Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen, Ankara'nın deprem tehlikesinin sanılanın aksine daha yüksek olduğunu belirterek ‘’ Zaman zaman Ankara ve yakın civarında meydana gelen depremler dikkatlerin Ankara üzerine yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Son yılarda yapılan bilimsel çalışmalar ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yayınlanan 2019 yılı Türkiye Deprem Tehlike haritası Ankara’nın sanılanın aksine deprem tehlikesinin biraz daha yüksek olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı Ankara'nın Kalecik ilçesinde meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremi gazetemiz okurları için değerlendiren Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen, “Eskiden yani 1996 tarihli resmi deprem bölgeleri haritasında dördüncü derece deprem bölgesinde gösterilen Ankara (M), Çankaya, Altındağ, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle, Gölbaşı gibi merkezde olan ilçeler de deprem tehlikesi parametreleri 2019 tarihinde yürürlüğe giren yeni deprem tehlike haritasına göre %30 -  %50 oranında artmıştır. Kent merkezinin hemen altından veya çok yakınından bir diri fayın geçmemesi deprem tehlikesi yok anlamına gelmemektedir, gelmemelidir uyarısında bulundu. Geçtiğimiz günlerde Ankara Kalecik’te meydana gelen depremi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başkent’in merkez ilçelerinden geçen aktif fay hatları bulunmakta mıdır? 10 Ocak 2021 tarihinde saat 22:53’de Kalecik ilçesi Gölköy mahallesi yakınlarında yerin 13 km derinliğinde, Mw:4.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem merkez üssü 40.04 (K) enlem ve 33.33 (D) boylam olarak ölçülmüştür. Ankara şehir merkezinin yaklaşık 40 km doğusunda meydana gelen deprem başta Ankara’nın Kalecik ve Elmadağ ilçeleri olmak üzere bütün ilçelerinden özellikle şehir merkezindeki ilçelerinden ve başta Çankırı ve Kırıkkale illeri olmak üzere çevre ilerinde yaşayan birçok kişi tarafından hissedilmiştir. Söz konusu deprem yaklaşık K-G doğrultulu Kalecik yakınlarından Çankırı’ya kadar uzanan ve MTA tarafından Çankırı fayı diye isimlendirilen fayın en güney ucunda Kalecik ilçe merkezinin 8-10 km batısında doğrultu atımlı bir fay üzerinde meydana gelmiştir.   Geçtiğimiz yıl yine aynı bölgede Ocak ayında en büyüğü Mw 4.5 olan (23 Ocak 2020) dört deprem daha meydana gelmişti. Bu bölgede geçmiş yıllarda 1928 yılında 5.7 büyüklüğünde ve hasara neden olan bir depremin meydana geldiği bilinmektedir. Nadir olarak meydana gelse de küçük ve orta büyüklükte depremler bölgede diri fayların olduğunu zaman zaman benzer büyüklükte depremlerin meydana gelebileceğini göstermektedir. “ANKARA İL SINIRLARI İÇİNDE BİRÇOK AKTİF FAY BULUNMAKTADIR” Ankara deprem tehlikesi bakımından nasıl bir bölgede bulunmaktadır? Özellikle çevre illerde yıkıcı etkide bulunabilecek fay hatları hangileridir? Şekil 1: Ankara’yı etkileyebilecek ana deprem kaynak bölgeleri  “ANKARA’DA 2019 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİREN YENİ DEPREM TEHLİKE HARİTASINA GÖRE  MERKEZDE OLAN İLÇELERİN DEPREM TEHLİKESİ PARAMETRELERİ%30 -  %50 ORANINDA ARTMIŞTIR” Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı 2019 yılında yeni bir deprem tehlikesi haritası yayımladı .Bu haritaya göre Ankara kent merkezinde bulunan bütün ilçelerdeki beklenen deprem tehlike parametrelerinde herhangi bir değişiklik oldu mu? Bununla alakalı olarak neler söyleyebilirsiniz, başkentlilere herhangi bir çağrınız var mıdır? Son harita, 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı resmi gazetede “Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve Parametre Değerleri Hakkında Karar”  ile resmi olarak yayınlanmış ve 1 Ocak 2019 tarihinde uygulamaya sokulmuştur.  Yeni deprem tehlike haritası eski resmi deprem bölgeleri haritalarında olduğu gibi bir deprem bölgeleri haritası değil koordinat esaslı tehlikeleri gösteren bir haritadır. Yeni haritanın 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmesi ile 1996 tarihli harita ile depreme maruz bölgeler olarak tespit olunan yerler yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni haritanın amacı; ülke ölçeğinde deprem tehlikesinin tespit edilmesi ile başta yeni yapılacak binaların deprem tehlikesine karşı tasarımı ve mevcut binaların değerlendirilmesi olmak üzere deprem risk azaltma faaliyetlerinde etkin kullanımının sağlanması amacıyla Türkiye Deprem Tehlike Haritası ve buna ilişkin parametre değerlerini tespit etmek olarak belirlenmiştir. Söz konusu harita ve parametre değerleri İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının web sayfasında yayınlanmaktadır. 