Jeoloji ya da Yerbilimi, temel inceleme konusu dünya ve özellikle de, yer kürenin üzerinde yaşadığımız dış kabuğunu oluşturan katı maddesi "taş küre’nin içeriğinin, yapısının, fiziksel özelliklerinin, tarihinin ve yer kabuğunu şekillendiren süreçlerin incelenmesi olan bilim dalıdır. Jeoloji bizde sadece deprem söz konusu olduğunda gündeme geliyor. Ülkede ne kadar jeoloji üniversite hocası varsa hepsi ekranlara çıkartılıyor. Dolayısıyla birbirinden farklı yorumlar bir anda kamuoyuna duyuruluyor. Oysa bilimsel toplantılar ile akademik dönemlerde bu isimler konuşmalı. Olay bilimsel olarak ele alınmalı. Her şey halkın önünde popülist bir dille tartışılmamalı. Ülkemizde jeoloji bölümü kaç üniversitede var, öğretim üyesi sayısı kaçtır ve uzmanlık alanları nelerdir? Uluslararası alanda jeoloji bilim seviyemiz hangi konumdadır? Yurt dışında bu alanda çalışan bilim adamlarımız var mı? Öğrenci sayısı ne kadar? Daha nitelikli mezun vermek için kaliteyi ve deney imkanlarını nasıl artırabiliriz? Tematik olarak deprem üzerine yoğunlaştırabilmek için jeoloji bölümleri tespit edilmelidir. Zemin etüdü, inşaat için kat sayısı, inşaat malzemesi kalitesi, yerli inşaat demiri üretimi, belgeli ve kalifiye inşaat çalışanları, yapı denetimi konusunda hassas çalışacak birimler için inşaat mühendisleri odası, müteahhitler odaları, inşaat işçileri sendikası ve inşaat malzemesi satıcıları odaları ile inşaat mühendisliği hoca ve öğrencileri işbirliği içine girmeli. Hedef her açıdan ve çok yönlü yapı üretimi tekniği geliştirilmeli ve kentsel dönüşümün alt yapısı oluşturulmalı. Kaymakamlık ve belediyeler işbirliği içinde şehircilik il müdürlerinin organizasyonu ile AFAD Acil Yardım ve Afet koordinasyonu ile kentsel dönüşüm ve şehir planlaması için harekete geçilmeli. Aksiyon dönemidir. Hayatta karşılığı olacak pratik uygulamalar ile sonuca dayalı çözüm üretmeliyiz. Kırsala dönüş, tarım ve hayvancılık üretiminde artış ve kalite için çaba sarf etmek gerekiyor. Halkın kırsalda sağlık, eğitim, kültür ve sosyal ihtiyaçlarını artırmak ve de imkanlarını çağın gerektirdiği koşullarda iyileştirmek gerekiyor. İlk yardım eğitimi ve panik yönetimi ile ilgili eğitimi artırmalıyız. Deprem tatbikatı genişletilerek toplumun her kesimine yaptırılabilmeli. Deprem gerçeğinin bilinçli bir şekilde hayatımızın içinde yer alabilmesi gerekiyor. Vatandaş olarak mal peşinde koşmaktansa can peşinde önce insan demeliyiz. Toprak ve rant meselesinde konut ve işyeri sahibi olmak uğruna yer bilimi ile imar kanunlarına aykırı davranış biçimini değiştirmeliyiz. Bu ülkede hukuksuzluğun en önemli sebebi rant için çevrilen entrikalardır. Rant ülkemizde çok önemli bir geçim kaynağıdır. Bu alanda sözde iş insanları büyük paraların peşinde koşuyor. Belediyelerin içinde haksız kazanç sağlayan çalışanlar var. İş bitirici veya çantacı olarak bilinen üç kağıtçı kişilerin kolluk kuvvetleri ve savcılar tarafından tespiti yapılmalı. Burada milat Nuh nebiye kadar gitmeli. Çünkü sıradan vatandaş bunu suç olarak görmüyor. Helal olsun diye övgüde düzüyor. Rant sağlayan bu tipler toplum içinde paraları ile fors kullanıyor. Şehir planları ve tarım alanlarının tespiti ile orman koruma son derece koordineli yürütülmeli. Rant çevresinde ilerleyen yapılaşma asla kanunsuz olmamalı. Topraktan para kazanan kişi ve kurumlar ayağını denk almalı. Bu iş hukuki bir süreçtir. İmar planları kuralsız değiştirilemez. 1999 Gölcük ve Düzce depremleri karşısında organize olamayan ve acziyet içinde kalan devlet kendini iyi toparladı. 2011 Van depreminde devlet bütün birimleri ile çözüm odaklı çalıştı. Van yeniden inşa edildi adeta. Son Elazığ Sivrice depreminde dört dörtlük hizmet ve ülke dayanışmasını gördük. Daha da iyisini yapacağız. AFAD dünyanın her yerinde iş yapabilecek kapasitede olduğunu gösterdi. Tüm kuruluşlarımız hazır. Allah bir daha göstermesin ama devletimiz organize olmayı başarabiliyor. Bir de böyle durumlarda özellikle sosyal medya kullanarak politik ve dini provokasyonlar içinde olanlarda cezalandırılmalı. Bu toplum birdir ve beraberdir. Dayanışma bizim temel dinamiğimiz. NOT Bu milletin manevi dinamikleri ile kimse bozmasın diye sosyal bilimleri iyi öğrenmeliyiz.

Editör: TE Bilisim