İnsanların, başka insanlar için şikayet ettiği konulardan biri değerlerinin bilinmemesi konusudur. Aslında kişi hangi durum hangi yer olursa olsun kendi değerini kendisi belirler. Karşı tarafa kendinizi anlatırken aslında size nasıl davranması, size ne kadar değer vermesi gibi birçok konuda ipucu vermiş olursunuz. Bu iş yaşamında, özel ilişkilerde, aile yaşamında hatta bir alışveriş merkezinde de olabilir. Sizin tavırlarınız karşı tarafa size nasıl davranması gerektiğini açık bir şekilde gösterir. Bunun bir tersi durum ise sizin karşı tarafa ne kadar değer verdiğinizdir. Ama bu çoğu zaman ters teper çünkü siz değer verdikçe karşı taraf sizi değersizleştirmeye de başlayabilir. Sizi her koşulda yönlendirebileceğini düşünür ve sizi ciddiye almaz. Ama bir gün öyle bir noktada bu hatayı yapar ki siz karşı tarafa değer vermemeniz gerektiğini bir anda anlayabilirsiniz. Bu durumu da ne kadar uğraşsalar da çözemezler. Bu nedenle her zaman size değer verenlere güvenerek hareket etmeyin. Herkes kendi değerini kendisi belirler çünkü. Kendinizi değersiz hissettiğiniz hiçbir ortamda bulunmayın. Bu konuyla ilgili küçük bir hikaye paylaşmak istiyorum... Ölmeden önce bir baba oğluna şöyle der. Bu saati bana büyük baban verdi. 200 yıldan eski bir saat. Ancak bunu sana vermeden önce bir iki şey yapmanı istiyorum. Şimdi git sokağın başındaki saatçiye ve kaç para ettiğini sor. Oğlu gider ve döner… Babasına; “5 dolar verdi çünkü eski bir saat dedi” der. Babası; “tekrar şimdi köşedeki kafeye git ona sor…” Oğlu yine döner ve “baba 5 dolar verdi” der. Babası bir kez daha; “şimdi müzeye git ve sor. Oğul sorar ve “baba bana bu saat için tam 1 milyon dolar verdiler der. Ve baba oğula derki; “Doğru yer senin değerini belirler”. Doğru olmayan bir yerdeysen ve değerli hissetmiyorsan buna üzülme. Senin değerini kim biliyor seni taktir ediyorsa orası senin için doğru yerdir. Senin için doğru olmayan yerde kalma.