23 yıl aradan sonra Yeni Deprem Tehlike Haritasının yürürlüğe girmesi ile bölgeleme olayı, yani birinci derece deprem bölgesi, ikinci derece deprem bölgesi gibi ifadeler ortadan kalkmıştır. Artık her yerleşim biriminin, mahallenin deprem tehlikesi faya yakınlığına veya uzaklığına bağlı olarak değişebilmektedir. Parsel bazında hatta koordinat bilgilerinin girilmesi ile bina bazında deprem tehlikesi öğrenilebilmekte istenirse deprem raporu alınabilmektedir. Yeni harita ile birçok ilin deprem tehlikesi değişmiştir. Harita incelendiğinde çok sayıda ilin deprem tehlikesi değeri düşerken, bir kısım illerin deprem tehlikesinin yükseldiği görülmüştür. Binalarımızın bu haritada verilen deprem tehlikesi değerlerine göre yapılmak zorunda olduğu, mevcut binaların performanslarının değerlendirilmesinin ve riskli binaların belirlenmesinin buradaki tehlike değerlerine göre yapılmak zorunda olunacağı gerçeği düşünüldüğünde hepimiz doğrudan veya dolaylı bir şekilde bu değişimlerden etkileneceğiz. 2019 tarihli resmi deprem tehlike haritası detaylı bir şekilde incelendiğinde Ankara ilinde de bir önceki resmi deprem bölgeleri haritasına (1996) göre önemli değişikliklere neden olduğu görülmektedir. 1996 resmi deprem bölgeleri haritasında 4'üncü derece deprem bölgesi içinde gösterilen (yani 50 yılda %90 ihtimalle aşılmayacak yer ivmesinin 0.1 g) Ankara, yeni haritanın yürürlüğe girmesiyle deprem tehlikesi açısından önemli değişikliklere uğramıştır. Bazı ilçelerinin deprem tehlikesi yükselirken, bazı ilçelerinin deprem tehlikesi düşmüştür. Eskiden yani 1996 tarihli resmi deprem bölgeleri haritasında dördüncü derece deprem bölgesinde gösterilen Ankara (M), Çankaya, Altındağ, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle, Gölbaşı gibi merkezde olan ilçeler de deprem tehlikesi parametreleri 2019 tarihinde yürürlüğe giren yeni deprem tehlike haritasına göre %30 -  %50 oranında artmıştır. Eskiden I. Derece deprem bölgesinde gösterilen Evren ilçesinin deprem tehlikesi %75 kadar düşmüştür. Şereflikoçhisar ilçesinde ise deprem tehlikesinin %50 kadar düştüğü görülmüştür. Ayrıca Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Kahramankazan, Kızılcahamam gibi ilçelerinde de deprem tehlikesi önemli oranda azalmıştır. Söz konusu harita ve parametre değerlerine, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının web sayfasından e-Devlet şifresi ile interaktif olarak erişilebilmekte, bu sayede kişi bulunduğu yerin, yaşadığı binanın, bölgenin deprem tehlikesi parametrelerini interaktif olarak hizmete sunulan haritadan kolaylıkla öğrenebilmektedir. Herkesin bulunduğu, yaşadığı yerin deprem tehlikesini öğrenmek için interaktif olarak hizmete sunulan bu haritadan yararlanmaları ve deprem tehlikesini öğrenmeleri şiddetle tavsiye edilir. Zaman zaman Ankara ve yakın civarında meydana gelen depremler dikkatlerin Ankara üzerine yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Son yılarda yapılan bilimsel çalışmalar ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yayınlanan 2019 yılı Türkiye Deprem Tehlike haritası Ankara’nın sanılanın aksine deprem tehlikesinin biraz daha yüksek olduğunu göstermiştir. Geçmiş yıllarda yayınlanmış resmi deprem bölgeleri haritalarının birçoğunda Ankara deprem tehlikesiz olarak gösterildiği için eski tarihli binaların birçoğu deprem olmayacakmış gibi yapılmış ve halkımızda da Ankara’da deprem olmaz algısının yerleşmesine neden olmuştur. Öncelikle bu algının yıkılması ve Ankara’nın yakınında ve çevresinde olabilecek depremlerden etkilenebileceği gerçeğini kabul etmek gerekir. 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’in 70 km uzağında Kuşadası körfezi içinde meydana gelen Mw 6.6 büyüklüğündeki depremin İzmir Bayraklı ilçesinde meydana getirdiği hasarlar ve can kayıpları depremin mesafe tanımadığı gerçeğini bize bir kez daha göstermiştir.  Yani Ankara gibi kent merkezinin hemen altından veya çok yakınından bir diri fayın geçmemesi deprem tehlikesi yok anlamına gelmemektedir/gelmemelidir. Öncelikle  Ankara’da deprem olmaz yanlış algısını değiştirerek, kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi, Ankara’nın deprem tehlikesi ve riskini belirlemeye yönelik detay çalışmaların yapılması, Ankara Deprem Master planının ve Ankara İl Afet Risk Azaltma planının zaman geçirmeden hazırlanması gerekmektedir. Özellikle 2021 Afet Eğitim yılı kapsamında yapılacak olan çok sayıda eğitim çalışması ve etkinliğe katılarak ta deprem öncesi, sırası ve sonrasında  yapılacak faaliyetler ve çalışmalara katılarak  bilinç düzeyimizi artırmamız gerekir. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)                              

Editör: TE Bilisim