Arda Kuşçu, 6 Ocak 2022 tarihinde, karısı Neslihan Kuşçu tarafından silahla vurularak öldürüldü.
Olay sonrasında Arda Kuşçu'nun kardeşi Onur Kuşçu yeğenlerine vasi olarak atandı. Ancak Neslihan Kuşçu'nun ailesi, yeğenlerine vasi olarak atanan Onur Kuşçu'ya çocukları göstermiyor.

İddiaya göre, Ankara'nın Sincan ilçesinde aile içi nedenlerden dolayı geçinemeyen Neslihan Kuşçu, kocası Arda Kuşçu'nun kafasına silahla ateş ederek öldürdü. 6 Ocak'ta, yaşanan olaydan sonra Neslihan Kuşçu hapse girdi. İki çocuk sahibi olan Kuşçu ailesinin küçük çocukları, hapishaneye annesinin yanına gönderildi ve büyük çocuk ise annesinin ailesine teslim edildi. Ancak çocuklar anne tarafından olan akrabalarca, vasi olarak atanan baba tarafına gösterilmedi.

Arda Kuşçu'nun annesi Ayla Kuşçu ve kardeşi Onur Kuşçu, çocukların vasisi olduklarını ve olayın mahkeme sürecinin devam ettiğini aktardı. Kuşçu ailesi, sürecin detaylarını ise İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı.

“Yeğenlerimi bize göstermiyorlar”

Babalarını kaybetmelerinin ardından kardeşini vahim bir olayda kaybettiğini belirten Onur Kuşçu, “Yaşadığımız olaylarda haklıyken haksız duruma geldik. Babamı kaybetmemizin ardından kardeşimin karısı tarafından tasarlanarak ve canavar şekilde kafasından silahla vurulup öldürmesi bizi çok yaraladı. Mahkeme ile aldığımız kararlar doğrultusunda yeğenlerimi 4 aydır göremedim. Afaki bir şekilde hareket ediyoruz. Katilin cezasını çekmesini istiyoruz. Çocukların sağlık durumlarından bihaberiz. Yeğenlerimi bize göstermiyorlar. Vasi kararını 4. Sulh Hukuk Mahkemesi verdi ama aynı zamanda Aile Mahkemesi ‘Velayetin Kaldırılması' davasını açtı. Velayet kaldırılmadan da vasilin geçerli olmayacağı dile getirildi. Fakat çocuklar hala bizim nüfusumuzda ve kütüğümüzde görünüyor. Ne yazık ki işin hukuki boyutunu geçiyorum, vicdani boyutu çok ağır. Ben bu bayramı hem babamın acısı hem de kardeşimin acısı ile geçirdim” ifadelerine yer verdi.

Kardeşi ölmeden önce karısı tarafından birçok kez tehdit edildiğini belirten kardeş Kuşçu, “Kardeşim ailesine düşkündü. Geçim sorunu yoktu. Çocuklarına düşkündü. Eşine bir türlü yaranamadı. Sürekli ‘Kendi işinde çalışacaksın, ailenle görüşmeyeceksin, onlarla görüşmeyeceksin' dedi. Kendi işletmesi varken başka birinin yanında asgari ücretle çalışmaya başladı. Babamı kaybetmemizin ardından kardeşim babamın işletmesinin başına geçti. O durumu bile istemedi, ‘Gelir o dükkanı dağıtırım, yıkarım, kafana beş kurşun sıkarım, babanın yanına seni gömerim, anneni mezarının başında ağlatırım' gibi tehdit içeren yazılı ve sesli mesajlarda bulundu. Bu durum önümüzdeki ay görülecek mahkemeye de sunuldu. Akabinde de Haziran'ın 28'inde de Velayetin Kaldırılması davası var” diye konuştu.

Kardeşinin ölümüne neden olan silahın nasıl temin edildiğinin altını çizen erkek kardeş Kuşçu, “Olaydan 3 saat öncesinde kardeşimi karısı arıyor, evde eksiklerin olduğunu söylüyor. O gün akşam bana yeğenlerimin kimliklerinin fotoğraflarını attı. Kardeşimi aradım ‘Bir sorun var mı?' dedim, bana çocuklarını uyutup geleceğini söyledi. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra kardeşimin binasında oturan bir komşusu beni aradı ve ‘Abi yetiş, Arda'yı hastaneye kaldırdık' dedi. Kardeşim binanın içinde kanlar içinde yatıyor, yeğenim kardeşimin başında Baba' diye ağlıyor. Karısı, karşı komşuya sığınmış, silahı da kanepenin arkasına saklamış” değerlendirmesinde bulundu.

“Karşı taraf çocuklarının suçunu üstlenmeyebilir ama vicdanen sahiplenmemesi lazım”

Yeğenlerini kardeşinin ölümünden sonra göremediğini aktaran Kuşçu, “Bu acı çok zor. Babamın acısı ayrı, kardeşimin acısı çok ayrı. Karşı taraf çocuklarının suçunu üstlenmeyebilir ama vicdanen sahiplenmemesi lazım. Bizim yaramıza merhem olup yeğenlerimi bize emanet edebilirlerdi” ifadelerini kullandı.

“Torunlarımı kaçıranlar kendileri”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan yetkililerin evine ziyarette bulunduklarını ve bakabileceğine dair rapor hazırlandığını dile getiren anne Kuşçu, “Torunlarımı bana göstermiyorlar. Torunlarımı kaçıracağımı düşünüyorlar. Halbuki torunlarımı kaçıranlar kendileri. Torunlarım gelecek diye ben oda kurdum. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan geldiler. Benim bakabileceğime dair rapor tutmuşlar ve kabul de edilmiş. Önceden çocukları istemiyorlardı. Yetimhaneye vermek istiyorlardı. Şimdi de vermemek için direniyorlar. Benim düşüncem, torunlarımdan bir çıkarları var ki ondan vermek istemiyorlar” açıklamasında bulundu.

İHA

Editör: TE Bilisim