Zaman her geçen gün durmadan ilerliyor. Aylar,yıllar geçmesine geçiyor ama bizi ailemizden, sevdiklerimizden koparıyor mu yoksa tam tersi biraz daha yakınlaştırıyor mu muamma(!) Uzaklaştırıyor çünkü bağımlılıklarımız değişiyor eskiden insanlar ailesine, işine, evine bağımlı olurdu şimdi yenileri eklendi. Teknoloji bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, alış veriş bağımlılığı… Bu liste uzar gider. Neden mi uzaklaştık çünkü insana olan gereksinim azaldı her şey robotikleşti. Hareketlerimiz, tavrımız, konuşmamız, yememiz, içmemiz.  Sabahları işe giderken bile telefonlarımıza bağlı olduk.  Aman sabaha kadar sarjı bitmesin yeter ki sabah çalıp uyandırsın. Sabah karnım doymasın ama telefonum yüzde yüz dolsun, en akıllı telefon ben de olsun mantığındayız. Haliyle de yalnızlaştık en çok da kendimize yabancılaştık.  Sabah yolda, toplu taşımada kafalar eğik, öne doğru! Sözde bütün dünyaya açılan o kutu kadar telefonlara hapsolduk. Ne sabah edilen günaydınlar, ne hal hatır sormalar ne de sıcak gülümsemeler kaldı. Akıllı telefonumuzda yer alan smiller hepsini üstlenir oldu. Üstelik çeşit çeşit, her ruh haline uygun.  Eskiden her evde 1 televizyon vardı, herkes bir odaya toplanırdı şimdi her odada ayrı ayrı televizyon farklı farklı kanallar oldu kısacası herkes kendi kabuğuna çekilir oldu. Teknoloji kimisinin gözünü boyarken kimisinin de farkındalığını arttırdı ve eskinin kıymetini anladı. İki çift sohbet etmenin, göz göze bakışıp konuşmanın, sağlıklı iletişim kurmanın özlemini tattı. Ben her zaman için eski güzel geleneklerimizin, gelişen teknolojiyle birlikte harmanlanıp dengede tutulmasını istedim kendi hayatımda da bunu uygulamaya gayret ettim. Sadece yeniyi veya sadece eskiyi kabul edip benimsemek iki ayrı kutup misali.  Eskiyi kaldırıp bir kenara atmadan evvel durup düşünmeli. Özellikle eskilerin sözleri, nasihatler de mutlaka kulağa küpe edilmeli. Akıllı telefonlarda, tabletlerde, sosyal mecralarda yer almayan bu nasihatler bir ömür ders olmalı. ‘’ ‘’Ne demiş eskiler iyi evladım var diye güvenme, evlendirmeden İyi komşum var diye güvenme, büyük derde düşmeden İyi arkadaşım var diye güvenme; başına bela gelmeden İyi eşim var diye güvenme, hastalanıp yatağa düşmeden İyi kardeşim var diye güvenme, araya maddiyat girmeden İyi mahsulüm var diye güvenme,ambarına buğday girmeden…  

Editör: TE Bilisim