Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine karşı yürütülen imza kampanyasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Sanal imza sayısının 11 bin 445 olup imza atanların çoğunluğunun akademisyen ve eğitimcilerden oluştuğuna dikkat çeken Öz, “İmzaları önümüzdeki süreçte Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı Teşkilatı, Türk Konseyi ve TBMM başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara arz edeceğiz” dedi. Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, yıllardır dinleri, dilleri ve kültürleri yüzünden çeşitli baskılara maruz kalan Doğu Türkistanlı soydaş ve dindaşlarımızın özellikle son zamanlarda yoğunlaşan bir sindirme ve soykırım hamlesine maruz kaldıkları açıktır ifadelerini kullanarak, “Çin Halk Cumhuriyeti’nin önce tamamen inkar ettiği, mızrak çuvala sığmayınca da sözde mesleki eğitim ve aşırılıkla mücadele adı altında meşrulaştırma çalıştığı post-modern Nazi kampları uygulaması, aydın, sanatçı ve bilim insanlarının sudan bahanelerle hapislerde süründürülmesi, Müslüman ailelerin evlerinde Komünist Partisi görevlilerinin “zorunlu misafir” olarak bulundurulması vb. pek çok insanlık dışı uygulama aylardır dünya kamuoyunun gündemindedir” dedi. Türk Ocakları olarak Türk dünyasının bu kadim medeniyet merkezinde yaşanan faciaya Türk kamuoyunun dikkatini çekmek için çeşitli toplantılar düzenlediklerini ve imza kampanyası başlattıklarını belirten Öz, “Bugün burada hem bu kampanyanın sonuçlarını açıklayacak hem de Kazakistan’da bulunan Atayurt Kazak İnsan Hakları Derneği ile Skype bağlantısı kurarak Çin’in sözde kamplarında veya hapishanelerinde bulunmuş olan Kazak Türklerinin ağzından olan biteni duyurmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. “SANAL İMZA SAYIMIZ 11 BİN 445” Doğu Türkistan için toplanan sanal imza sayısının 11 bin 445 olduğunu ve imza atanların çoğunluğunun akademisyen ve eğitimcilerden oluştuğunu ifade eden Öz, şunları söyledi: “Bununla birlikte toplumun her kesiminden, işçisinden ev hanımlarına kadar geniş bir yelpaze bu işe sahip çıkmıştır. Ayrıca bazı şube ve temsilciliklerimizin sahada imza kampanyası düzenlemiş, bu çerçevede de bugüne kadar Genel Merkeze toplan 8 bin 361 imza ulaştırılmıştır. İmza kampanyasına katılan bazı şubelerimizin verileri ise henüz bize intikal etmemiştir. Netice itibarıyla 20 binin üzerimde bir rakama ulaşacağı anlaşılmaktadır. Gayretlerinden ötürü bu şube ve temsilciliklerimize şükranlarımı sunarım. Bütün bu imzaları önümüzdeki süreçte Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı Teşkilatı, Türk Konseyi ve TBMM başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara arz edeceğiz.” “BİZİM DERDİMİZ GAYRI İNSANİ KAMPANYANIN SONA ERDİRİLMESİ” Öz, bazı çevrelerin Doğu Türkistan konusunu Çin ile ABD’nin arasındaki dünya hâkimiyeti mücadelesinde kullandıklarını ileri sürdüklerini söyleyerek, “Bir kesim Çin ile olan samimi bağlılıkları dolayısıyla Çin zulmünü tamamen inkar ederken bazı kesimler de iddiaları abartılı buluyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkilerinin bundan etkileneceği de ileri sürülüyor. Biz tam tersine, şayet Çin Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini güçlendirmek ve karşılıklı güveni artırmak istiyorsa bu baskı politikalarına son vermesinin her tarafın yararına olacağını savunuyoruz” diye konuştu. Bu hadiseyi kasıtlı olarak ABD’nin kışkırttığını bahane ederek görmezden gelenlere soruyoruz diyen Öz şu soruları yöneltti: ABD’nin emperyalist politikaları kötü olunca Çin’in baskıcı politikaları ve dünya ekonomisine egemen olma ihtirası masum mu olmaktadır? Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak isteyen Çin, niçin tarih boyunca Türk Medeniyetinin en önemli beşiklerinden biri olmuş olan Doğu Türkistan’da yaşayan soydaş ve dindaşlarımıza tahammül edememektedir? İnsanların evlerinin, mahremiyetlerinin maruz bırakıldığı aşağılık uygulamalar hangi “eğitim” sisteminde vardır? Bunun insan haysiyeti ile bağdaşır hangi yanı vardır? İlham Tohti’ler, Abdürehim Heyitler, üç yüze yakın aydın, sanatçı ve alim niçin hapistedir? Hapislerde şehit edilen din alimlerinin suçları nedir? Milyonlarca kişiyi sözde eğitim adı altında kamplarda tutmak hangi insanlık ve medeniyet anlayışının ürünüdür? Bizim derdimiz Doğu Türkistan’daki Müslüman Türk varlığına karşı yürütülen bu gayrı insani kampanyasının sona erdirilmesidir ifadelerini kullanan Öz, “Kardeşlerimizin emperyalistlerin savaşında malzeme olmasına hayır diyoruz. Çin hükümetini; Türkiye ve diğer Türk devletleriyle iyi ilişkiler kurmak istiyorsa bir an önce bu yolan dönmeye ve Doğu Türkistan’ın Türk kimliğini silme hevesinden vaz geçmeye çağırıyoruz” diyerek sözlerine son verdi. Açıklamanın ardından Kazakistan’da bulunan Atayurt Kazak İnsan Hakları Derneği ile Skype bağlantısı kurularak orada yaşananlar dinlendi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim