Erken final maçı da bu grupta oynanır. Hatta en iyi üçüncüden birisinin bu gruptan çıkması da sürpriz olmayacaktır. Nitekim Portekiz takımı daha önce aldığı üç beraberlik ile gruptan çıkmayı başarmıştı. Aynı şeyin tekrar yaşanması mümkün mü? Futbol tekerrürden ibarettir diyerek yazıyı sonlandıralım. Milli takım ve Şenol Güneş’e şimdiden başarılar diliyorum. Bu maçı alarak turnuvada bizim de var olduğumuzu göstermeleri dileğiyle...
