İnsanlığın ilk tarihinden bu yana, hayata kalmanın yolunun yemek içmek olduğu fark edilmiş. Ondan sonrasında ise ilk gaye bu olmuş ve insanlar arası çatışma da bu yüzden başlamış… Çünkü hayatta kalmak istiyorsan yemelisin içmelisin.
Fakat insanoğlu bereketin, bolluğun timsali; paylaşmanın, ortak hayatın simgesi olan ekmeğin kıymetini pek bilememiş.
İşte bu noktada, bölüştükçe çoğalan, insanın yaşama gayesini oluşturan ekmeğin kıymetini ne kadar biliyoruz sorusu sorulabilir. Hayat telaşının, koşturmasının, sabah akşam çalışmanın tek amacı olan aynı zamanda da bizi ortak bir çatıda buluşturan nam ı diğer aşımız, bereketimiz.
İnsanoğlu yerleşik hayata geçmeden önce avcılık ve toplayıcılıkla geçiniyordu. Toplum daha çok anaerkil bir toplumdu. Anne doğada var olan kaynakların toplanıp tüketilmesinde en büyük rolü üsleniyordu. İnsanoğlunun tatlı su kaynaklarının kenarlarına yerleşerek, buğdayı ekmesiyle birlikte yerleşik hayat başlamış oldu. Ve insanoğlu, temel tüketim kaynağı olan ekmeği buldu. O gün bugündür ekmek temel besin kaynağı olarak var oldu.
Ganj, Nil nehri gibi nehirlerin kenarlarına yetiştirilen buğday gibi, insanlık da büyüdü gelişti. Yetiştirilen buğday ile yokluk yavaş yavaş yerini bolluğa bıraktı. Fakat insanoğlu bolluğu yaşadıkça israfa yöneldi, israf ettikçe yeryüzün de insanlık aç kalmaya başladı. Yeryüzünde bir parça ekmeği bulamayarak açlıktan ölen çocuklar doğdu. Onun için temel besin kaynağımız olan ekmeğin değerini bilmeliyiz. Bilmek zorundayız.
Dedem, “İnsanoğlunun gözü açtır” der. Haklı da… Dünyanın zengini de olsa yine de her şey kendisinin olsun ister. Fakat hayat herkes için adil olamıyor. Kimi zevki sefa içerisinde iken kimisi yiyecek ekmeği bulamıyor.
Obezite çağın hastalıkları arasında yer alıyor. Çünkü obezite tüm dünyada almış başını gidiyor. Özellikle de Amerika'da.
Halbuki dünyanın nimetleri herkese yetecek kadar. Biraz kıymet bilsek de bölüşmeyi öğrenebilsek keşke. Bugünün yarını olduğunu anlayabilsek…
Birde dünyanın başında pandemi belası var ki artık yoksulluk en üst seviyede diye açıklamalar yapıyor sivil toplum kuruluşları, uluslararası örgütler. Çünkü dünya da üretim neredeyse durdu. Hatta yakın zamanda kıtlığın yaşanabileceği birçok mecrada telaffuz ediliyor.
Hayat tüm dünya için yaşanması zor bir hal alsa da şu dönemde öğrenilecek en iyi şey belki de paylaşmayı öğrenmek. En masum halile bir ekmeği paylaşmak…

Editör: TE Bilisim