Yönetici asistanlığı göverini 2005 yılında bırakarak, izlediği bir videonun etkisiyle el testeresi ile başladığı ahşap oyma ve şekillendirme sanatında harikalar yaratan Jale Ateş, hiçbir profesyonel destek ve eğitim almadığını ifade etti. Ahşap oyma ve şekillendirme sanatında harikalar yaratan 36 yaşındaki Jale Ateş, 2005 yılında yönetici asistanlığını bırakarak ev kadını olmaya karar veriyor. İnternetten izlediği bir videodan etkilenerek ahşap oyma sanatına merak salan Ateş, el testeresi ile başladığı hobisini büyüterek, evinde makineli testeresi ile ahşap üzerine harikalar yaratıyor. Hiçbir profesyonel destek almadığını ifade eten Ateş, “ Yavaş yavaş malzemeler tanımaya başladım. Deneme yanılma yöntemi ile bütün malzemeleri edinerek öğrendim. Kimi malzeme oldu, kimi olmadı attım. Bu şekilde bir merakla başladım. Deneyerek doğru malzemeyi ve nasıl, nerede kullanıldığını öğrendim” dedi. EL TESTERESİNDEN MAKİNELİ TESTEREYE GEÇMİŞ Bir zaman sonra kendi çizimlerini yapmaya karar veren Ateş, grafik tasarıma işine el atıyor ve çizim işini de hallediyor. Kendi çizimlerini yapmaya başlıyor. El testeresi ile başladığı hobisini zamanla büyüten Ateş, “Zamanla yaptıkça daha iyisini yapmak istiyorsunuz. Daha profesyonelini yapmak istiyorsunuz. Çevreden olumlu dönüşler alıyorsunuz ve motivasyonunuz artıyor. Daha üst düzey bir şeyler yapmak istedim ve bir makineli testere aldım” diye konuştu. ATÖLYE OLARAK BALKONU KULLANIYOR Zamanla malzemeleri tanıması üzerine evinde malzemelerin büyük bir yer kaplamaya başladığını anlatan Ateş, “Kesim işleminde kullandığımız ahşaplar küçük ebatlarda bulmak zor. Büyük plakalar şeklinde alıyorum.  Aynı zamanda kesme işlemi tozluda bir iş olduğu için özel bir alan ayırmanız gerekiyor. Bir işe başladığınızda hemen bitmiyor. Kesimi, yapıştırması, zımparalanması falan çok uzun zaman alıyor. Bende balkonumu atölyeye çevirdim ve çalışmalarımı orda yürütüyorum” ifadelerini kullandı. EŞİ VE KIZI EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ Özellikle eşi Cafer Ateş’in büyük desteğini aldığını ifade eden Ateş, “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın varsa, her başarılı kadının arkasında da eşi ve çocukları vardır” dedi. 13 yaşında Hazal adında bir kızının olduğunu anlatan Ateş, “Eşimden ve kızımdan çok büyük destek alıyorum. Eskiden el testeresi ile çalışırken pek ses çıkmıyordu. Ama şimdi makine ile çalışıyorum ve kızım Hazal seslerden oldukça muzdarip. Kendisi yaptıklarımı çok beğeniyor ve bu sanata ilgi gösteriyor. Kendiside yapmak için caba gösteriyor. Öğretmeye çalışıyorum. Onda da bir heves var” dedi. EŞİMLE STANT KURMAYA BAŞLADIK İlk yaptığı çalışmalarını genellikle hediye ettiğini belirten Ateş, “Arkadaşlarım, çevremde bulunan insanlar ‘Aaa çok güzel olmuş’ diyorlardı. Onlar beni motive ettikçe bende yaptığım çalışmaları onlara hediye ettim. Sonradan baktım, kendimi geliştirdikçe daha güzel ürenler çıkmaya başladı ve daha maliyetli olmaya başladı. O zaman artık hediye bir yere kadar dedim. Çünkü eşime de maddi olarak yük olmaya başladım” dedim. Sık sık eşinin desteğinden bahseden Ateş, “ Eşimle çeşitli pazarlarda stant kurmaya başladık. Sosyal medya aracılığı ile sipariş almaya başladım. Eşe, dosta, tanıdığa sipariş üzerine bir şeyler yapmaya başladım ve kendi pazarını oluşturmaya başladım” diye konuştu. AHŞAP OYMA KURSU PEK YAYGIN DEĞİL Belediyelerin ahşap oymaya yönelik kurs açması gerektiğini ifade eden Ateş, şu şekilde konuştu “Daha çok ahşap boyama üzerine kurslar açılıyor. Kadınlar malzemeleri hazır alıyor ve sadece boyama işlemi yapıyorlar. Önemli olan kesim işlemini yapmak, bir şeyi üretmektir. Boyama işini, kesim işini yaptıktan sonra da geliştirebilirsiniz.”  