Ankara Keçiören’de çiğ köfte dükkanı işleten esnaf İsmail Tektaş, okulların kapanması ve sokağa çıkma yasaklarının uzatılması ile birlikte iş yapamaz hale geldiklerini belirtti. Birçok esnafın sadece günü kurtarmanın peşine düştüğünü belirten Tektaş, kendilerine vergi muafiyeti, kira desteği ve faizsiz kredi imkanı gibi imkanların sağlaması gerektiğini söyledi. Destek paketlerinin yetersiz olduğuna işaret eden Tektaş, “Esnafın ayakta kalması isteniyorsa yeni imkanlar sağlanmalıdır. Dükkanı açmak bile zarar yazıyor ama mecbüren bu değirmeni bir şekilde yürütmek zorundayız” dedi.

Hak ve Huzur Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğunu da kaydeden Tektaş, esnafın yaşadığı sorunları dile getirmenin kendileri için bir görev olduğunu söyledi. Hem bir siyasetçi hem de bir esnaf olduğunu ifade eden Tektaş, “Esnafın sorununu çözmek, dertlerine deva olmak siyasetin görevidir. Esnaf olarak yaklaşık bir yıldır çok zor koşullarda kepenk açıyoruz. Toplumun temel taşının esnaf olduğunu düşünüyorum. Bu temel taşın ayakta kalması için ne tür destekler gerekiyorsa yapılmaldır. Açıklanan destek paketleri yetersiz. Ya yeni paketler açıklanmalı ya da kısıtlamalar gevşetilmelidir” diye konuştu. 

“SADECE BİZ DEĞİL BİRÇOK SEKTÖR ZOR DURUMDA”

Okullar açıkken öğrenciler sayesinde daha iyi iş yaptığını ifade eden Tektaş, sadece çiğ köftecilerin değil birçok sektörün zor durumda olduğunu belirtti.  Tektaş, “Okulların kapatılması ve yasakların uzaması ile birlikte esnaf da zor duruma düştü. Okullar kısmen açıldığı için kantinler kapalı, kırtasiyecilerimiz iş yapamıyor, servis araçlarımız evin önünde yatıyor. Bunların gelirleri çok düştü. Kumaşlar, okullara önlük diken giyim sektöründeki arkadaşlarımızın elinde kaldı, hepsi kesilmiş, dikilmiş, iadesi söz konusu değil. Onlar çok zor durumda. Öte yandan, düğün salonlarımız doğru dürüst çalışmıyor, düğünlere kısıtlama getirildi. Kahvehanelerimiz açık ama oyun olmayınca kahvehanelerin büyük bir bölümü yine fiilen kapalı, çalışmıyor. Kafe ve restoranlar sadece paket sistemi ile ayakta kalmaya çalışıyor. O da hiçbir şekilde mümkün gözükmüyor” şeklinde konuştu. 

“HER GEÇEN GÜN YÜK ARTIYOR”

Küçüçük bir dükkana 1000 TL kira ödediğini dile getiren Tektaş, malzeme hariç her ay sadece 5 bin TL dükkan gideri olduğunu ifade etti. İşletmenin pandemiyle birlikte sadece kendi ihtiyaçlarını giderebildiğini belirten Tektaş, “Çok zor bir süreçten geçiyoruz ve bu süreç daha da zorlaşıyor esnaf için. Esnaf sıkıntıda, şu ana kadar tam bir destek alamadık. Esnaf tamamen faize yönelik bir sistem içine itiliyor ve esnaf her geçen gün batıyor. Bir ekonomik kriz var, esnaf iş yapamıyor. Dükkanlar kapalı, evlerine ekmek götürmekte zorlanıyor, kiralarını, faturalarını ödemekte zorlanıyorlar. Düşünün ki kapalı olan bir işyeri için ya da kısmen açık olan bir işyeri için hâlâ SSK, vergi, stopaj muhasebe ücreti ödüyoruzi” dedi. 

