Ankara Barosu üyesi, Hitit Uyuşmazlık Çözüm ve Arabuluculuk Merkezi Kurucu Ortaklarından Avukat Murat Ergün arabuluculuk konusunda bilinmeyen birçok noktada açıklamalarda bulundu. Arabulculuğun, taraflar arasında yaşanan sorunların dostane yöntemlerle çözecek bir sistem olduğunu belirten Eregün, “Arabulucu, taraflara eşit mesafede yaklaşmalı, tarafsız olmalı, taraflara karşı aydınlatma yükümlülüğünü ve arabuluculuk görevini özenle yerine getirmeli, gizlilik ilkesine uygun davranmalıdır” şeklinde konuştu. Arabuluculuk nedir? Arabuluculuk, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesine uygulanan basit bir anlatımla taraflar arasında yaşanan sorunları dostane yöntemlerle çözecek bir sistemdir. Zorunlu mudur? Arabuluculuğun şu aşamada ihtiyari olarak yapıldığını ancak 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 25.10.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini, yürürlük tarihinin ise 01.01.2018 olarak belirlendiğini yani İşçi alacağı ve tazminat davaları ile işe iade davalarında 01.01.2018 tarihi itibariyle Arabulucuya başvurmak dava şartı haline gelmiştir. Yani konusu işçi alacağı ve tazminat ile işe iade davalarında direk İş Mahkemesine dava açılmadan Arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Bu yapılmadığı takdirde, açılan dava mahkemece esasa girilmeden usulden reddedilecektir. Taraflar anlaşamadığı takdirde, dava açacak taraf anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslını veya Arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Taraflardan biri Arabuluculuk sürecine katılmazsa ne olur? Arabuluculuk sürecine katılmayan tarafın davayı kazansa bile yargılama giderlerinden sorumlu tutulacağı, örneğin taraflardan biri geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması halinde arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur. Yine bu taraf kendisini dava sürecinde avukatla temsil ettirdiyse taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecektir. Arabuluculuk süreci her iki tarafında ilk görüşmeye katılmaması sebebiyle sona ererse açılacak davalarda, tarafların yaptıkları giderler kendi üzerlerine bırakılacaktır.   Arabuluculuğa başvurunun zaman aşımına etkisi nedir? İş Mahkemeleri Kanununda, hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu düzenlemesine uygun olarak Arabuluculuğa başvurunun zaman aşımını keseceği düzenlenmiştir. Yani Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zaman aşımı duracak ve hak düşürücü süre işlemeyecektir.  Yani Arabulucuya başvuru halinde süre bakımından hiçbir hak kaybı yaşanmayacaktır. Arabuluculuk görüşmelerine kimler katılabilir? Taraflar bizzat veya Avukatları aracılığıyla katılabilirler. Taraf vekilinin vekaletnamesinde Arabuluculuğa ilişkin yetkinin avukata verilmiş olması şarttır. Arabuluculuk ücreti kim tarafından karşılanır? Kanunda bu husus da belirlenmiştir. Anlaşma sağlanması halinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücret taraflarca eşit olarak karşılanacaktır. Taraflar ücretin tamamını taraflardan birinin karşılaması hususunda da anlaşmaya varabilirler. Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmaya varmadan sona ermesi halinde ise, arabulucu ücreti Adalet Bakanlığının bütçesinden karşılanacaktır. Konu ile ilgili dava açılması halinde, bütçeden karşılanan meblağ yargılama giderlerinden sayılacaktır ve dava sonunda haksız çıkan tarafa yüklenecektir. Nasıl bir Arabulucu? Arabulucu, taraflara eşit mesafede yaklaşmalı, tarafsız olmalı, taraflara karşı aydınlatma yükümlülüğünü ve arabuluculuk görevini özenle yerine getirmeli, gizlilik ilkesine uygun davranmalıdır. Kanundaki son değişiklikle de arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşamaması halinde son tahlilde taraflara öneride bulunabilecektir. (Serkan DEMİRTAŞ)  

Editör: TE Bilisim