Ateş, birkaç belediye ve kursta ahşap oyma ve şekillendirme üzerine kurs açıldığını, kadınların ahşam oymaya yönelik kurs taleplerinin olduğunu ifade etti. ATEŞ, HAYALLERİNDEN BAHSETTİ Hedefleri hakkında konuşan Ateş, “İlk hedefim, tecrübelerimi kadınlara aktarmak, onlara bir meslek edindirmek için ahşap oyma ve şekillendirme kursunda eğitmen olarak çalışmak istiyorum. Fakat belediye ve kursların bu konuda belirli bir prosedürleri var. Diploma, sertifika, ustalık belgesi gibi şeyler istiyorlar. Eğitmenlik işini yapan çok az kadın var. Bu tür engelleri kaldırmalarını ve kadınların  önünde engel olmamalarını istiyorum.  Boyama bir yere kadar gidiyor. Kadınlar kendi tasarladıkları şeyleri boyamak istiyorlar. Hazır aldıkları şeyleri boyamak istemiyorlar. Kendi hayal güçlerini kullanmak istiyorlar. Ahşapta yaptığım işler ortada, belirli bir seviyeye geldim ve bu bilgilerimi kadınlara aktarmak onlara bir altın bilezik sahibi olmalarını istiyorum. Önümde ki tek engel bu tür prosedürlerle oluyor” diyerek sitemde bulundu. İkinci olarak da kendine göre küçük bir atölye kurmak istediğini ifade eden Ateş, “Atölye olarak şuanda evimin balkonunu kullanıyorum. Hayalim küçük bir atölye açmak. Arka tarafında çalışma yapabileceğim, eğitim verebileceğim bir yer. Ön tarafında da satış yapabileceğim bir yer açmak istiyorum” diye konuştu. Ateş, ders almak isteyen kadınlar olduğunu fakat ev ortamında pek mümkün olmadığını sözlerine ekledi. KADIN İSTERSE BAŞARIR Dışarıdan bakıldığında insanlar ahşap olayını çok basite aldığını belirten Ateş, “İşinize saygı duyuyor ve hakkını veriyorsanız, bir süre sonra çok daha iyi işler başarmaya başlıyorsunuz. İnsanlar çalışma ortamımı, nasıl yapıldığını görünce saygı duymaya başlıyorlar” dedi. Ateş, “Kadınlar bir işe başlarken önce kendilerine güvenmeleri gerekiyor. İnsanların yaptığı işe saygı duymasını istiyorlarsa, işine saygılı, iş ahlakının olması gerekiyor. Kendi işine sahip çıktığı zaman, gerçekten insanlar da sana saygı duyuyorlar. Kadınlar meraklıysa, kendine güveniyorsa yaparlar. Kadının, üstesinden gelemeyeceği iş yoktur” ifadelerini kullandı. BOŞA ZAMAN HARCAMAYIN Ev kadınlarına önerilerde bulunan Ateş, şunları söyledi, “Hiç boş vaktim olmuyor. Yatana kadar çalışıyorum. Kendi sosyal yaşantımdan önü vererek çalışıyorum. Kadınlar televizyon izleyerek, zamanlarını boşa harcıyorlar. Boş işlerle değil, daha çok kendilerini keşfedebileceği işlerle uğraşmaları gerekiyor. Kendi önlerine sunulmasını değil de insanların önlerine bir şeyler sunmalılar. Kendi ayaklarının üstünde durmalılar.”  Ateş ayrıca oyma sanatının yanında taş boyama, takı tasarımı ve filografi sanatı ile de ilgilendiğini ifade etti. (Güçlü ANADOLU / Mehmet Ali AKKUM)  

Editör: TE Bilisim