Tüm dünyayı saran ve her gün binlerce insanın ölümüne yol açan corona virüs korku saçmaya devam ediyor. Koronafobi olarak nitelendirilen bu korku, insanlarda önemli psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Corona virüs korkusunun yetişkinler kadar çocukları da etkilediğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Burak Doğangün, çocukların asıl ruhsal tepkiyi bir dönem sonra vereceklerini söylüyor. Corona virüs, toplum psikolojisini de altüst etti, birçok insan koronafobi nedeniyle sorun yaşamaktan şikayetçi. Gelecek kaygısı yaşadığını söyleyenlerin, depresyona girdiğini düşünenlerin, uyuyamamaktan yakınanların sayısı bir hayli fazla. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Burak Doğangün, corona virüs pandemisinin, çocuklar da dahil olmak üzere hemen herkeste, doğal bir duygusal reaksiyon olan korkuya yol açtığını, korkunun da insanların yaşadığı tüm bu negatif duyguları beraberinde getirdiğini söylüyor. Korkunun, somut bir tehdit, tehlikeli durum veya nesne varlığında yaşandığını, bilinmezlik katsayısının arttığı durumlarda ise kaygının yükseldiğini ifade eden Prof. Doğangün, corona virüs korkusunun yol açtığı en önemli psikolojik sorunları; 1- Kaygı bozuklukları. 2- Uyku bozuklukları. 3- Umutsuzluk, mutsuzluk. 4- Dikkat ve konsantrasyon sorunları. 5- Depresyon şeklinde özetliyor. Depresyon belirtilerinin salgın döneminde çok sayıda insanda ve sıklıkla görüldüğünün altını çizen Psikiyatrist, “Maalesef önümüzdeki günlerde daha da artacak gibi görünüyor” diyor. “KAR-ZARAR DENGESİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ” Öncelikle yapılması gereken şeyin, corona virüse yakalanmamak için gerekli önlemleri almak olduğuna vurgu yapan Dr. Doğangün’e göre, umutsuzluğa kapılmadan, eldeki güncel bilgilerle dozunda koruyuculuk ve tedbirle hem fiziksel hem de ruhsal sağlık korunmaya çalışılmalı ve şu noktalara dikkat edilmeli: “İnsanlar bilgileri Sağlık Bakanlığı, köklü üniversite hastaneleri gibi bilim kurulları aracılığı ile edinmeli. Önlemlerin dozu kişinin ve yakınlarının hayatına zarar veriyorsa, kar-zarar dengesi tekrar gözden geçirilmeli, ruhsal sağlığın bozulmaması konusuna dikkat edilmeli. Bazı basit önlemler ruhsal açıdan da iyi olmayı sağlayıp takıntıları azaltacaktır. “EKRAN DETOKSİKASYONU YAPIN” Spor yapmak, her sabah duş almak, güne güzel bir bir müzikle başlamak, gün içinde dinlendirici ve sevilen müzikler dinlemek, uyku hijyenini korumak, çok geç uyanmamak, geç yatmamak yapılabilecekler arasında. Şu dönemde yapılacaklardan biri de ekran molası vermek. Çünkü hem çocuklar ve gençler hem de yetişkinler çok fazla ekrana boğuldular. Bu nedenle zaman zaman ekran detoksikasyonu öneriyorum ve bunu çok önemsiyorum. “GÜNDE BİR SAATİNİZİ SADECE SOHBET ETMEYE AYIRIN” Aileler günde en az 1 saatini teknolojik aletlere ara verip sadece sohbet etmeye ayırmalılar. Çocukları, gençleri ev işlerine, yemek yapmak gibi terapötik etkisi olan aktivitelere dahil etmeliler. Sert, didaktik çatışmacı bir dil yerine özendirici dili tercih etmeliler.” “ÇOCUKLAR ASIL RUHSAL TEPKİYİ BİR DÖNEM SONRA VERECEK” Ailelerin, çocukların ve gençlerin bu süreci kendi içlerinde yaşadığını unutmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Burak Doğangün, corona virüs korkusunun çocuk ve gençleri daha farklı etkilediğini söyleyerek daha sonra ortaya çıkabilecek sorunlara işaret ediyor: “Birçok çocuk ve genç okula gitmemekten, ekran karşısında çok zaman geçirmekten, geç yatıp geç uyanmaktan memnun gibi görünüyor. Ancak çocuklar asıl ruhsal tepkiyi bir dönem sonra verecekler. Çünkü çocuklar ve gençler stresli bir durum olduğunda veya felaket gibi algılanabilecek bir panik yaşandığında pek belirti vermezler. Biriken bu olumsuz duygular daha sonraki bir zaman diliminde ve sanki nedensizmiş gibi ortaya çıkabilir. Kaygı, depresyon, agresyon (sinirlilik), uyku bozuklukları, alınganlık, öfke problemi ve karın ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı gibi bedensel şikayetler yaşanabilir. Sebepsiz gibi görünen bütün bu sorunların nedeni ise corona pandemisinin çocuklar ve gençlerde olan yansımalarıdır.” “ÇOCUĞUN RUHSAL TEPKİSİNİ ANLATMASINA İZİN VERİLMELİ” Çocuk ve gençlerde olabilecek ruhsal etkileri azaltmak için Prof. Doğangün’ün ailelere önerisi ise, “Ebeveynler, çocukların iç dünyalarında yaşama ihtimalleri yüksek olan bu ruhsal tepkilerini anlatabilmelerine, kaygılarını dile getirebilmelerine müsaade etmeli, destek olmalılar. Bunun en önemli şartı olan kendilerini ruhsal olarak besleyebilmeyi unutmamalılar” şeklinde. NTV

Editör: TE Bilisim