“TEK KİŞİ ÇALIŞTIĞIM İÇİN PAKET SERVİS YAPAMIYORUM”

Dükkanda tek kişi çalıştığı için paket servis yapmadığınıı açıklayan Tektaş” paket servisine çıkarsam dükkanı kapatmak zorunda kalırım. O zaman da servise çıkmanın bir anlamı kalmıyor. 10-20 kg satan bir şubeyi 1 kişi yönetir, paket servisi varsa 2 kişidir. 20 kg den sonra her 20 kg için 1 eleman gereklidir tabi bu profesyonel elemanlar için geçerli eğer yeni eğitlecek bir personel ise 20 kg için 3 kişi idealdir. Zaten işsizliğin yüksek bir seviyede olduğu bir dönemde ikinci bir eleman ya da üçüncü bir eleman almak mümkün değil” ifadelerini kullandı. 

“DEVAMLI GELİŞEN BİR SEKTÖR DURMA NOKTASINDA”

Gıda sektörünün bitecek bir sektör olmadığını belirten Tektaş konuşmasına şu şekilde devam etti: Bugün döner sektörüne baktığımızda bir çok evrim yaşamasına rağmen her geçen gün güncellenerek başka bir statüde karşımıza sunularak büyüyor. Keza nohutlu pilav, memenci açmak da aynı şekilde, çiğ köfte bunların lideri. Bugün kısa vadede bu seviyeye ulaşmış tek sektör çiğ köftedir. Bu sektörde açıp kapatan sayısı açanlara göre çok az, 100 tane çiğ köfte dükkanı açılıyorsa bunun 5-10 tanesi kapanıyor. Bu sektör halen doyuma ulaşmamış bir sektördür. Fakat panmdemin etkisiyle bahsettiğim tablo yakın bir zamanda değişebilir. Destekler sunulmasa açılan birçok şube kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir.”

“YEŞİLLİĞİN YIKANMASINA ÖZELLİKLE DİKKAT EDİYORUZ”

“Bize çiğköfte içeriği hakkında çok fazla detay verilmese de içeriğini hemen hemen biliyoruz. Gelen müşterilerimize cevap vermemiz gerektiğinin de farkındayız. Meşhur Adıyaman Çiğ Köftesinin içinde salça kullanılmamaktadır. Diğer çiğ köftelerdeki gibi içerisine maydanoz, soğan da atılmıyor. Baharat olarak 7 – 8 çeşit baharat atılıyor. Ayrıca yoğrulurken içerisine toz halinde badem, fındık , ceviz atılıyor. Çiğ köftemizin mis gibi kokmasının asıl sebebi de bunlar. Yeşilliğin yıkanmasına özellikle dikkat ediyoruz. Yeşillik yıkanmadığı taktirde ne kadar mikrop taşıdığının bilincindeyiz. Bu yüzden akşamdan sirkeli suya yatırıp sabah geldiğimiz zaman suyla duruluyoruz. Daha sonra doğrayıp servis yapıyoruz. 

“İYİ BİR ÇİĞ KÖFTE DAMAĞA YAPIŞMAMALI”

“Birçok yerde kalitesiz ve sağlıksız çiğ köfte piyasaya sürülüyor. Bazıları bulguru akşamdan ıslatıyorlar sabah da baharatını sosunu karıştırıyorlar, sarımsağını karıştırıyorlar. Çorba gibi oluyor, onu vakumluyorlar, vakumladıkları zaman 2 gün bekliyorlar, 2 günden sonra çiğ köfteyi piyasaya sürüyorlar. Çiğ köfteyi yediğin zaman damağa yapışıyor, bu yalancı çiğ köftedir. Çiğköftede tatlandırıcı kullanıyorlar, şeker kullanıyorlar, nar ekşisini bol kullanıyorlar, iyi yapışsın diye. Hile olarak bulgurunu akşamdan ıslatıyorlar, her şeyi orada belli bulguru sıcak su ile ısladıkları zaman çiğ köfteyi hamur yoğurma makinesi ile yoğurdukları zaman bitiyor. Gerçek bir çiğ köfte yenilecekse tüm bu hilelere dikkat etmek gerekir. İyi bir çiğ köfte için büyük leğen olacak döneceksin malzemesi güzel olacak. A kalite olacak, her isottan çiğ köfte olmaz. En iyi çiğ köfteyi 'en iyi isotla yoğururum' dersen yine olmaz, her şeyin bir kıvamı var, tadı var. Ona göre de hareket etmek gerekir. 

Haber: Kadir GÜRHAN

Editör: TE Bilisim