Modern zaman içerisinde vakit ilerledikçe eskiye dönüş de çok sık yaşanmaya başladı. Evimizde kullandığımız eşyalardan tutun da gün içerisinde hayatımızı kolaylaştıran bütün nesneler için bu durum geçerli bir hale geldi. Bunlardan birisi de yemek yapımı esnasında kullanılan tahta kaşıklar. UCUZA SATILAN ÜRÜNLER SAĞLIKLI DEĞİL Ucuza satılan ve plastik malzemelerden üretilen kaşıklar sağlıklı olmayan ürünler arasında yer alıyor. Plastik üretim olan kaşıkların daha sağlıksız olması ve tahta kaşıkların da esasında çok maliyetli olmamasından dolayı tahta kaşıklar artık evlerde daha sık kullanılmaya başlandı. Tamamen el işlemeciliği ile elde edilen tahta kaşıkları yapanların sayısı da gün geçtikçe azalmakta. ATO Congresium’da yapılan 12. Yeni Yıla Merhaba Orta Asya El Sanatları ve Yöresel Ürünler Fuarı’nda tahta kaşık tanıtımı ve satımı için stant açan, 10 yıldan bu yana tahta kaşık yapan Yunus Aydın, gazetemize tahta kaşığın nasıl yapıldığından, bugün tahta kaşığa olan ilgiye kadar birçok konuyla alakalı gazetemize açıklamalarda bulundu. “TAHTA KAŞIK SANATI BİTMEMELİ” Trabzonlu olan ve Trabzon’da yaşayan tahta kaşık ustası Yunus Aydın, memur emeklisi olduğunu belirterek gazetemize şunları söyledi: “Emekli olduktan sonra kendime böyle bir iş seçtim. Hem para kazanıyorum, hem insan tanıyorum bu iş yaparak. Aynı zamanda geziyorum da. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılıyorum sık sık. Kendi ellerimler bir kaşık yaptığım zaman çok mutlu oluyorum ve yaptığım işten çok keyif alıyorum. Bizim yöre çok eski yıllardan beri geçimini bu şekilde sağlıyordu ben de sanat ölmesin diye bu işe devam etmek istedim. Türkiye’de fuarlar oldukça fuarlara katılım sağlıyorum. Bu şekilde hem bu el sanatının ölmemesi için elimden geleni yapmış oluyorum hem de kazanç sağlıyorum.” TAHTA KAŞIK YAPIMI Tahta kaşık yapımında kullandığı ağacın şimşir ağacı olduğunu ifade eden Aydın, kullandığı ağacın sağlıklı olduğuna dikkat çekti. Aydın, tahta kaşık yapımı ile ilgili şunları söyledi: “Kullandığım ağaç şimşir ağacıdır. Ağacı orman işletmelerinden ihale ile alıyorum. Şimşir ağacı, kaliteli, mikrop tutmayan tek ağaçtır. Ağacı elle işliyoruz ve kolay olduğunu söyleyemem. Ağacı önce yontmaya başlıyorum, onu taslak haline getiriyorum. Keserle yapıyorum bunu. Sonrasında da eğdi adını verdiğimiz ağaç kaşığı yapma aleti ile de kaşık şekline sokuyorum. En son olarak ise törpü ile de pürüzlü yerleri alıyorum. Kaşığın arka kısmını kazıyarak kaşığın iç tarafına şekil veriyorum. Ve son aşama olarak da zımparalayarak rafa satılması için koyuyorum. Bir kaşığın yapımı ise toplamda 1,5 saatimi alıyor.” “TRABZON’DA KURSLARIMIZ OLUYOR” Diğer zanaat kollarında olduğu gibi tahta kaşık yapımının da usta-çırak ilişkisi ile öğrenilen bir zanaat kolu olduğunu belirten Aydın, Trabzon’da tahta kaşık yapımı öğretmek için kurslar hazırladıklarını ifade etti. Aydın, “Benim de bu vesile ile çıraklarım oluyor, onlara tahta kaşık yapmayı ve kaşık yapmanın inceliklerini öğretiyorum. Tabzon’da Halk Eğitim Merkezleri’nin aracılığıyla 3 ayda bir kurs düzenliyorum. Genelde 15 öğrencimiz oluyor. Bu İşkur ortaklığıyla yapılan bir kurs oluyor. Kurs esnasında hem sigortaları yatıyor hem de İşkur’dan günlük olarak paralarını da alıyorlar. Böylelikle hem işi öğreniyorlar hem para kazanıyorlar hem de el işi tahta kaşık yapma zanaatı da yok olmakla yüz yüze kalmamış oluyor” dedi. İLGİ YOĞUN Tahta kaşığa ilginin yoğun olduğunu söyleyen Aydın, bunu el yapımı ürünü olmasına ve sağlıklı bir üretim ürünü olmasına bağlıyor. Aydın, tahta kaşığa olan ilginin yoğunluğu ile alakalı şunları ekledi: “Kaşığı yapıyorum, bitirip rafa koyduktan sonra bakıyorum hemen satılmış, o derece bir ilgiyle karşı karşıyayız. Trabzon’da tahta kaşık yapımı ise hala devam ediyor. Ama kaşığı yapan kişi sayısı çok az. Benim gibi heves edenler yapıyor artık bu işi. Benden sonra yetişecek olanlar ise bu işi hem sevecek hem de öğrenmek isteyecek olanlardır. Onlar da gelip bizden öğrenecekler ki meslek yok olmaya yüz tutmasın. Biz Trabzon’da öğrenmek isteyen herkese seve seve öğretiyoruz.” (Türkan ÇATAL)

Editör: TE Bilisim